Gelsin Trakya nın incisi. Çekirdek çitlemeyen de ne bileyim yani. Hele yaz akşamlarının vazgeçilmezi, en güzel lezzeti. insanı umursamaz vurdumduymaz gösteriyor ya bayılıyorum vallahi. Hakikaten beyini durdurup konsantreyi boş lakırdıya çevirdiği bilimsel bir gerçek bence deneyin de görün. En büyük zevkim televizyonda güzel bir dizi varsa karşısına geçip çekirdek çitlemek. Yanımda da çat çut ses çıkarma diyen birileri. Ben de durduramıyorum tabi ki kendimi, kafama yastık yediğim filan da olmuyor değil.
Yani böyle bir zevkten mahrum olmanın nasıl bir duygu olduğunu kavrayamadım gitti. Hele sahilde denizin dalgalarını dinlerken hiç çekirdek çitlediniz mi eğer çitlemediyseniz hayatınızın hatasını yapmışsınız demektir. Sallana sallana yürürken bir avucu dünyalara bedel. Kabuklarını da diğer avuca sıkıştırmayı unutmayın size zahmet. Bir amca dolaşır elinde bir torba ile bir de bardağı vardır, kağıttan da bir külah yapar taze çekirdek diye dolaşır sahil boyunca kimileri evinden getirir doldurur ceplerini kimi de o amcadan satın almayı tercih eder. Ben de alırım bir bardak nedense ondan aldığım daha lezzetli gelir bana. Sahilin amacı dondurma ya da çekirdekle aval aval dolaşmak değilmi. çocukluğumda kabuklarıyla beraber çıtır çıtır yerdim bir çok çocuğun yaptığı gibi.
Annem de kabuklarını ayıklayamazdı tabi, benden üç tane daha var çünkü, hangi birine yetişsin. Ablamla aramızda iki yaş var benden bir küçükle bir buçuk yaş en küçüğümüzle de benim aramda beş buçuk yaş var. Boncuk gibi dizilince hepimiz aynı yaşta gibiydik. Nasıl ayıklasın kadıncağız biz de kabukları ile götürürdük öylece. Yaz akşamları sokak aralarında hiç gezdinizmi bilmem merdivenlerde sıralanmış teyzeler oturur sohbet muhabbet bir de çekirdek, benim de aralarına sıkışıp muhabbet edesim gelir. Bir koyu sohbetleri vardır ki doyamazsınız.
Memleketi kurtarırlar önce sonra başlarlar gelinlerinden damatlarından yakınmaya biraz gülersin en sonunda da mutlaka gözünden bir kaç damla yaş akar. Bir saat yetmiştir samimi olup içini dökmeye. Konuşmaya dalınca hızla yediğin çekirdek sonra ağır çekim gibi yavaşlar çenene vurmuştur çünkü. Anlattıkça anlatırsın anlattıkça da rahatlarsın birbirine denk gelen bir sürü dert yolunu bulmuş ağızdan çıkmıştır. Sonra da aman be dünyayı bizmi kurtaracağız der evine çekilirsin yarın aynı yerden başlamak şartıyla. Bu kadar zevk ü sefadan sonra çekirdeğin faydalarına ve zararlarına gelelim. Her güzelin bir cefasıda vardır elbet gerçi çekirdeğin deve de kulak gibidir. Ayçiçeğinden elde edilen çekirdek içerdiği yağ asitleri ile tokluk hissini arttırır. Kalorisi yüksek olan çekirdeğin günde bir avuç tüketilmesinin faydası bulunur. - Bir avuç tüketilen çekirdek vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineraller, sağlamaktadır. İçerdiği E, B1, B5 ve folik asit sayesinde vücudun enerjisini yüksek tutar. - Büyük siyah çekirdek kötü kolesterolü düşürme etkisine sahiptir.
Özellikle 1 avuç çekirdek yemek kalp ve damar sağlığına iyi gelmektedir. - Çekirdek tüketmenin ruhsal yönden olumlu etkiler yarattığı belirtilmiştir. Özellikle depresyon ve panik atak hastalar için oldukça fayda sağladığı da bilinmektedir. - Kandaki şeker oranını düşürmede büyük etkisi bulunmaktadır. Özellikle ileriki yaşlarda protein sentezinin yaşanma oranını düşürmektedir. - Tuz mineralleri sayesinde tiroit bezlerinin çalışmasını destekler. Zararlarına gelince Çekirdek yüksek yağ, vitamin ve minerallere sahiptir. Bu nedenle çok fazla tüketildiği zaman ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Özellikle karaciğer toksinlerini ciddi derecede olumsuz etkiler ve ciltte tahribata neden olur. Pek çok uzman bu anlamda günde 1 avuç çekirdekten fazla tüketilmemesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bunlar dışında çekirdeği fazla tüketmek ağız içi yaralara da neden olmaktadır. Dudakların kuruması gibi kötü sonuçları doğurabilir. Bu nedenle çekirdeğin yararları dışında fazla tüketildiğinde pek çok yönden zararları da bulunmaktadır