Ardı ardına bombalar patladı. Evvela, Doğu’yu karıştırmak istediniz bunun neticesinde de orada art arda patladı bombalar.
Ne oldu peki?
Şehit aileleri, evlatlarının naaşları başında dimdik durdu ve hepsi ‘‘Vatan sağ olsun’’ dedi
Tutmadı planınız ve geldiniz İstanbul’un göbeğinde de yine iki bombayı peş peşe patlattınız ve 46 şehit, can verdik toprağın kara bağrına.
Yine ne oldu peki?
Tüm şehit aileleri ‘‘Vatan sağ olsun’’ dedi
Size yetmedi… Baktınız ki bu olmadı bu defa da bir gece vakti Reina’da yılbaşını kutlayan insanları katlettiniz
Sonuç ne peki?
Yaralı olarak ülkemizden ayrılan yabancı uyruklu bir turist‘‘Bu ülkeye yine geleceğim çünkü; Türkiye gerçekten çok güzel bir ülke’’ dedi.
Yani her yandan saldırdınız olmadı. Durmadınız… İzmir’de denediniz ve İzmir provokasyonunuzda karşınıza Kürt bir yiğit polis çıktı. İsmi: Fethi Sekin. Türk, Kürt, Alevi…
ayrımı yapmaksızın masum onlarca sivile zarar gelmemesi için siper etti kendini. Tıpkı 15 Temmuz’da Niğdeli Türk Ömer Halis Demir’in yaptığı gibi. O puslu ihanet
gecesinde bile bu halk hilelerinizi bertaraf etti.
Şimdi Başbakanımızın dediği gibi vardiyalı çalışan kalleş güruhu olup çıktınız.
Ama tekrar ediyorum: ‘‘Bölemeyeceksiniz’’
Her gün uydurma haberlerle yaymaya çalıştığınız tehdit bombalarınız sizin elinizde patlayacak.
Bu vatanın evlatları, 15 Temmuz’daki, Yenikapı’daki… gibi yine tek yürek oldu. Biz memleketimizin birlik beraberliğine gölge düşürmeye çalışanlara karşı hep bir olduk.
Bilesiniz… Asker, polis, siviliyle yek vücut olmuş bizler ölmekten de korkmuyoruz.
Bu halk artık çok iyi biliyor ki vatan müdafaası, sadece asker ve polise bırakılacak bir mesele değil. Çünkü; 15 Temmuz günü anladık ki düşman içimizde. Artık eskisi gibi
olmuyor savaşlar. Düşman, binlerce kilometre ötelerden tank, tüfek, uçak yüklenerek sınırlarımıza gelmiyor. Menfaatleri doğrultusunda içeriden hain yetiştiriyor…
Hatta öyle hainler çıkıyor ki kendi devletini, insanını küçümseyerek pisliğinde boğul diyor. Kimisi de çıkıp kendi devletinin toprağını cehenneme benzetiyor. Sözde vekiller
bile çıkıp ‘‘Bir savaş çıksa İran’ın yanında olurum’’diyor.
Yani, hain de kalleş de içimizde.
Dış güçler hayranlık ve gıpta ile Türkiye’nin yükselini izlerken içimizde büyüyen vatansızlar, yapılan tüm yatırımları, hatta yerli silahlarımızı dahi yerip neredeyse hepsi
sahte diye yaygara koparacaklar. Akl-ı selim sahibi her bir fert biliyor ki bu vatan bizim ve gidecek başka bir yerimiz yok
Cumhurbaşkanımızın şu cümlesini de siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum: ‘‘Biz, bu ülkeyi masa başında yapılan pazarlıklarla değil cenk meydanlarında toprağa
düşen şehitlerin mübarek kanlarıyla ve büyüklerimizin mübarek dualarıyla kurduk’’
Esselamu Aleykum
Rahatsız olmuşlar ya selamımızdan; bunu da buraya not düşelim: selam, adanmışlığın, özün, hakikatin kelamıdır. Rahatsız olanlar varmış… bu, pek bir doğal; biz boşuna mı selam, hakikatin kelamıdır dedik!?