Akifi Akifce Anlayabilmek


• O sadece bir şair değildi Türk Cumhuriyetinin ve Meşrutiyet devrimizin en büyük abide şahsiyetlerinden biridir.

• Onu yazmaya hakkıyla anlatmaya hiç bir zaman sözler kelamlar kafi gelmez bilirim. Zira acizanede olsa, yıl dönümü sebebiyle yad etmek, hatırlamak hatırlatmaktır
dileğim.

• Yetim bir hayattan, öksüz bir edebiyata yolculuktu, Mehmet Akif ERSOY’un hayatı.

• Mehmet Akif; muhafazakâr, tevazu sahibi ve yumuşak huyluydu. Aslında türk edebiyatının dev isimlerinin başında gelen ismi gibi akif bir kişiliktir. Hayatını çok sefalet içinde yaşadığı halde zengin bir maneviyat kazandırmıştır türk topluluklarına.

• Zaten ne kadar mazlum masum insan varsa bu dünya da; o, kadar kahır sefalet içinde yaşamıyor mu?  İnsanlık için değerli isimlerin hayatına baktıkça bu kanıya varmamak kaçınılmaz bir ahvali gerçek…

• İnsanlık dostluk vefa kendinden önce gelen kavramlardır onun hayatında. Bunu, yaşamının her alanın da görmek mümkün… 

• Bir gün en yakın arkadaşlarından birine;” Kim önce ölürse, sağ kalan ölenin çocuklarına baksın diye anlaşırlar “ Ve bir gün gelir arkadaşı kendisinden önce vefat eder…

• Mehmet Akif Ersoy, vermiş olduğu sözünü göğsünü gere gere tutar, o fakirliğine, o yoksulluğuna rağmen, en iyi arkadaşının çocuklarına büyük bir şefkatle bakar...

• Hiçbir zaman inancından ve insanlığından taviz vermediği gibi hakkıyla hakkı yaşayan şiirlerinde bunu aşikâra ne hissettiren bir tarzı vardır… Her ne kadar hakkında
ileri geri eleştiriler yapılsa da, “meyve veren ağaca taş atarlarmış” ata sözünü doğruluyor aslında… Üstadın yaşayışına ve duruşuna gıpta etmemek hele de şiirlerinde ve hayatına baktığımızda mümkün mü ?…

• Zira istiklal marşımızı okudukça vatan sevgisini, derinden yanan bir yüreğin serzenişlerini hissetmemek için duygusuz olmak lazım… İlmi irfanının büyüklüğü Kurana
aşikâr olması başka bir hayranlık içeriyor, bir sözünde…

• “İnmemiştir hele Kuran, şunu hakkıyla bilin:  Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!”(M. Akif Ersoy)

• Bazı fikri sabitler, kendilerini ideoloji görüşü altında medeni çağdaş zanneden bir kısım topluluk; Birazda islam düşman lığından olsa gerek her dönemde Üstadı bir takım uydurma anekdotlarla  tarihten silikleştirmeye, unutturmaya çalışsa da, halkın aklını bulandırsada… akıl selim aydınlarımız  her zaman hakkıyla olmasa da açıklamalar getiriyor ve bu süreci etkisiz hale getiriyor şükürler olsun…

• Öyleki o sanatı sanat için yapan, şiiri kelime sanatı  olsun diye okuyanlara kendini muhteşem bir yazar şair olarakta kabullendirmeye çalışan bir kişilik değildi.

• Ve öyle zannediyorum ki, onu anlamaya çalışanlardan ziyade, anlamayanların neden anlamadıklarını araştırmakla, bir takım fikir fukaralarının hangi konularda noktalarda onu vurmaya çalıştıklarını göreceklerdir...

• Kuran ahlakıyla ahlaklanmış, şiirleri ayetlerle, Rahmana içini dökercesine saatlerce secdede başını kaldırmadan akifi bir niyazla yüreğinden dökülür… Özellikle istiklâl marşı ve safahattaki bazı şiirlerinde aşikârdır… Bundandır ki canlı kuran, kuran şairi deriz…

• Zamanımız gençleri ve gelecek nesillerin Üstadın kıymetini bilmeleri ve her yerde büyük bir özveriyle başta İstiklal marşımız olmak üzere hakkıyla tüm eserlerine sahip çıkmaları dileğiyle... Saygılar.