ABD’de sağlık sistemine üç kurşun!

New York’un en kalabalık caddelerinden birinde, gündüz gözüyle bir cinayet işlendi. Maskeli şahsın yakalanışının, magazinel hikâyesini geçelim. Kısa sürede ölen kişinin, ABD’nin en büyük sigorta şirketi United HealthCare’in Genel Müdürü Brian Thompson olduğu anlaşıldı.

Amerikalılar, cinayete beklendiği ölçüde tepki göstermedi. Daha da ötesi cinayete destek mesajları yağdı, övgüyle karşılayanlar, kutlayanlar oldu.

Bu sosyolojik tablo, Amerikan sağlık sistemindeki çürümeyi gösteriyor. Dünyanın en büyüğü olsa da ABD’nin sağlık sistemi çok kötü. Gün geçtikçe daha da kötüleşiyor. Hatta ABD’nin bildiğimiz anlamda bir sağlık sistemi yok.

ABD seçimlerinde, partilerin en başta gelen kozu, sağlık sisteminin iyileştirilmesi vaadi. Bütün Amerikalılar sistemin; kısa vadeyi geçtik, orta vadede bile düzelmeyeceğinin farkındalar. Dolayısıyla sadece iyileştirmeden söz ediliyor.

Sistemin taktiği

Sağlık sigortası şirketleri, hasta ile doktor arasında kritik bir yere konuşlanmış durumda. Doktorun önerdiği tedaviyi ya da ameliyatı onaylıyor ya da onaylamıyorlar.

Tuhaf kararları var. Dört saatlik ameliyatın iki saatini karşılıyor, kalan iki saatini reddediyorlar. Hastanın ilk iki ameliyatını onaylıyor, üçüncüsü onaylamıyorlar. Ameliyatı kabul etseler de anesteziyi reddediyorlar.

Şirketlerin deşifre olmuş taktiği, çok basit adımlardan oluşuyor: Ödeme taleplerini reddet. Reddedişini bir kuralla gerekçelendirerek savun. Ödemeden kurtularak kârını artır.

Şirketin kuruluş amacı zaten sağlığı korumak ya da hastaları iyileştirmek değil. Tek amaç var o da sistemi kuranların ve işletenlerin ceplerini doldurmak.

Abarttığımız zannetmiyorum: Bizdeki ‘yenidoğan çetesi’nin kurduğu sistemi alın, farklı uzmanları çalıştırarak sofistike mantıkla geliştirin, kuralları profesyonelce belirleyin, Sözleşmelerin satır aralarına doktorların dahi anlamayacağı türden tuzaklar yerleştirin.

Öyle tuzaklar olsun ki müşteriyi yıldırsın; ancak ellerine hukuki deliller de vermesin.

En çok kullandığınız söz; “üzgünüm, kurallar böyle!” olsun. Bedeli düşük olan çok sayıdaki talebi karşılayın. Onlar sizin algınızı parlatsınlar. Bu algı sayesinde müşterilerinizin sayısını aritmetik, kârınızı geometrik olarak artırın.

Cinayette ölen Thompson sistemi biraz daha geliştirmiş(!). 2021 yılında göreve geldikten sonra müşterilerin taleplerinin değerlendirilmesi işini, yapay zekâya devretmiş. “Biz reddetmedik, yapay zekâ reddetti.” uyanıklığına geçmiş. Bu dönemde yüzde 30’lara ulaşan ret oranıyla şirketin kârı daha da katlanmış. 

Katilin portresi

Mangione; sinik, içe dönük, dünyadan öç almak için fırsat kollarken kendisini keskinleştiren tiplerden değil. Başarılı bir öğretim hayatı olmuş, varlıklı bir ailenin çocuğu, zeki, çalışkan ve yakışıklı. Cinayeti de okul katliamlarına benzemiyor. Orada kurşunlar bir gruba yönelirken bu olayda hedef, en tepedeki tek kişi.

Mangione'nin, gerçekte söz konusu şirket ile bir bağlantısı yok. 26 yaşına gelip de aile sağlık sigortasından yararlanamaz olduğunda bir sağlık problemi yaşamış. Daha doğrusu; ABD sağlık sistemi ile tanışmış ve sorunlar yaşamış. Bir rivayete göre sorununu çözememiş ve hayatı zorlaşmış. Öfkesini; cirosu, kârı, dolayısıyla günahı en büyük olan bu şirketin genel müdürüne yöneltmiş ve milyonlarca Amerikalı adına üç kurşun sıkmış.

Luigi Mangione, henüz eyleme geçmeden işleyeceği cinayetin sadece bir işaret fişeği olacağının farkındaydı ve yapacağını “sembolik bir yıkım” olarak tanımlıyordu.

Ne olacak?

Sağlık sigortası sistemi, ABD’deki düzenin en kristalleşmiş örneği. Orası, ABD. Orada aslolan, dolar. Hayat, onun etrafında örülü. Dolar, bütün insani ve toplumsal değerlerin üstünde. Hayat, doların kapanında yaşanıyor ve herkes ona hizmet ediyor.

Sağlık sigortası sistemi, âdeta parası olanları da ezmek üzere tasarlanmış. Paran olsa da sistemin seni yeterince sömürmesine izin vermezsen rezil olabilirsin, tedavi göremeyebilirsin, sakat kalabilirsin…

Sağlık sistemi, bütün ABD’nin üstüne çökmüş durumda. Mağdurlar nüfusun yüzde 90’ı. Bu hâliyle sisteme, “bozuk” demek bile yetmiyor. Bozuk olsa düzeltilebilir, tamir edilebilir. Açgözlülük yarışında, güç savaşında çürümüş bir sistem. Çürümüş olduğu için tek çare, yıkıp yeniden yapmak.

Ancak nereden başlanacağını kimse bilmiyor. İnsan-para ilişkisinin, fiyat-değer ilişkisinin yeni baştan tanımlanması gerekiyor!

Luigi Mangione, “Bu gerçek ile bu kadar acımasız bir dürüstlükle yüzleşen ilk kişi benim.” demişti. Mangioni’nin davası; sağlık sisteminin, alt başlık olarak sağlık sigortası sisteminin sorgulandığı bir kulvara çıkar mı? Ufukta öyle bir umut da görünmüyor.