Avrupa’daki 27 ülkede, geçen yıl sadece 3,67 milyon bebek dünyaya geldi. Bu sayı bir önceki yıla göre yüzde 5,5’lik bir düşüşe işaret etti. Uzmanlar, düşük doğum oranlarının ekonomik ve toplumsal yapıyı derinden etkileyerek, ülkelerin göçe bağımlı hale geleceğini öngörüyor.
NÜFUS ÇÖKÜŞÜ KAPIDA
Doğum oranlarındaki bu serbest düşüş, batı ekonomilerinin felç olacağına dair ‘kıyamet günü’ uyarılarını tetikledi. Demografi uzmanları, göçün bu durumdan kaçınmak için gerekli olacağına dikkat çekiyor. Aksi takdirde, sürekli azalan doğum oranı, güçlü ekonomilerin çalışacak, vergi ödeyecek ve yaşlılara bakım sağlayacak genç insan bulmakta zorlanmasına yol açabilir.
ROMANYA VE POLONYA BAŞI ÇEKİYOR
Romanya, Polonya, Çekya, Letonya ve Slovakya gibi ülkelerde doğum oranları çift haneli düşüşler kaydetti. Romanya, yüzde 13,9 ile en büyük düşüşü yaşarken, Polonya’da bu oran yüzde 10,7, Çekya’da ise yüzde 10 oldu.
Fransa ve Almanya gibi büyük AB ülkeleri de önemli düşüşlerle karşı karşıya. Ancak Malta, Portekiz, Bulgaristan, Kıbrıs ve İrlanda gibi bazı ülkelerde doğum oranlarında artış görüldü.
DOĞUMA TEŞVİK İÇİN PARA ÖDÜYORLAR
Nüfus azlığı, bazı ülkelerde ciddi bir sorun haline gelirken, bazı devletler doğum oranını artırmak amacıyla yeni ebeveynlere para ödemeye başladı.
Uzmanlar, doğum oranlarındaki düşüşün, toplumların demografik yapısını değiştireceği ve ekonomik büyümeyi sürdürebilmek için göçmen iş gücüne olan bağımlılığın artacağını belirtiyor.
KADINLAR EĞİTİM VE KARİYERE ODAKLANIYOR
Birçok uzman, düşük doğum oranlarını kadınların eğitim ve kariyerlerine odaklanmalarına bağlıyor.
Ayrıca, çiftlerin çocuk sahibi olmayı ertelemesi de bu sorunun artmasına yol açıyor. İngiltere ve Galler'deki doğurganlık oranı, sadece 1,44 ile rekor düşük seviyeye geriledi. İnsanlar, çocuk sahibi olmanın ekonomik zorluklar, çevresel kaygılar ve yaşlanma endişeleri gibi faktörlerle zorlaştığını ifade ediyor.
GÖÇ BAĞIMLILIĞI ARTACAK
İstihdam artışının büyük kısmı 50 yaş üstü bireylerden gelirken, bu durum işgücü piyasasında yaşlanan nüfusun etkisini gözler önüne seriyor.
Uzmanlar, düşük doğum oranlarının, göçmen iş gücüne daha fazla bağımlılık yaratacağı ve küresel ekonomik dengenin yeniden yapılandırılacağı konusunda uyarıyor.
Dünya genelinde nüfus artışı, 22. yüzyılın sonlarına kadar devam etse de, Avrupa ve bazı diğer bölgelerde düşüş yaşanması bekleniyor.
KÜRESEL EKONOMİ ETKİLENECEK
Uzmanlar, doğum oranlarındaki düşüşün yalnızca Avrupa'yı değil, tüm dünyayı etkileyeceğini belirtiyor.
Bazı bilim insanları, doğum oranlarındaki düşüşün gelecekte küresel ekonomiyi ve uluslararası güç dengesini köklü şekilde değiştireceğini vurguluyor.
Yetersiz nüfus, kamu hizmetlerini finanse edecek genç iş gücü, sağlık ve sosyal bakım hizmetlerinde çalışacak personel gibi önemli sorunlara yol açacak. Ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için göç ve küresel yardım ağlarının rolü her geçen gün daha da kritik hale geliyor.