Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk Hava Yolları Yönetim Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, “Ulaşılabilirlik ve hız kavramları yaşamlarımızı şekillendiren en temel faktörler haline geldi. Modern yaşamın hızlı temposu, ulaşımı bir zorunluluktan öte, hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdi” dedi.
Bakan Uraloğlu, zaman kıtlığının bireyleri daha kısa sürede daha uzak mesafelere gitmeye yönelttiğini belirterek “Bu noktada özellikle havacılık, küresel ekonomi ve sosyal ilişkilerin can damarı olarak, bu ihtiyacı karşılayan en etkin araç konumunda. Havayoluyla artık insanlar sadece bir yerden bir yere gitmiyor, zamanı da satın alıyorlar. Havayoluyla ulaşımı her geçen gün daha çok tercih ediyorlar” ifadelerinde bulundu.
Türkiye’nin 4 saatlik uçuş süresiyle 67 ülkenin merkezinde bulunduğunun vurgusunu yapan Bakan Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemizin bu avantajlı konumunun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için havacılık alanında çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik. 2002 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle başlattığımız gökyüzü yolculuğu, ülkemizi havacılık alanında dünya arenasının parlayan yıldızı haline getirdi. İç hatlarda serbestleşmeyi hayata geçirerek, bu alandaki rekabetin fitilini ateşlememiz sektörümüz için yeni bir çığır açtı ve milat oldu. 2002’den bu yana 26 olan aktif havalimanı sayımızı en son Çukurova Uluslararası Havalimanımızı açarak 58’e çıkardık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak’ hedefiyle ülkemizi; dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük.”
Dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken uçuş ağına 289 yeni nokta ekleyerek 132 ülkede 352 noktaya yükselttiklerini de söyleyen Uraloğlu, “THY’nin 2024 yılı içerisinde yaklaşık 17 saatlik direkt uçuşla Amerika kıtasında Şili’nin başkenti Santiago’ya ya da 18 saatlik uçuşla Avustralya kıtasında Melbourne ve Sydney, ilk kez sefer düzenlemesi hepimizi gururlandırdı” dedi.
ŞAM SEFERLERİ 23 OCAK’TA BAŞLIYOR
Uraloğlu, 10 yıllık aranın ardından Bingazi’ye yeniden seferlere başlamasını da önemli bir gelişme olarak gördüklerini söyleyerek “Haftalık 3 frekans olarak planlanan Bingazi seferlerinin önümüzdeki dönemlerde Libya'daki Trablus ve Bingazi’den gelecek talep ve operasyonel durumlar göz önünde bulundurularak artacağını düşünüyorum” diye konuştu.
23 Ocak’ta başlayacak Şam seferlerinin de Esed’ın devrilmesiyle Suriye’de yeni bir dönemin başladığının en büyük göstergesi olduğunu belirten Uraloğlu, sözlerine şu ifadelere yer verdi:
“Bildiğiniz üzere Suriye’deki BAAS rejiminin devrilmesinin ardından ilk günden itibaren aksiyon alarak yetkili ekiplerimizi Halep ve Şam Havaalanlarına mevcut durumu ve eksiklikleri inceleyip tespit etmeleri amacıyla görevlendirdik. Ekiplerimiz gerekli raporlamaları yaptılar ve Suriye'de emniyet ve hava seyrüsefere ilişkin eksikliklerin giderilmesi amacıyla gerekli uzmanlık ve destekleri sağlıyoruz. Aynı şekilde Türk Hava Yolları’nın da Şam’a bir heyet göndererek gerekli incelemeleri yaptığını ifade etmek isterim. Haftada 3 frekans olarak planladığımız THY’nin Şam seferleri Suriye'de istikrarın tesisi, geçiş sürecinin tamamlanması ve tüm Suriyelileri kucaklayan bir sistemin inşası için çok önemli bir adım daha atılmış olacaktır. Ayrıca THY’nin Afrika ve Asya’da yeni uçuş noktaları üzerinde çalıştığının bilgisini aldık. Sizlerle paylaşmak isterim.”
HAVA ULAŞTIRMA ANLAŞMASI YAPILAN ÜLKE SAYISI 175’E ÇIKTI
Havayollarında dünyanın önde gelen transit merkezlerinden biri haline gelen Türkiye’de, 23 yılın sonunda Hava Ulaştırma Anlaşması yapılan ülke sayısının da 81’den 175’e çıktığını belirten Uraloğlu, “Bildiğiniz üzere, 2024 yılında havacılık sektöründe Bakanlık olarak diğer ülke sivil havacılık otoriteleri ve uluslararası havacılık örgütleri ile yakın iş birliğimizi sürdürdük. Yıl içerisinde fiziksel olarak 30 tane ikili havacılık müzakeresi gerçekleştirdik ve taşıyıcılarımız için 253 frekans sefer hakkı elde ettik. Kamboçya, Panama gibi ülkelerle de nokta ve frekans kısıtını kaldırarak tamamen liberal bir hava ulaşım ilişkisi benimsedik” dedi.
“FREKANS HAKLARIMIZI ARTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Uraloğlu, 2025 yılında da benzer şekilde diğer ülkelerle aktif bir iş birliği ile taşıyıcıların haklarını genişletmeye ve menfaatlerini korumaya devam edeceklerinin altını çizdi. Uraloğlu, “Bu kapsamda, taşıyıcılarımızın özellikle Çin, Hindistan ve Avrupa Birliği gibi önemli pazarlarda etkinliğini artırmak amacıyla ilgili otoriteler ile temaslarımız sürmektedir. Amerika kıtasında ABD, Brezilya, Meksika, Kolombiya, Panama gibi ülkelerle frekans kısıtının olmadığı anlaşmalara sahibiz. Kısa vadede 20 Ocak 2025 tarihinde Sırbistan, 23 Ocak 2025 tarihinde de Arjantin ile mutabakat zaptı imzalayarak frekans haklarımızı artırmaya ve taşıyıcılarımıza operasyonel anlamda kolaylıklar sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.
YENİ DÜZENLEMELER BAŞLATILDI
Havacılık sektöründe hem yolcuların hem de havayolu taşımacılarının haklarını koruyacak yeni düzenlemelerle yeni bir dönem de başlattıklarını ifade eden Uraloğlu, “Bildiğiniz üzere son zamanlarda uçak içerisinde taşkınlık yapıp, kabin çalışanlarımıza zorluk çıkaranları hatta hava araçlarına lazer tutulduğunu gördük. Uçakta tütün ürünleri kullanılmasından havalimanlarında güvenlik taramasına direnç gösterenlere, hava araçlarına lazer tutulmasından haberleşme sistemlerine müdahale edenlere kadar havacılıkta güvenliği tehlikeye atan davranışlar için sert cezalar getirdik” diye konuştu.
İSTANBUL HAVALİMANI 350’NİN ÜZERİNDE DESTİNASYONA UÇUŞ İMKANI SAĞLAYACAK
Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'na Avrupa’da ilk kez uygulanacak 3 paralel piste aynı anda 3 uçağın iniş ve kalkış yapabilmesi imkânı sağlayacak “Eş Zamanlı Bağımsız Üçlü Paralel Pist Operasyonları” uygulamasını da 17 Nisan’da hizmete alacaklarını ifade etti. Uraloğlu, “Bu sistem hayata geçtiğinde İstanbul Havalimanı daha çok uçuş operasyonu gerçekleştirerek Avrupa’nın en yoğun havalimanı olarak yıllardır sahip olduğu birinciliğini sürdürmeye devam edecektir. Tüm etapları tamamlandığında 150 havayolu şirketine ve 350’nin üzerinde destinasyona uçuş imkânı sağlayacak İstanbul Havalimanımız ile birlikte Türk Hava Yolları da dünyanın bir numaralı havayolu şirketi olma yolunda emin adımlarla başarılı serüvenini sürdürecektir” açıklamasında bulundu.
THY TÜM DÜNYAYI KANATLARI ALTINA ALDI
THY’nin dünyada bir numara olma iddiasının altında tam bir başarı hikayesi yattığını da anlatan Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyetin gençlik yıllarında, 1933'teki ilk ticari uçuşuyla gökyüzüne adını yazdıran Türk Hava Yolları, 92 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye'nin gururu olmuştur. Neredeyse bir asra dayanan bilgi birikimi, modern altyapısı ve 492 uçaklık zengin filosuyla bugün neredeyse tüm dünyayı kanatları altına almış bulunuyor. Kıtalararası yolculukların haritasını yeniden çizmek için Avrupa ve Orta Doğu'nun devleriyle, köklü havayolu şirketleriyle gökyüzünde destansı bir mücadele veriyor. Kıtalararası yolcu akışından daha büyük pay almak için kıyasıya rekabet ediyor. THY’nin 2024 yılında turizme direk katkısı 17,3 milyar, toplam ekonomik katkısı ise 60,2 milyar dolar olmuştur. Rakamlara baktığımız zaman sadece bir havayolu operasyonu yapmıyoruz. Ülkemize ciddi bir döviz kazandırarak cari açığımızın azalmasına sebep oluyoruz. Bu faaliyetlerde ülkemize kalan net kar tam 8,5 milyar dolar olmuştur. Önümüzdeki senelerde bunu artırmaya, daha çok noktaya uçmaya devam edeceğiz. Kapasitemizi artırmaya devam edeceğiz. THY bugün havayolu sektöründe küresel bir dünya markası olmuşsa; bu gurur tablosunda elbette en büyük paylardan biri bizlere bir cihan devletine sahip olduğumuz bilincini yeniden hatırlatan Sayın Cumhurbaşkanımızındır. Tüm iştirakleri ile birlikte yaklaşık 94 bin kişilik büyük THY ailesinin mensupları da bu başarıda takdiri ziyadesiyle hak eden, esas emektarlardır.”
THY'nin başarılarının sadece bir şirketin zaferi değil, Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu belirten Uraloğlu, “23 yıl önce THY’nin küresel bir marka ve dünya çapında oyuncu olması bir hayaldi. Hayal olarak başlayan bu yolculuk, bugün tüm dünyada tanınan küresel bir markaya ulaştı. THY'nin kanatları altında bir araya geldiğimiz bu zirve sayesinde de yeni fikirlerin yeşereceğine ve sektöre yeni bir soluk getirileceğine inanıyorum. Bu zirve, THY'nin gelecekte daha büyük başarılara imza atması için önemli bir adım olacaktır. Yeni fikirler ve teknolojilerle donatılmış THY, dünya havacılığında söz sahibi olmaya devam edecektir” dedi.
