Kendi çapımızda uzun upuzun yıllar diye nitelendirdiğimiz ve bitip te tükeneceğini hiç düşünmediğimiz yaşamımız elbet bir gün son bulacak. Tüm anıların bedenimizle birlikte toprak altına gömüldüğü şu dünyada zamanın ne denli akıp geçtiğini kavramak gün geçtikçe zorlaşmaya başladı. Başlangıcı olan şeyin sonu da vardır kaidesiyle dünyanın da beklenen bir sonu vardır.
Dünya hayatını sonlandıracak olan kıyametin öncesindeki zaman dilimine verilen “ahir zaman” kavramı her an Müslümanları düşündürüyor. Zaman içerisinde kaybolan günlerimiz ve sürekli olarak hızlı yaşamımız kaybettiriyor benliğimizi. Günleri karıştırır olduk: Dün hangi gündü bugün ne, yarın ayın kaçı? Zamanın içerisinde kaybolduk. Bir tufan kopmuşta sürüklenip gidiyoruz yarınlara.
Dünya hayatının ne zaman son bulacağı ve insanın ömrünü belirleme hususundaki bilgi yalnız Cenab-ı Hakk’a aittir. Kur’an-ı Kerim’de kıyamet ile alakalı ayetler şöyle dile getirilmiştir: “Kıyametin ne zaman kopacağını sana sorarlar. De ki: Onun bilgisi sadece Rabbimin nezdindedir. Onun vaktini kendisinden başka kimse açıklayamaz ...” ve “Kıyametin ne zaman kopacağını bilmek, ancak Allah’a aittir.” Fitne ve fesadın gün geçtikçe daha çok yayıldığını görmek mümkün.
Teknoloji harikası denilen sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte her türlü büyük tehlikenin evimizde kol gezdiğini söylememize dahi gerek kalmadı. Küçük büyük demeden her yaş skalasında olan bireylerin ellerinde dolaşan cep telefonları ve zamanın büyük bir bölümünün kaybolduğu sosyal medyalarda çoğalan kötü ahlakın, fitne ve fesadın önüne geçmek şöyle bir yana dursun, insanın kendini bu durumdan muhafaza etmesi artık bir cihat meselesi haline ulaşmıştır.
Tüm bunları şöyle bir düşünmeli insan. Nereye gidiyoruz? Ahir zaman ve bir virüs gibi yayılan kötü ahlak hakkında kulaklarımızı iyi açıp Allah Resulünü iyi dinlemeliyiz. Peygamber Efendimiz (sav), ahir zamanda gerçekleşecek bazı fitne ve fesatları haber vererek ümmetinin bu konuda dikkatli davranmasını istemişlerdir.
Kıyametin habercileri diyebileceğimiz bu nevi fitneleri beyan eden hadis-i şerifl erin bir kısmı şöyledir: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki fâiz yemeyen hiç kimse kalmayacak! Kişi doğrudan yemese bile ona tozundan bulaşacak.” “Öyle bir zaman gelir ki kişi malını helâlden mi, haramdan mı kazandığına hiç aldırış etmez.” “Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak.
Güvenilir kimseler hain sayılacak, hainlere güvenilecek. Kişi kendisinden şahitlik etmesi istenmediği hâlde şahitlik edecek, yemin etmesi istenmediği hâlde yemin edecek. İnsanların dünya (nimetlerinden en fazla istifade ederek) en mesud olanı, Allah’a ve Resul’üne iman etmeyen alçak oğlu alçak olacak!” “Öyle bir zaman gelecek ki insanlar iyiliği tavsiye etmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar.”