Çingene Bohçası Gibi Bir Anayasamız Var (2)


Milletimiz “icat çıkarma” der ya işte bu yüzden. Yoksa bu sözün manası “yeni teknolojik buluşlar bulma” anlamında değildir. Yeniliklere ve teknolojiye en çabuk ayak uyduran toplumlardan birisi olduğumuzda şüphe yoktur…

Şimdilerde başımız bu faşistlerin yaygaralarından kurtulamayacak. Zira “kurucu ilkeler” adı altında istemezükçüler meydanları doldurmuş durumdadır. Bunlar verilen ulufeyi (padişah ikramiyesini) beğenmeyip kazan kaldıran yeniçerilerden pek de farklı değiller. İlla ki darbeci askerlerin yazdırdığı ilkeleri savunacaklar. Yahu insanlar Mars’a, göktaşlarına gidiyor siz hala ulufecilikten kurtulamayıp kazan kaldırmayı düşünüyorsunuz. Bu ne haldir?

Eğer gerçekten “kurucu ilkeler” adı altında Cumhuriyetimizin temellerine sahip çıkmak istiyor iseniz, amenna… Bu konuda herkesten daha istekliyim. Cumhuriyetimiz kurulduğunda nasıl ki şanlı ecdadımın yazdığı “kanuni esasi” esas alınmış devlet bu anayasa ile Yunan’ı mağlup etmişti. İşte buna kimse itiraz etmez. Hemen bu işlem yapılsın. Anayasamızın ikinci maddesi olan “Türkiye Cumhuriyetinin dini İslam’dır” maddesi tekrar konulsun. Bunu 1928 yılında kaldırmışlardı. Halka danışmadan keyfi bir icraatla…

Kimseyi balık hafızalı bellemesinler. Halkımız da her şeyi çok iyi biliyor. İslam’dan öcü gibi korkan, Batı’dan gelen her şeyi “bize uyar mı?” demeden körü körüne alıp şanlı ecdadımızdan miras kalan her şeyi reddeden yöneticilerden kurtulduk artık. 

Her seçimde bunların boyunun ölçüsü alınıyor. Kim değerlerimize sahip çıkmış ise seçimleri kazanıp halkın gönlünde taht kuruyor. Kim değerlerimize yabancılaşıp reddetmiş ise seçimlerde ağır bir yenilgi alıp kös kös oturuyor. Yeniden darbe hesapları yapıyorlar…

Bu durum yıllardan beri değişmedi ve değişmeyecek. Onlar ancak Feto ve Amerikan köpeklerinin darbe yapmasına umut bağlayabilirler. Gerçi bundan sonra onu da unutsunlar zira 15 Temmuz’da öyle bir tokat vurduk ki yüzyıllar geçse dahi acısını suratlarında hissedecekler, vesselam…