İsviçre ve İtalya sınırında buzullar eridi. İki ülke iklim değişikliğinin etkisiyle sınırlarını yeniden belirleyecek.
2021-2023 yılları arasında İsviçre'deki buzulların yaklaşık yüzde 10'unun eridiği belirtildi. Bu durum, özellikle Matterhorn'un bulunduğu bölgelerdeki buzulları derinden etkiledi.
THEODUL BUZULU’NUN DÖRTTE BİRİ ERİDİ
Ünlü Matterhorn Dağı’nın altındaki Theodul Buzulu, 1973-2010 yılları arasında kütlesinin yaklaşık dörtte birini kaybetti. Bu erime, alttaki kayaların görünür hale gelmesine ve iki ülke arasındaki sınırın yaklaşık 100 metre uzunluğunda bir bölümünün yeniden çizilmesine yol açtı. İsviçre hükümeti, eriyen buzulların sınır çizgilerini etkilediğini vurgulayarak, “Sınırların önemli bölümleri buzul veya kar havzalarıyla belirleniyor ve bu oluşumlar değişiyor.” dedi.
HER İKİ ÜLKENİN ONAYI GEREKİYOR
Cuma günü İsviçre'de onaylanan değişiklik için İtalya’nın resmi onayı bekleniyor. Ancak, bu durumun ‘küçük bir sınır düzeltmesi’ olduğu belirtiliyor. Bu nedenle sadece İsviçre’nin onayı yeterli olacak. Kesin sınır değişiklikleri, her iki ülkenin anlaşmasının ardından yürürlüğe girecek.
15 YILLIK ERİME FOTOĞRAFLANDI
Eriyen buzulların görsel etkileri, sosyal medyada da dikkat çekti. Bir kullanıcı, 15 yıl önce çektiği Rhone Buzulu fotoğrafı ile 2024 yılındaki görüntüsünü karşılaştırarak erimenin boyutlarını gözler önüne serdi.
Bu sınır değişiklikleri, İsviçre’nin Zermatt bölgesini ve Avrupa’nın beşinci büyük kayak merkezi olan Matterhorn kayak bölgesini kapsıyor. Yürüyüşçüler ve kayakçılar, İsviçre ile İtalya’nın Valtournenche vadisi arasında serbest geçiş yapabiliyor.
BUZULLAR HIZLA ERİYOR
İsviçre’nin ulusal harita ajansı Swisstopo, sınır ayarlamalarının sıkça yapıldığını ve genellikle uzman ölçümleriyle çözüldüğünü belirtti. Ayrıca, Avrupa’nın en hızlı ısınan kıta olduğuna dikkat çekerek, İsviçre’nin buzullarının daha önce görülmemiş bir hızla eridiğini vurguladı. 2023 yazı, küresel ısınma nedeniyle kayıtlara geçen en sıcak yaz olarak tarihe geçti.
Eriyen buzulların durumu, hem İsviçre hem de İtalya için büyük bir çevresel zorluk teşkil ediyor ve bu durumun etkileri gelecekte daha da belirgin hale gelebilir.
