UNESCO kenti Safranbolu'daki tarihi yapılar karla kaplandı UNESCO kenti Safranbolu'daki tarihi yapılar karla kaplandı

Jules Verne'in klasik romanı 80 Günde Devr-i Alem, 2004 yılında Disney tarafından beyazperdeye uyarlandı. Başrollerde Jackie Chan'in Jean Passepartout karakteriyle, Steve Coogan'ın ise ünlü gezgin Phileas Fogg karakteriyle yer aldığı film, büyük bir bütçeyle hazırlandı. Ancak Disney’in bu girişimi beklenen başarıyı elde edemedi; gişede ağır bir zarar etti ve eleştirmenlerden de olumlu yorumlar alamadı.

Filmin en ilginç yanlarından biri, Arnold Schwarzenegger’in, Türk prensi Hapi karakteriyle izleyici karşısına çıkmasıydı. Schwarzenegger, tuhaf danslar eden, ud çalan ve geleneksel Türk kıyafetleri giymiş olan Hapi karakterine hayat verdi. Ancak Schwarzenegger’in, üstüne yapışmış Almanca aksanıyla Türk bir prensi canlandırması seyirciler tarafından pek inandırıcı bulunmadı ve bu durum eleştirmenlerin gözünden kaçmadı. Alman aksanıyla konuşan bir Türk prensi fikri, birçok izleyici için beklenmedik bir mizahi unsur olarak görüldü.

Hapi karakteri, komik ve abartılı tavırlarıyla filmin eğlenceli anlarından birini oluşturuyordu, fakat bu rol Schwarzenegger gibi aksiyon filmleriyle tanınan bir oyuncunun kariyerinde alışılmadık bir nokta olarak kaldı. Filmin, mizahi ve absürt yapısı içinde Schwarzenegger'in karakteri, seyircilere renkli ancak bir o kadar da tuhaf bir Türk prensi olarak sunuldu. Schwarzenegger'in karakterin ruhuna pek uygun bulunmasa da, bu performansı, filmde hafızalarda yer eden anlardan biri haline geldi.

Filmde, Hapi’nin karakteri tam anlamıyla bir Türk prensini yansıtmasa da, Schwarzenegger’in bu roldeki varlığı ilginç bir deneyim sundu. Türk karakterinin Alman aksanıyla konuşması ve sıra dışı tavırları izleyicilerde farklı tepkiler uyandırarak, filme biraz da olsa dikkat çekmeyi başardı.

Disney’in klasik bir eseri yeniden yorumlama çabası olarak görülen Around the World in 80 Days, eleştirmenlerden düşük puan alsa da, Schwarzenegger'in Hapi karakteriyle akılda kalmayı başardı. Schwarzenegger’in kariyerindeki bu ilginç dönemeç, Hollywood’un kültürel temsillerde ne denli esnek olabildiğine dair de bir örnek teşkil ediyor.

Kaynak: aslinda.com