'Anelizden anelize' savrulanlar

Son yazımda Suriye hakkında yazacağımı belirtmiştim; ancak Devlet Bahçeli’nin yaptığı son açıklama planımı değiştirmeme yol açtı. Devlet Bahçeli’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan’ı Meclis kürsüsünde terör örgütünün dağıtıldığını deklare etmesini talep etmesi, hiç şüphesiz Türkiye’deki herkesi şaşırttı. Bu çıkış hakkında ne düşündüğünüzden ve bu açıklamanın neden ve hangi amaçla yapıldığından bağımsız olarak yine bazı uzmanlar aneliz yapmaya başlamış.

Saha gerçekliklerinden habersiz ve sadece siyasilerin söylemlerine bakanlar, bir anelizden diğerine savrulmaktan bıkmıyorlar mı? Böyle şaşırtıcı ve beklenmedik siyasi çıkışları yorumlamak ve pozisyon almak elbette zor.

Bir araştırmacı için öngörüde bulunmak ve bu öngörünün yanlış çıkması gayet doğal. Öngörü yapmak çok zordur. Yanılmak da doğaldır. Ama bir araştırmacı sürekli olarak dediğinin tam tersini dememelidir.

Neyi kastediyorum, biraz hafızaları tazeleyelim.

‘Irak ile anlaştık, PKK’yı yok ediyoruz’ anelizi

Bu yılın mart ayında Türkiye ile Irak hükûmeti arasında son derece önemli bir gelişme yaşanmıştı. Irak, PKK’yı bir terör örgütü olarak tanımasa da yasaklı örgüt kategorisine almayı kabul etti. Bununla birlikte, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin finansal desteğiyle Kalkınma Yolu Projesi için mutabakat anlaşmaları imzalandı. Türkiye ile Irak arasında askerî ve güvenlik alanlarında koordinasyon ve iş birliği için bir uzlaşıya varıldı.

Tüm bu gelişmelere paralel, Türkiye’deki anelistler, Irak’ta PKK’ya karşı kapsamlı ve geniş ölçekli bir harekâtın düzenleneceğini anlattılar. Irak ordusunun Türkiye ile Irak’ta PKK’nın kökünü kazıyacağı ve Sincar’ın örgütten temizleneceği yazıldı.

Tabii bunları yazanlar, Irak’taki saha gerçeklerini bilmiyordu. Irak ordusu içinde Haşdi Şabi’nin rolünü, İran’ın Irak’taki etkisini, Irak iç dinamiklerini ve Irak ordusunun kapasitesini bilmiyorlardı. İran için PKK’nın Irak’taki varlığının jeopolitik olarak neden önemli olduğunu da anlamıyorlardı.

Irak’ta PKK yok edilecek anelizleri yapılırken İran, PKK’ya SİHA’larla vurabilecek silah sistemleri verdi. Sahada yine TSK ve Peşmerge, PKK’ya karşı Pençe Harekâtlarını devam ettirdi.

‘Esed ile anlaştık, PKK’yı yok ediyoruz’ anelizi

Irak’ta uzmanlar tarafından vadedilenler gerçekleşmedikten sonra aynı uzmanlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Sayın Esed’ çıkışının ardından uzun uzun yorumlar yaptı. Türkiye, Şam ile anlaşıp Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG terör örgütüne karşı ortak harekât düzenleyecekti. PKK yok olacaktı. Hatta bazıları Türkiye’nin Esed ile beraber İsrail’e karşı ortak cephe kuracağı ve aynı zamanda İran’ı Suriye’den çıkaracağı safsatalarını anlatıyordu.

Geldiğimiz noktada ne görüşme oldu ne de ilerleme. Esed rejimi, Rusya ve İran YPG bölgelerine takviye üzerine takviye gönderdiler.

Peki, neden anelizden anelize savruluyorlar?

Şimdi de aynı kişiler Devlet Bahçeli’nin açıklamasından hareketle aneliz yapıyorlar. Daha YPG’yi 2019’dan beri Rusya’nın koruduğunu ve ABD’nin desteklediğini anlamayanlar, inatla hatalarından ders almıyorlar.

Bir analiz, yalnızca söylem analizi üzerinden yapılamaz. Söylem analizi ancak ve ancak analizi desteklemek için kullanılabilir. Saha gerçekliklerini bilmeden gelecek öngörüsü yapılamaz.