ünkü bu milletin hafızasına işlenen o kadar acı olay vardır ki; bunların unutulması mümkün değildir. Zaten mevcut yasa ve yönetmelikler hala yürürlüktedir ve insan haklarına aykırı bu uygulamaların kaldırılacağına dair en küçük bir imada bile bulunulmamaktadır. CHP bu millete öylesine çok acı, kan ve gözyaşı yaşatmıştır ki; burada sadece konu başlıklarına yer versek dahi makale sınırlarını aşmış oluruz. İslami kurallara karşı gösterilen acımasız baskı ve insan haklarının ayaklar altına alınması; Komünist Rusya ve Çin’de dahi görülmemiştir. O halde belli başlı zulüm ve haksızlıkları kısmen de olsa ifade etmeye çalışalım. CHP yöneticilerinin o dönemdeki adıyla Halk fırkasının, bu vatana verdiği zararlar muhalefet liderlerinin suikastlar ile öldürülmesi ile başlar. En önemli muhalefet liderlerinden birisi olarak görülen Ali Şükrü Bey’in Topal Osman tarafından öldürülmesi ilk olaylardan bir tanesidir. Daha sonra CHP yöneticileri tarafından azmettirilen ve katili olduğu anlaşılan Topal Osman’ın da canlı olarak yakalanıp sorgusu yapılabilecek iken başı kesilerek asılması; nasıl bir zulmün ortaya konulduğunu gözler önüne sermektedir. En büyük cinayetlerden bir başkası ise milli mücadele kahramanlarından Halit (Karsıalan) Paşa isimli bir muhalif milletvekilinin Ali Çetinkaya (Kel Ali) tarafından öldürülmesi olayıdır.
Bu cinayetten daha vahimi ise Ali Çetinkaya’nın muhalif unsurların temizlenmesinde önemli bir işlev gören İstiklal mahkemelerinin başkanı olarak atanmasıdır. Dünya hukuk tarihinde böylesine “adli bir hatanın” benzeri yoktur. Katil bir milletvekili olarak CHP yöneticilerinin gözüne giren bu zat; Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kapatılmasından tutun da muhalif liderlerin idam edilmesi olaylarına varıncaya değin onlarca siyasi cinayetin altına imza atmıştır. Muhaliflerin temizlenmesi için sadece siyasi idamlar yapılmamıştır. Aynı zamanda çeşitli komplolar ve kışkırtma eylemleri de bizzat CHP’nin kurmay kadrosu tarafından icra edilmiştir. Bunların ilki “şapka devrimi” adı verilen Yahudi başlığının herkes tarafından giyilmeye zorlanmasıdır. Kış günü şapkayı nereden bulup da giyeceğiz diyen yüzlerce kişi acımasızca idam edilmiştir. Öyle ki; bu büyük devrimin (!) halka benimsetilmesi için bir kadını dahi idam edecek kadar gözü dönmüş CHP yöneticilerine rastlanmıştır. Bazı CHP yöneticileri, Batı ülkelerinin baskısı ile çok partili hayata geçmeyi denemiş fakat halkımızın Fethi Okyar’ın başkanı olduğu bu partiye teveccühü nedeniyle kısa zamanda “Serbest Fırka” kapatılarak geriye dönülmüştür. Sonrasında belediye başkanlığı seçiminde Serbest Fırka’yı destekleyen şehirler cezalandırılma işlemine maruz kalmıştır. Bu maksatla Menemen şehrimiz kurban şeçilmiş halkın ileri gelenleri; birkaç uyuşturucu müptelasının olay çıkarıp askerlerimizi şehit etmesi bahanesi ile idam edilmiştir.
Siyasi idamlar yanında İslami kurallarının yaşanmasına da müsaade etmeyen CHP yöneticileri vardır. Bu maksatla yüzlerce idam cezası acımasızca yürürlüğe sokulmuş ülkede kan ve gözyaşı her yere hâkim olmuştur. CHP’nin terör yönetimi esnasında taş taş üstüne konulmadığı gibi baş üstünde de baş bırakılmamıştır. Öncelikle Halifelik kanun maddesi ile kaldırılmasa dahi işlevsel olarak yok edilmiştir. Bu nedenle başsız kalan Müslüman toplumlar, başta İngiliz ve Fransızlar olmak üzere sömürü düzeninin güçlenmesinde ve halkın ezilmesinde önemli bir araç olmuştur. Daha sonra Latin alfabesinin zorunlu tutularak Kur’an harflerinin yasaklanması ile bütün bir halk bir gecede cahil bırakılmıştır. Bunun ceremesini bugünkü insanlarımız dahi hala çekmektedir zira mezar taşlarını dahi okuyamayacak kadar cahil duruma getirilmiştir.
CHP yöneticileri, milletimizi kendi kültürüne ve inançlarına yabancı olacak adeta “koyun sürüsü” diyebileceğimiz seviyeye getirmeye çalışmıştır. Eğitimde ülkemizin her yerini kaplayan medrese ve tekkeler kapatılmış cehalet yaygın hale getirilmiştir. İsviçre’den “Medeni Kanun” alınıp tercüme edilerek uygulanmış bin yıllık kültür birikimimiz ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. 500 Yıllık Ayasofya camii kapatılıp müzeye çevrilerek gavurlara şirinlik yapılmıştır. Dedim ya! CHP yöneticilerinin zulümleri bitmez. Bunun için ancak kitap yazmak gerekir. O halde diğerlerini bir kenara bırakalım. CHP Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “helalleşeceğiz” diyerek halkı kandırmaya çalışmasının bir fayda vermeyeceğini hatırlatmak ile yetinelim. Bunu yapabilmek için öncelikle bazı CHP yöneticilerinin yaptığı zulümleri kabul etmek ve özür dilemek gerekiyor. Yahu! Dersim’de katledilen çoluk çocuk için bir “kuru özür” dahi dileyemeyen bu parti, çıkıp nasıl helalleşecek? Şu akılsız muhalefet liderleri, nasıl bu partinin kuyruğuna takılır; anlamak dahi güçtür, vesselam…