Blinken, Brüksel’deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından konuştu. Ukrayna’ya askeri yardımlarl ilgili “Müttefikler, desteklerinin miktarını artırıyor. ABD, Ukrayna’ya toplamda 102 milyar dolar yardım sağladı. Ortaklarımız ise 158 milyar dolar sağladı. Bu, finansal yük paylaşımının 30 yıllık kariyerimde gördüğüm en güzel örneği” diye konuştu.

Ukrayna’nın hava savunması, topçu sistemleri ve zırhlı araç kapasitesini güçlendirmek istediklerini belirten Blinken, ABD Kongresi tarafından verilen yetki çerçevesinde kullanımı onaylanan 61 milyar dolarlık fonun her bir cent’ini Ukrayna için kullanmayı amaçladıklarını vurguladı.

"HTŞ, DURUMDAN İSTİFADE ETTİ"

Suriye’de yaşanan son gelişmeler ile ilgili Esad destekçilerinin ve onu destekleyen ülkelerin çeşitli sebeplerden dikkatlerinin dağılmış olabileceğini belirten Blinken, HTŞ'nin bu durumdan istifade etmiş olabileceğini söyledi. Blinken, “Bence Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) grubunun gerçekleştirdiği saldırı, Esad’ın kilit destekçileri ve müttefiklerinin, bu ister Rusya, ister Hizbullah, ister İran olsun sorunları nedeniyle çeşitli şekillerde dikkatlerinin dağılmış olduğunu gösteriyor. Görünüşe göre HTŞ, bu durumdan istifade etti." diye konuştu.

İç savaşın sona ermesi gerektiğini belirten Bilenken, BM Güvenlik Konseyi kararlarını işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda en kritik olan şey, gerilimin azalmasını sağlamak, Suriye genelinde sivillerin korunmasını temin etmek ve belki de en önemlisi, BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde bir siyasi sürecin ilerlemesidir. Bu süreç, Suriye’deki iç savaşı çözmek ve sona erdirmek için gereklidir”

ESAD'IN DURUMU

Suriye Devlet Başkanı Esad’ın yaklaşımına değinen Blinken, “Esad’ın herhangi bir siyasi sürece katılmayı reddetmesi de bu saldırıya ve HTŞ’nin sahada elde ettiği kazanımlara kapıyı açan bir başka etken. Suriye’de özellikle DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkmasını önleme konusunda kalıcı güvenlik çıkarlarımız var” ifadelerini kullandı.

"YABANCI SAVAŞÇILARIN YENİDEN ORTAYA ÇIKMASINI İSTEMİYORUZ"

DAEŞ’ın yeniden ortaya çıktığı bir durumun yaşanmaması için ABD’nin Suriye’deki varlığının önemini koruduğunu söyleyen Blinken, “Suriye’de kamplarda bulunan çok sayıda yabancı terörist savaşçı ve onların aileleri mevcut. Bu kişilerin kendi ülkelerine geri gönderilmeleri için yoğun çaba sarf ettik, ancak hala binlercesi kamplarda kalmaya devam ediyor. Bu yabancı savaşçıların yeniden ortaya çıkmasını istemiyoruz” dedi.

Suriye’deki çıkarlarının sürdüğünü ve bu çıkarları desteklemek için neler yapabileceklerini değerlendirmeye devam ettiklerini vurgulayan Blinken, “Ancak öncelikli olarak gerilimin azaltılması, sivillerin korunması ve Esad’ın ülkenin geleceği adına herhangi bir duyarlılığı varsa, iç savaşı sona erdirmek için siyasi sürece katılmasını sağlamak gerekiyor” dedi.

Güney Kore'de birkaç saat süren sıkıyönetim, tarihten benzer durumları hatırlattı Güney Kore'de birkaç saat süren sıkıyönetim, tarihten benzer durumları hatırlattı

LÜBNAN-İSRAİL ARASINDA ATEŞKES İHLALLERİ

Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes ihlallerinin Fransa ile birlikte kurulan bir denetim mekanizması ile takip edildiğini belirten Blinken, “Şu anda da tam olarak bu mekanizma çalışıyor. Ateşkes devam ediyor ve herhangi bir ihlal iddiası ortaya çıktığında kurulan mekanizmayı devreye sokuyoruz” şeklinde konuştu. Blinken, “Temel olarak, hem İsrail hem de Lübnan hükümeti aracılığıyla Hizbullah ateşkesi istiyordu ve istemeye devam ediyor” dedi.

GÜNEY KORE'DEKİ GELİŞMELER

Blinken, Güney Kore’deki sıkıyönetim ilanı ve devamında yaşanan gelişmeler ile ilgili ise, “Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol’un sıkıyönetim kararını geri çekmesini ve parlamentoda bu kararı reddetmek için yapılan oylamayı memnuniyetle karşılıyoruz. Devlet Başkanı bu karara uyarak gereken adımları attı. Bizim değerlendirmemize göre siyasi anlaşmazlıklar barışçıl bir şekilde ve hukukun üstünlüğüne uygun olarak çözülmelidir” diye konuştu.

Güney Kore’nin bir başarı hikayesi olduğunu vurgulayan Blinken, bu ülkenin demokrasinin yükselişi ve dirençliliği konusunda örnek oluşturmaya devam etmesini beklediklerini söyledi.

Editör: Ela Duyar