Aziz Sancar, DNA onarımı üzerine yaptığı çığır açan araştırmalarıyla tanınan ve bu çalışmalarıyla Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen Türk-Amerikalı bir bilim insanıdır. 8 Eylül 1946 tarihinde Mardin, Savur’da doğan Sancar, genç yaşlarından itibaren bilime ilgi duymuş ve tıp eğitimini İstanbul Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Kariyerine Amerika Birleşik Devletleri'nde devam eden Sancar, DNA onarımı, hücre döngüsü ve kanser tedavisi alanlarında yaptığı çalışmalarla dünya çapında büyük bir üne kavuşmuştur.
Sancar, özellikle "nükleotid kesim onarımı" olarak bilinen mekanizmayı keşfetmesiyle tanınır. Bu mekanizma, DNA’nın UV ışınları ve diğer çevresel etkenler nedeniyle hasar gören kısımlarının onarılmasını sağlar. Sancar’ın bu keşfi, hücrelerin kendilerini nasıl onardığını ve kanser gibi hastalıkların oluşumunu anlamamıza büyük katkıda bulunmuştur. Bu çalışma, aynı zamanda DNA hasarlarının nasıl onarıldığını göstererek, kanser tedavisi ve diğer genetik hastalıkların tedavisinde yeni yöntemlerin geliştirilmesine de olanak tanımıştır.
2015 yılında Aziz Sancar, bu alandaki çalışmaları nedeniyle Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile birlikte Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı. Bu ödül, Sancar’ın bilim dünyasındaki yerini pekiştirirken, Türkiye kökenli bir bilim insanının dünya çapındaki başarısını da simgelemiştir.
Aziz Sancar, akademik kariyeri boyunca birçok ödül ve onur unvanına layık görülmüş ve ABD'deki Kuzey Carolina Üniversitesi'nde biyokimya ve biyofizik alanında profesör olarak görev yapmıştır. Aynı zamanda, Türkiye ve Amerika’daki bilimsel çalışmaların gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla "Aziz & Gwen Sancar Vakfı"nı kurmuştur.
Sancar, bilimsel başarılarının yanı sıra, Türk bilim insanlarına ilham vermek ve bilimsel araştırmaların önemini vurgulamak için de aktif olarak çalışmaktadır. Onun çalışmaları, genetik ve moleküler biyoloji alanlarında yeni ufuklar açmış ve bilim dünyasına önemli katkılar sağlamıştır.
Aziz Sancar, DNA onarımı üzerine yaptığı araştırmalarla modern tıbbın gelişimine büyük katkıda bulunmuş, Nobel ödüllü bir bilim insanı olarak dünya çapında tanınan bir figür haline gelmiştir.
