ÖZEL HABER

Bu yaptığınızın neresi onur? Sapkın zihniyetlerini çizgi filmlere soktular

LGBT lobisinin “onur günü” olarak başladığı, ardından “onur haftasına” çevirdiği, son birkaç yıldır da “onur ayı” olarak adlandırdığı haziran geldi, sapkın lobi faaliyetleri hızlandı. Lobinin hedefinde artık çocuklar var ve bunu açıkça yapıyorlar. Tüm dünyada tepki çeken ve aile yapısını hedef alan LGBT lobileri, çocukların duygusal gelişimini geliştirme ve eğlendirme aracı olan çizgi filmleri, propaganda malzemesi olarak kullanmaya başladı.

LGBT TERÖRÜ ÇOCUK KANALLARINA İNDİ

Ücretli dijital platformlardaki içeriklerde yer alan eşlik mesajları dahi toplumda rahatsızlığa neden olurken bu algı çalışması dijital platformlardaki çizgi filmlere de sıçradı. Ancak tehlike şimdi daha büyük. Çünkü herkesin evinde bulunan televizyonlardaki bir çizgi film kanalı Cartoon Network, LGBT propagandası yaptı. ABD merkezli Warner Bros şirketine bağlı çizgi film kanalı, Instagram hesabında iki erkeğin öpüştüğü görseli, "Bu ikonik çiftlerle Onur Ayı'na başlıyoruz!" mesajıyla paylaştı. Hedef kitlesi çocuklar olan kanalın bu paylaşımı tepki çekti. Uzmanlara göre, yapılan özgürlük değil, sapkın eğilimleri çocuklar gözünde normalleştirmeye çalışarak pedofiliye zemin hazırlamak.  

“CİNSELLİK ÇOCUĞUN GÜNDEMİNDE YOK”

Psikolog Mehmet Teber, çocuklarda dinî, siyasi, lik gibi bazı kimliklerin bulunmadığını, propaganda yapanların kendi fikirlerinin çocukluk döneminden başlayarak toplumda kabul görmesini amaçladıklarını kaydetti. 

“AHLAKİ DEĞERİ OLMAYAN, ÇOCUĞU DA ENGELLİYİ DE KULLANIR”

Çocuklara kendi doğrularını aktarma hakkının sadece ebeveynlerde olduğunu belirten Teber, “O zaman herkes kendi kültürünü kullansın ve çocuklara dayatmaya çalışsın. O zaman çocuğu kim koruyacak?” diye sordu. “Propaganda yapan kişinin eğer ahlaki değeri yoksa çocuğu da kullanır, engelliyi de mazlumu da…” dedi.

“ONLARIN RAHAT ETMEMESİ LAZIM”

Sosyal bulaşıcılık ve sosyal öğrenme kavramına da değinen Teber, “Bunlar çocuğu etkilemez.” savunmasının gerçeği inkâr etmek olduğunu söyledi.

Psikolog Teber, ebeveynlere de büyük görevler düştüğünü söyleyerek, “Medyadan ve sosyal medyadan gelen zararın haddi hesabı yok. Çok uyanık olmalıyız ve bu gibi durumlarda, çocuğa zarar veren kişi ve kurumlara yönelik ciddi kamuoyu oluşturup tepki göstermeliyiz ki kimse böyle olaylara yeltenemesin. Onların bu kadar rahat edememesi lazım.” çağrısı yaptı.

Mehmet Teber, “LGBT dünyada bir örgüt gibi. Bu örgütün çocukla uğraşan kısmını da terör örgütüne benzetiyorum.” diye konuştu. 

“CİNSEL KİMLİK BOZUKLUĞU BİR HASTALIKTIR”

Pedagog Kerem Gümüş, özgürlüğü savunduğunu düşünen insanların belli görüşleri dayatmaya çalışmasının, kendileriyle çeliştiklerinin kanıtı olduğunu söyledi. Cinsel kimlik bozukluğunun, psikiyatrik rahatsızlık olduğunu belirten Gümüş, neden çocukların hedef alındığını “Artık savaşlar, silahla yapılmıyor. Savaşlar; filmler, diziler, içerikler, sosyal medya üzerinden ‘algı yönetimi’ ile yapılıyor. Bir çocuğun kişiliği genetik ve çevresel faktörler neticesinde şekillenir. Ve artık TV ve internet gibi güçlü uyaranlar var.” sözleriyle anlattı. 

“ÇOCUKLARIMIZ BİRER TOHUM”

Pedagog Kerem Gümüş, çocukların dünyanın geleceği olduğunu ve onları korumanın önemli olduğunu dile getirdi, ebeveynlere düşen görevleri sıraladı;

-          “Bilinçli ebeveynler olun, sosyal medya kullanımını sular seller gibi öğrenin.

-          Çocukların farklı özelliklerini kabul edip onların çağına uygun iletişim metotları öğrenin.

-          Çocuklarda küçük yaştan itibaren irade gelişimi çalışmaları yapın.  

-          Çocukları spor ve sanatla büyütün, kaliteli vakit geçirebileceği alanlar üretin.

-          Küçük yaştan itibaren çocuğun pedagojik gelişimini takip edin. 

“PEDOFİLİYİ DE NORMALLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Sosyal medyada ‘Dijital Baba’ olarak bilinen Orhan Toker, çocukların kolaylıkla ulaşabildiği çizgi filmler ve oyunlara “onur ayı” bahanesiyle LGBT sembolleri yerleştirildiğini anlattı. Toker, LGBT’nin trans şahıslarının her türlü sapkınlığı barındıran kesim olduğunu, “Bunların çocuklara karşı ilgisi var. İnkâr etmiyorlar.  Çocukların karşısında soyunuyor, anaokullarında gösteri yapıyorlar. Sapkın davranışlara çocukları alıştırarak bunun normal kabul edilmesini hedefliyorlar. Çocuklara ilgi duymanın, çocuklarla ilişki kurmanın normal olduğunu gösterme çabaları var.” sözleriyle destekledi.

“ÜNLÜLER BU LOBİDEN PARA ALIYOR”

Toker, toplumsal olaylarda tepkisini gösteren bazı ‘ünlü’lerin, söz konusu LGBT olunca derin bir sessizliğe gömülmesine de “Şaşırmıyorum çünkü bütün platformlara çok büyük fonlama yapılır. Toplumun sevdiği, kabul gördüğü, değer verdiği ses sanatçısı, influencer ya da sinema sanatçılarını satın alırlar. O insanlar da paylaşımları ve söylemleriyle bu propagandaya hizmet eder. Söz konusu para olunca parayı alanın çocuk falan düşündüğü yok.” sözleriyle tepki gösterdi.

“TEPKİ OLMAZSA İSTEDİKLERİ GİBİ YAYILIRLAR”

Toplum olarak LGBT’nin normalleştirilme algısına tepki gösterilmesi gerektiğini yurt dışındaki örneklerle destekleyen Orhan Toker, Türkiye’de tepki gösterenlere karşı ‘muhafazakâr’ söyleminin yanlış olduğunu, “Sadece dini değil; geleneği, aileyi, çocuğu, ülkesini, değerleri korumak; budur muhafazakârlık. Toplum olarak bir yanlış gördüğümüzde hemen herkesin ağzının payını vermemiz lazım. O zaman kolay propaganda yapılamaz. Aksi hâlde istedikleri gibi yayılırlar ülkede.” dedi.

“ÖZGÜRLÜK ADI ALTINDA DAYATIYORLAR”

Bilişim Uzmanı Deniz Unay da çocuklar üzerindeki LGBT dayatmasına sessiz kalmadı. Bu durumun tercih özgürlüğü olmadığını vurgulayan Unay, LGBT organizasyonlarının her alanda sözde mağduru oynayarak dayatma yaptıklarını söyledi.

ÇOCUKLARI KORUMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?

Deniz Unay, dijitalleşmenin hayatın her alanına yayıldığı, yapay zekânın aktif kullanıldığı bir dönemde çocukları korumak adına neler yapılabileceğini de madde madde sıraladı:

1.        İnternet ve televizyon sağlayıcılarının sunduğu filtreleme ve kısıtlama özelliklerini aktif hâle getirin.

2.        İnternetin potansiyel tehlikeleri hakkında çocukları bilgilendirin. Güvenli arama motorları ve web siteleri hakkında bilgi verin.

3.        Bilgisayarlara ve diğer cihazlara ebeveyn kontrol yazılımlarıyla çocukların erişimini kontrol altında tutun.

4.        Bilgisayarları ve televizyonları genel alanda, ailenin diğer üyelerinin görebileceği bir yerde bulundurun.

5.        Aileniz için uygun olan internet kullanım kurallarını belirleyin ve bu kurallara uyulmasını sağlayın.

6.        Çocuklarınızın internet ve televizyon kullanımını düzenli olarak gözlemleyin, aşırı ve kontrolsüz kullanımı önleyin.      

7.        İnternet ve televizyonda çocuklarınıza hitap eden gelişimi destekleyici içeriklere odaklanın ve bu tür içerikleri teşvik edin.

8.        Etkinlikler ve kaliteli geçirilen zamanlarla aile bağlarını güçlendirin ve çocukların dijital medyadan uzaklaşmasını sağlayın.