Özellikle 2023 yılında Türkiye'nin çektiği 10,6 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım, ülkenin yatırımcılar için ne kadar çekici hale geldiğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu başarı, Türkiye'nin altyapısını güçlendirme ve ekonomisini çeşitlendirme çabalarının bir sonucudur. Ülke, Avrupa'daki yatırım eğilimlerinin yavaşlamasına rağmen, bu dönemde güçlü bir performans sergileyerek Fransa'yı geride bırakarak İspanya'yı da geçmiş ve dördüncü sıraya yerleşmiştir.
Türkiye'nin son 10 yılda Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'yı kapsayan geniş bir coğrafyada özellikle imalat sektöründeki yatırımlarda lider konumunu koruduğunu belirtmek de önemlidir. Bu, ülkenin bölgesel anlamda da önemli bir aktör olduğunu ve uluslararası yatırımcılar için çekici bir merkez olduğunu göstermektedir.
Ancak, Türkiye'nin bu başarısının devamı için sadece mevcut durumun değil, gelecekteki potansiyel zorlukların da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Özellikle düzenleyici ortamın istikrarı ve ekonomik koşulların sürdürülebilirliği, yatırımcıların uzun vadeli güvenini sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca, ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için yatırım ortamının sürekli olarak iyileştirilmesi ve yenilikçiliğin teşvik edilmesi önemlidir.
Sonuç olarak, Türkiye'nin Avrupa'da yatırımcıların gözdesi olması, ülkenin ekonomik potansiyelinin ve çekiciliğinin bir göstergesidir. Ancak, bu başarının sürdürülebilirliği için sürekli çaba gerekmektedir ve Türkiye, uluslararası yatırımcılara üst düzey bir yatırım deneyimi sunmaya devam etmelidir.
