İsrail'in, Filistin ve Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği soykırım ve insan katliamlarına karşı dünyanın dört yanından tepkiler sürüyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dış İlişkiler Başkanı Zafer Sırakaya da AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen Filistin'in Geleceği Konferansı'nın açılış konuşmasında dikkati çeken açıklamalarda bulundu.
"BÖLGEDEKİ TRAJEDİDEN ETKİLENMİŞ DURUMDA"
Dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde şimdi dünyanın en büyük çocuk mezarlığına dönüşmüş olan bir bölgeye dönüştüğünü hatırlatan Sırakaya, "Sivil yaşamlar, özellikle de kadınlar ve çocuklar üzerindeki yük gerçekten yürek parçalayıcıdır. 1948'deki Nakba, milyonlarca Filistinliyi evlerinden ve topraklarından mahrum bıraktı. Bu çatışma 2 milyon Filistinliyi daha evlerinden kopardı. Ayrıca Lübnan savaşında 1,2 milyon insan daha yerinden edildi. Toplamda yaklaşık 3,5 milyon insan, bölgedeki trajediden etkilenmiş durumda." şeklinde konuştu.
"MASUMLAR EN AĞIR BEDELİ ÖDEMEYE DEVAM ETMEKTEDİR"
Gazze ve Filistin'de 42 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini, 96 binden fazlasının ise yaralandığını dile getiren Sırakaya, "Aileler parçalanmış, topluluklar darmadağın olmuş, masumlar en ağır bedeli ödemeye devam etmektedir." dedi.
"ACİL İNSANİ YARDIM TALEP ETMELİYİZ"
Sadece uzaktan bir çatışmanın izlenmediğini, insanlığın sınandığı bir insani felakete tanıklık edildiğini vurgulayan Sırakaya, "Öncelikli olarak, acil insani yardımı talep etmeliyiz. Tıbbi yardım, temiz su, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlara erişim hiçbir zaman ayrıcalık veya pazarlık konusu olmamalıdır. Uluslararası insani yardım kuruluşları çatışma bölgelerine sınırsız erişim sağlamalı, sivillerin ihtiyaç duydukları desteği almalarını garanti etmelidir. Ancak, yardım tek başına yeterli değildir. Uluslararası toplumun sorumluluğu yalnızca kınamak değil, kararlı bir şekilde harekete geçmektir. Bu tarz bir eylem olmazsa, Netanyahu savaş makinesi kontrolsüz kalacak ve bölgesel bir krizi tetikleyecektir. Anlamlı değişim oluşturma gücü diplomasinin ve yaptırımların araçlarında saklıdır, ancak bunlar amaç ve kararlılıkla uygulanmalıdır." ifadelerini kullandı.
"ULUSLARARASI HUKUK VE EVRENSEL ADALET İLKELERİNE DAYANAN TALEPLER"
Sırakaya, 19 Temmuz'da Uluslararası Adalet Divanı'nın, İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin hukuksuzluğunu açıkça ortaya koyan bir tavsiye niteliğinde görüş yayımladığını hatırlatarak "Bunu takiben, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 18 Eylül'de İsrail'e uluslararası hukuka uyması çağrısında bulunan bir karar aldı. Bunlar yalnızca birer istek değil, uluslararası hukuk ve evrensel adalet ilkelerine dayanan taleplerdir." diye konuştu.
"BİZİ BÖLEN ANLATILARA DA KARŞI ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"
Filistin Devleti'nin tanınmasının davayı ilerletmek için hayati önem taşıdığını vurgulayan Sırakaya sözlerini şu şekilde sürdürdü, "İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya gibi ülkelerin Filistin egemenliğini tanıma yönündeki son adımlarını takdirle karşılıyoruz. Bu, adaletin gerçekleşebileceği ve gerçekleşmesi gerektiğine dair bir umut ışığıdır. Küresel vatandaşlar olarak, bizi bölen anlatılara da karşı çıkmak zorundayız."
"ZULME UĞRAYAN YAHUDİ TOPLULUKLARINA KUCAK AÇTIK"
Sırakaya, inançlarından ötürü yalnızca Müslümanların hedef alınmasına nasıl karşılarsa antisemitizme de aynı şekilde karşı olduklarını belirterek, "Tarih boyunca Türkiye olarak inançları ve kültürlerinden dolayı yanlış bir şekilde zulme uğrayan Yahudi topluluklarına kucak açtık. 1400'lerin sonlarında Sefarad Yahudileri'ne kucak açtık ve aynı şekilde Holokost'tan kaçan Yahudi topluluğunu da koruduk." ifadelerine yer verdi.
"AMACIMIZ SOYKIRIMDAN ETKİLENEN TÜM MASUM HAYATLARI ANLAMAK"
Sıralkaya, siyasi partilerin demokrasiyi korumanın merkezinde yer aldığını ve bugünün bu demokrasinin bir tezahürü olduğunun altını çizerek, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “AK Parti olarak, dünyanın dört bir yanından katılımcılarla bu küresel etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Amacımız, devam eden soykırımda etkilenen tüm masum hayatları anlamak ve onlara umut taşımaktır. Buradan yalnızca yasla dolu kalplerle değil, yenilenmiş bir amaç duygusuyla ayrılalım. Umarım her biriniz bu etkinlikten keyif alırsınız ve bu, Filistin halkına umut, adalet ve barış sağlamaya bir adım daha yakınlaşmamıza vesile olur"
