Bizim Boyamız, Allahın boyası dır!!! (1)

Her zaman,”Yaşanmışlıkların hikayesi”derim.
“Neler yaşamışlar bee!!”
Diye içimden geçirirdim.
“Valla ben olsam çekmem,yapamam...”
Gibi kelimeler beynimde dans edip dururlardı.
Çok okuyan mı?
Çok gezen mi bilir ?derler ya
Neden çok gezen diye düşünürdüm.
Gezen insan olayları hissederek, dokunarak yaşadığından olduğunu, yılların tecrübesiyle öğrene bilmiştim.
   Hayat ,içinde neleri saklar.
Kah gizli akan gözyaşları..
Kah kalabalıklar içindeki yalağuz(karadeniz şivesinde yapayalnız demek)kalışı...
Kah tek taraflı gizemli sevdaların acısını...
Kah ,kötülerin zafer kazandıklarını sanmalarını...vb
   Oysa ben,İyliklerin karşılık bulacağına inanarak büyümüştüm.
Ben ;iyi ve güzel olan ne varsa elimden geldiğince yapacaktım.
Evet hep bu doğrultu ile yol aldım.
Hayat okulumda ki tezimi “iyilik ve merhamet”üzerine yazacaktım.
Tezim bittiğinde ,yüce yaradana sunarken,notunum iyi olacağından emin olacaktım.
“Hayat okulundan başarılı bir derece ile mezun oldunuz.”diyecekti,Melekler bana!!
Ömür sermayemi nasıl harcadığım ,önemliydi.
Nerelere ne kadar harcamıştım.
Yaşam ,bir ömrün iş yeridir.
Kar- zarar kitabın sonunda belli olur.
Eğer ki!!!
Günlük ya da haftalık hesap yapılmamış ise,iflas kaçınılmazdı.
“Bu gün ,ömür sermayemi nasıl tükettim.Ne kadar gereksiz harcamalar yaptım.Yada kâr yapabilme adına bir alış-veriş, olabilmiş miydi?”
İnsanın kavrayamadığı tek hatası “kendindeki yanlış ve eksiklikleri göremeyişi  olmuştur.
Oysa yaratılan her varlık eksiktir.
Çünkü yaratana daima muhtaç tır.
Öyle yaratılmıştır.
Bunun bilinçinde olsak, yaşam sayfalarımıza resim çizerken ,elbette daha dikkatli ve daha renk uyumu içeren
Bediz’ler  resmedebiliriz. Lakin ,nefes aldığımız yaşam mücadelemizdeki şeytanlaşmış varlıklar,
Zaman zaman iyiliklerin yapılmamasının gerekliğinin ,dersini vermekteler.
    İnsanı en çok da en yakınları üzmüştür.
   En yakını derken ...
  “ Saçı başı ağarmış,dizlerinde derman kalmamış...”
Diye başlanan cümlenin neler anlatacağı tahmin etmek ,zor olmasa gerek.
Bu cümleler,”Bir hayat hikayesinin sunumundan başka bir şey değildir.”
   Hastane odasında kendini dinliyordu.
“Hade anlat bakalım,daima sen ,beni dinledin.Şimdi de hele,sen niye bu kadar hüzünle dolusun ki!!!”
  Bir ara durup”ya kafayı mı sıyırıyorum?”diye kendi kendine gülümsedi.
  “Aman be akıllı oldumda ne oldu?varsın azıcık ta deli olayım. Gerçi deli dolu bir kişiliğim var ama !!

Yazının devamı yarın...