İnsan yaşantısıyla ve yaşayışıyla beraber tüm zerresiyle birlikte Allah’a hakiki bir kul olma davranışı sergilemektedir. Bilinçli olmak, doğru düşünmek gibi ibadetleri noktasında eksiksiz ve takva üzerine olması da Müslümanın kimliğidir. Gerekliliği iyi bilmelidir müslüman. Nedir bu gereklilik dediğimizde bu metne sığdırmak şöyle dursun, sayfalarca ciltli kitaplar yazsak belki de bunu izah etmiş olamam. Hep bir yanı eksik ve de noksan kalmış olur. Peygamber Efendimiz’in (sav) “Allah’ı en çok tanıyanınız, Allah’tan en çok korkanınızdır” Hadis-i Şerifiyle Allah’a layık bir kul olmanın en önemli noktasına değinmiştir. Şirkten kaçınmalı öncelikle müslüman.
Yegane tek ve bir olana şeksiz ve şüphesiz bir şekilde iman etmelidir. Buyruklarını, dolaylı emirlerini inkar etmemekle birlikte uymalıdır. Müslüman şirkin en büyük günah olduğunu aklından çıkarmamalıdır. İstikamet üzerine olmalı. Hak yola yönünü çevirip an olsun sapmadan ilerlemelidir. Peygamber Efendimiz’in yaşayışı ve sünnetiyle birlikte çizdiği yolu, yüz yıllardır süre gelen müslüman alimlerin bir sokak lambası gibi aydınlatıp sımsıkı sarılır vaziyette yürümelidir. Müslüman bir yandan bunu yaparak Efendimiz’in (sav) sünnetine de uymuş sayılmaktadır. İlim talep etmelidir. Bilim ve ilim alanlarında kendini devamlı şekilde geliştirmelidir.
Öğrendiğiyle amel etmelidir. Bu sadece İslami ilimlerle kıyaslamamak gerekir. Fen ilimler başta olmak üzere toplum nazarında insanlığa fayda verecek her türlü ilimden istifade etmeli, kötü ve şerli işlerde kullanmaktan uzak insanlığın faydasına işler yapmalıdır. Bu hususta Kur’an- Kerim kitabımızda; Mâide Suresi 32. Ayetinde “Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur” ifadelerini unutmamız gerekir. Vaktini boşa harcamamalıdır. Her anının kıymetini iyi bilmelidir. Zamanın su gibi akıp gittiği bu zamanlarda her anını ibadetle geçirmelidir.
İbadetine ve her türlü Allah’ın rızasını kazandıracak amellerden alıkoyacak meşgaleden kendini sıyırmalıdır. Bu durumu iyi kavramak için Peygamber Efendimiz (sav) bir başka Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmuştur: “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.” Her iyi iş Müslümanın eseridir.
Kötü düşünmez insan nazarından toplum büyüklüğüne varıncaya kadar hiçbir kötü ve çirkin işlerde eli ve de dili olmayan kişidir müslüman. Çünkü müslüman, “İyiliği emreder ve kötülükten meneder” bir duruşu ve kişiliğe sahip bir kişidir.