Gazzedeki bir hastanede gönüllü olarak çalışan Amerikalı bir doktor, geri döndüğünde gördüklerinin “tarif edilemez” olduğunu ve İsrail ordusunun çocukları kasten keskin nişancı ateşiyle öldürdüğünü açıkladı.
Gördüklerini CBS ile yaptığı röportajda anlatan, ortopedi ve el cerrahı Dr. Mark Perlmutter, Gazze’de yaralı çocukların sakatlandığı ve yaralandığı durumların daha önce görmediği kadar çok olduğunu ifade etti.
Doktor, “Gördüğüm tüm felaketler, 40 misyon gezisi, 30 yıl, Ground Zero, depremler, tüm bunlar bir araya gelse bile Gazzede sivillere karşı gördüğüm katliamın seviyesine ulaşamaz,” dedi.
“KASTEN ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLAR GÖRDÜM”
Dr. Perlmutter, İsrail ordusunun çocukları kasten vurduğunu ve çocuklara karşı işlenen savaş suçlarının sistematik hedef alınmasıyla ilgili kanıtları olduğunu belirtti. “Keskin nişancılar tarafından kasten öldürülen çocuklar gördüm. İki çocuğun fotoğrafını çektim, tam göğüslerinden vurulmuşlardı, stetoskopumu kalplerinin üzerine daha hassas bir şekilde koyamazdım, aynı çocuğun başının yan tarafına da tam isabet vurulmuştu,” dedi. “Dünyanın en iyi keskin nişancısı tarafından hiçbir küçük çocuk yanlışlıkla iki kez vurulmaz. Ve bunlar tam merkez vuruşları.”
İSRAİL ORDUSU RÖPORTAJ TALEBİNİ REDDETTİ
Euro-Mediterranean İnsan Hakları Gözlemevi, Mart ayının sonlarında, İsrail ordusunun Gazze’deki Al-Şifa Tıp Kompleksi ve çevresinde 13 çocuğu doğrudan ateşle infaz ettiğini belgeledi. Hak örgütü, bu infazları uluslararası hukuk kurallarının, özellikle uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi. CBS, İsrail ordusunun röportaj talebini reddettiğini ancak bir sözcünün e-postayla “IDF’nin hiçbir zaman ve asla çocukları kasten hedef almayacağını” ve “aktif bir savaş bölgesinde bulunmanın doğasında riskler taşıdığını” belirttiğini söyledi.
DUYGUSAL YARALARA DEĞİNDİ
Dr. Perlmutter, çocukların katlanmak zorunda kaldığı “duygusal yaralar” hakkında da konuştu. “Bunu nasıl ölçebilirsin? Kendi yaralarımı bile ölçemem,” dedi. “Aileni önünde eriyip parçalanırken izleyerek yetim olmayı nasıl ölçersin – bunu nasıl düzeltebilirsin, asla düzeltebilir misin?”
Rapor, “o kadar çok Filistinli çocuğun aile üyelerini kaybettiğini” ve doktorların bu durum için kısaltılmış bir terim yarattığını belirtti: WCNSF (Wounded Child No Surviving Family - Hayatta Kalan Ailesi Olmayan Yaralı Çocuk).
Yaklaşık iki milyon kişinin zorla yerinden edilmesiyle sonuçlandı ve çoğunluğu Mısır sınırındaki yoğun nüfuslu güney kenti Rafah'a sığınmak zorunda kaldı – bu, 1948 Nakba'dan bu yana Filistin'in en büyük kitlesel göçü olarak kabul ediliyor. Savaşın ilerleyen dönemlerinde, yüz binlerce Filistinli sürekli güvenlik arayışı içinde güneyden orta Gazze'ye doğru hareket etmeye başladı.
