Anne-Babanın sorumluluk görevi

- Aile olarak yapabileceği görevleri kısa cümleler kurarak çocuğa açık ve net bir biçimde ifade edin.

- Sorumlulukların çocuğunuzun yaşına ve karakterine uygun olmasına dikkat edin.

- Günlük hayatınızda yapacağınız işlerde size yardım etmesi için onu teşvik edin.

- Sofranın hazırlanmasına yardım etmek, çalan telefonlara bakmak gibi basit görevler verebilirsiniz.

- Çocuğunuzun sizden ayrı bir birey olduğunu kabul edip ona seçme şansı verin. Bu şekilde olumlu veya olumsuz sonuçları görmesine yardımcı olmuş olursunuz.

- Destek olun, fakat müdahale etmeyin.

- Ebeveyn olarak ona sorumluluk konusunda örnek olmaya çalışın, unutmayın ki çocuğunuz sizin birer yansımanız olacaktır.

- Çocuğunuz vermiş olduğunuz bir görevi başardığında onu mutlaka “Aferin, çok güzel yapmışsın.” gibi sözcüklerle ödüllendirin.

- Sorumluluklarını yerine getirmediğinde onu cezalandırmaya kalkmayın. Ebeveyn olarak çocuğunuza vereceğiniz ceza ödül vermemek olmalıdır.

- 7-10 Yaş arası çocuğunuza Dinî sorumluluk bilinci kazandırmalıyız. Peygamber (s.a.s.); “Çocuğun babası üzerindeki hakkı güzel bir isim vermesi ve terbiyesini (eğitimini) güzel yapmasıdır.”  buyurmaktadır. Çocuk konuşmaya başladığı andan itibaren Allah ve Hz Peygamber’in ismi öğretilmeli, Allah ve Peygamber sevgisi de verilmelidir.  Daha sonraki yıllarda dinin inanç, ibadet ve ahlâk boyutu çocuğu sıkmadan, onun yaşına, psikolojisine uygun bir şekilde anlatılmalı ve öğretilmelidir. Dolayısıyla çocuğun, ailesine, cemiyetine faydalı bir şekilde yetişmesi, ihtiyaç duyduğu bütün insanî ve ahlâkî faziletleri, sosyal kural ve toplumun davranışları, dinî inanç ve değerleri öğrenmesi ve yaşaması, ruhî ve bedenî bakımdan sağlıklı, bilgili ve yetenekli olabilmesi için ana babanın bütün imkânları kullanarak gayret sarf etmeleri gerekir.  Çünkü eğitim ailede başlar. Bu sebeple anne ve babaların bütün çaba ve gayeleri çocuklarını istikbale daha iyi hazırlamak, onlara daha güzel bir hayat sunabilmektir. Çocukları, sağlıklı, dindar, güzel ahlaklı, kültürlü, çalışkan, dürüst, örf ve adetlerimize bağlı birer model insan olarak yetiştirmeliyiz...

- Bu dönem çocukları dini tutum ve davranışları ebeveyniyle birlikte yapmaya ve onları sorgulamaya çok yatkındır. Yine ebeveynle birlikte camiye gitmeye, namaz kılmaya ve bunun gereklerini yerine getirmeye heveslidir. Anne-baba bu durumdan faydalanmalı ve mümkün olduğunca çocuklarıyla camiye,  sünnete vb. dini merasimlere çocukların iştirak etmelerini sağlamalıdır.

- Çocuklar çevreleriyle olan etkileşimlerinde bir din dili geliştirirler. Dini bilgilerin soru-cevap şeklinde ezberletilmesi mesela, “Allah kaç?”, “Kimin kulusun?”, “Kimin ümmetisin?”, “Ne zamandan beri Müslümansın?” gibi sorulan sorularla çocuğun bu alandaki kabiliyeti gelişir. Ancak burada ailenin dikkat etmesi gereken önemli bir nokta vardır ki o da öğretilen bu dini bilgilerin kuru bir bilgi ve taklit seviyesinde kalmamasıdır.

 - Yedi on yaş döneminde namaz ibadetinin önemli bir yeri vardır. Namaz aslında ergenlik çağı ile birlikte farz olur. Fakat eğitim olayının belli bir süreçte tamamlandığı gerçeği dikkate alınırsa, çocuğa yedi yaşından itibaren namaz kılma eğitimi yaptırmanın hikmeti daha iyi anlaşılır. Çünkü namaz, insanın yaşamında sadece Allah’a yönelik bir ibadet olarak kalmaz, aynı zamanda onun davranışlarını düzenleyen, günlük hayatını disiplin altına alan, kötülüklerden alıkoyan ve iyiliğe sevkeden bir motivasyon sağlar. Bu dönemde ibadet neşe ve heyecanını yaşayan çocuk, bu güzel duyguları yaşadığı sürece unutmaz ve bunları çocukluğunun en güzel hatıraları olarak muhafaza eder. Bunlardan sorumlu olduğunda da en kolay ve rahat şekilde bunları yerine getirir.

- Dikkat edilecek en önemli nokta dini eğitim ve sorumluluk bilinci kazandırma çalışmalarının çocuğun gelişim özellikleri, ilgi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılmasıdır. Anne-babalar bu özelliğe çok dikkat etmelidirler aksi takdirde kaş yapayım derken göz çıkarabilirler.