Türkiye’nin en ciddi sorunu FETÖ’dür. ABD’de yaşayıp her türlü fitneye sebep olan Fetullah Gülen isimli zındık; hala Türkiye’nin başına büyük bir beladır. Çünkü bu İslam düşmanı kişi; Süfyan denilen ahirzamanda zuhur edecek dehşetli şahıstır. Bu meseleyi 10 yıldan fazla bir zamandan beri izah etmeye çalışıyorum.
Ne yazık ki; Feto’nun mahiyetini bilmeyen ve onu tanımayan çoktur. ABD’nin kendisine sağlamış olduğu korkunç destek sayesinde Müslümanlar arasında fitne ve bölücülük yaptığı çok açık olduğu halde bunu görmezlikten gelenler vardır.
Feto’nun mahiyetini anlatmaya başladığım zaman bana “gıybet etme” diyen dahi olmaktadır. Bazıları da şunu söylemektedir: “Vehbi, Feto’nun aleyhinde konuştuğun zaman eline ne geçecek? Bu yaptığın sevaplı bir iş değil ki!” İşte çok yanlış bulduğum bu değerlendirmelere cevap vermek gerekiyor.
Öncelikle Feto başta olmak üzere İslam düşanlığı apaçık olmuş kişiler hakkında konuşmak gıybet değildir. Örneğin Feto gibi Müslümların can düşmanı ABD’nin beslemesi olup Türkiye’de akla gelebilecek her türlü suçu işleyen kişileri tanımak; çok önemlidir. Bilakis Feto’nun aleyhinde konuşmamak suçtur ve yanlıştır.
İkinci soruya ise yani Feto’nun mahiyetini anlatmakla elime ne geçtiğini şöyle izah edeyim.
Ruzi mahşerde insanlar, her türlü amelinden dolayı sorguya çekilecektir. Salih amel ile günahlar mizana koyulup tartıldığında iyiliklerin ağır gelmesi çok zordur. Ancak Allah’ın rahmeti sayesinde mizandan geçebiliriz. Bu gerçekleri anlatarak Allah’ın rızasını kazanmayı umuyorum.
İşte ruzi mahşerde Allah’ın o büyük mahkemesinde zamanın en dehşetli insanı olan Feto’nun mahiyetini anlatıp insanları bu dehşetli zındığın fitnesinden korumaya çalışmayı çok önemsiyorum. İslam düşmanı olup başta namaz olmak üzere dinin direği olan ibadetleri bir bir ortadan kaldırmaya çalışan bu kişinin mahiyetini bildirmek Allah katında da önemlidir. Çünkü hadislerde ahirzamanın dehşetli şahsı Süfyan hakkında çok önemli bilgiler vardır.
Bazı kişiler Feto’dan başka İslam düşmanlarının da olduğunu söyleyerek özellikle İslam’ı şeairi (sembolleri) tağyir eden yani ortadan kaldırmakla yetinmeyip bozan şahısları öne sürerek, Foto’nun o kişilerin seviyesine çıkamayacağını söylemektedirler. Bunlara karşı verilecek şöyle bir cevabım var:
Öncelikle Süfyan adı verilen İslam Deccalı’nın 4 tane büyük başı vardır. Bunlardan ilk üçü Deccalizmin bir çeşit ileri karakolu olup asıl Deccalın bir habercisidir. İlk üçünün en önemli görevi asıl bu deccala zemin hazırlamaktır. Bu konuyu bir parça açarak izah edeyim.
Deccal, Arapça aldatmak kökünden gelen fiilin isim halidir. Kısaca Deccal; aldatıcı demektir. İslam Deccalı olarak tanımlanan şahıs da gerçek mahiyetini gizleyip aldatarak zehrini kusacaktır. İşte Deccalın tarifi gereği; birisinin İslam Deccalı olabilmesi için İslam’a düşmanlığını açıkça yapmaması bunu gizlemesi gerekir. Sinsi ve fitne ile İslam’a düşmanlığını gösterecektir.
Deccalın ileri karakolu vazifesini gören dehşetli şahıslar İslam düşmanlığını Feto kadar gizlememişlerdir. Hatta birincisi bunu açıkça ilan etmekte beis görmemiş İslam Deccalının bir rüknü olduğunu ispatlamıştır. Nihayetinde binlerce Müslüman’ı katletmişlerdir. Özellikle birincisi konusunda kimse şüphe duymamaktadır.
İşte Süfyaniyetin Dördüncü Rüknü olan Feto ise İslam düşmanlığını gizlemekte kendisine yardım eden insanlar başta olmak üzere milyonlarca Müslüman’ı aldatmaktadır. Aldatma yolları içerisinde İslamiyet’in yasakladığı ve büyük günahlardan saydığı büyücülük dahi vardır.
İşte Fetullah Gülen’in mahiyeti bu şekildedir. Bunu hala göremeyen çok sayıda insan vardır. Özellikle Feto’nun fitnelik yapan kurumlarında çalışan insanlar belki enaniyetlerinden belki de menfaatleri veya başka nedenlerle Feto’ya karşı çıkamamaktadırlar. Fakat bu kişiler arasından Ahmet Turan Alkan gibi önemli bir yazar geri adım atmayı başarabilmiştir.
2018 Yılında FETÖ üyesi olmaktan dolayı 8 yıl 9 ay hapis cezası alan Alkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Başkanı Bahçeli’den helallik isteyerek yapmış olduğu işlerden dolayı pişmanlığını dile getirmiştir.
Alkan, FETÖ’nün bir terör örgütü olduğunu ancak 15 Temmuz 2016 tarihinde görebildiğini söylemiştir. Bu dehşetli örgütün yarı mistik, alçak ve yılan gibi dessas olduğunu ve elemanlarının mahiyeti belirsiz insanlardan meydana geldiğini ifade etmiştir.
Atlantik ötesinden keramet umanların çok yanıldığını ve o “ağlak” adamın yani Feto’nun cerbezesine (aldatmasına) kanmamak gerektiğini söyleyen Alkan’ı tebrik etmek gerekiyor. Çünkü maalesef bu özeleştiriyi yapmak her insana nasip olmuyor.
FETÖ’nün ortaya çıkan eylemleri buzdağının görünen yüzü kadardır. Bu iğrenç zındığın pislikleri sayılamayacak kadar çoktur. Bunu en iyi yakın çevresindekiler bilir. Fakat birkaç kişi hariç hepsi suskunluğa bürünmüşlerdir. Çünkü ABD’nin ve bu örgütün hala güçlü olduğunu düşünerek hışmından ve kendini hedef almasından korkmaktadırlar.
Bu kişilere söyleyecek çok sözüm vardır. Lakin şimdilik şu kadarı ile yetineyim. Allah’tan başka hiçbir kimseden korkmamak gerekir. Çünkü Allah’ın izni olmaz ise yaprak dahi kıpırdamaz. Feto başta olmak üzere dehşetli İslam Düşmanları ile mücadele etmemek büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Hele hele yapılan çirkin işleri bizzat görüp bu fitne örgütünü terk etmemek; Allah’ın gazabına vesile olmaktan başka bir şey değildir. Her ne suretle olursa olsun Feto’dan uzaklaşmalı ve yaptığı her türlü eyleme karşı gelmelidir, vesselam…