UNICEF tarafından 2016 yayınlanan bir raporda Çocuk asker/savaşçılara dikkat çekilerek durumun ciddiyeti gözler önüne seriliyor. Suriye’de savaş başladıktan sonra doğan 3,7 milyon Suriyeli çocuk barış içinde, mahrumiyet çekmeden yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hiç yaşayamadı. 2,4 milyon çocuk ise Suriye’nin komşusu olan ülkelere sığınan mülteciler arasında yer alıyor.Suriye sınırları içerisinde yaşamak zorunda kalan yaklaşık 2 milyon çocuk ide düzenli yardım alamamakta. Bu çocukların ise yaklaşık 200.000 kadarı kuşatma altındaki yerleşim yerlerinde yaşamakta. Çocuklar bu savaştan mağdur olanlar; olarakdeğil, iç savaş büyüdükçe artan asker ihtiyacı için kaynak olarak görülmeye başlandılar.2016 yılına gelindiğinde ise çocukların zorla askere alındığı Suriye’de silah altına alma yaşı 7’ye kadar düşmüş durumda.“No PlaceforChildren – TheImpact of FiveYears of War on Syria’s Children-and-their-Childhoods”,UNICEF,14.03.2016/5&6
Aslında çocuk asker konusu Suriye için; iç savaş başladıktan sonra gerek ordudan firar eden askerlerin çok olması, gerekse aynı anda birçok yerde baş gösteren hareketler nedeniyle ordunun bunlarla başa çıkmakta zorlanması nedeniyle gündeme geldi ve Suriye rejimi çocukları askere almaya başladı. Savaşın ilk zamanlarında bu 15-17 yaş aralığında seyretmekte iken 2014-2015 yıllarında 7-10 yaş aralığına kadar düştü. Tabi bu durum Rejim tarafından yoğun olarak kullanılsa da DAEŞ, PKK-YPG-PYD-SDG de çocuk askerler/savaşçılar konusunda masum değiller.
Küçük yaşlarda askere alınan bu çocukların çoğunluklaaskeri üs merkezleri ve nöbet noktalarında, infazlarda ve keskin nişancı ve canlı kalkan olarak kullanıldıkları raporlara yansımakta.
Yine HRW (Human Rights Watch ) 2017’de, Suriye rejimine destek için Suriye’ye Devrim Muhafızları aracılığı ile milis gönderen İran’ın Afgan çocukları Suriye’de savaşmak üzere silah altına aldığını açıkladı. HRW, İran’daki mezarlıklarda yaptığı araştırmada Suriye’de savaşıp ölen 8 Afgan çocuk tespit ettiğini açıklarken, çocukların Fatimiyyun Bölüğü olarak adlandırılan, İran’ın Afgan milislerden oluşturduğu bölükten olduğunu aktarıyor. Mezar taşlarında İran’ın Suriye’ye gönderdiği savaşçılara atfen kullandığı “Türbe Muhafızı” yazan çocukların yaşlarının olduğundan büyük gösterildiği de belirtiliyor.“Iran: AfghanChildrenRecruitedtoFight in Syria”Human Rights Watch
BM belgelerinden olan ve 196 ülke tarafından benimsenen BM Çocuk hakları Beyannamesinde 18 yaşına kadar herkes çocuk sayılmaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesine eklenen Ek Protokol ile Sözleşmeye taraf olan devletlere 18 yaşını doldurmamış kişileri zorunlu olarak askere almamaları hususunda yükümlülük getirmiştir. “Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeye Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Dâhil Olmaları Konusundaki Seçmeli Protokol”
Çocukların elinden büyükler ve hakim güçler tarafından çocuklukları çalınırken, küçük bedenleriyle çocuklarfikren ve aklen rehin durumda tutuluyorlar. Maalesef savaşlar uzadıkça çocuk asker/savaşçı sayısı artıyor. Çocukların heyecanla koşuşturdukları, sevinç, şefkat, huzur, sevgi, merhamet ve kardeşlik duygularıyla mutlu olacakları bir dünyada yaşamaları için tüm insanlığın savaşları bitmesi, huzurun tesis edilerek hak ve adalet eşitliğinin sağlanması, daha güzel ve yaşanabilir bir dünya için olanca gücüyle çalışması gerekmekte. Savaşlar nedeniyle daha fazla kayıp neslin ortaya çıkmaması için vicdan sahibi tüm insanlar bir araya gelmeli, ulusal ve uluslararası kamuoyu oluşturulmalı, sivil toplum örgütleri daha da aktif hale getirilmelidir. Savaş yaşayan ülkeler ve yoğun mülteci nüfusu barındıran ülkelerde gerek yerel gerekse mülteci aileler ve çocuklar bilinçlendirilmeli, eğitim ve bilinçlendirme seminerleri düzenlenmelidir.
Tüm bunlar yapılmaz ise eğitim alması gereken çağda, anne ve baba desteği ile sevgi duygusu ile işlenmesi gerekirken savaşmaya ve öldürmeye zorlanan çocuk askerler; bir yandan fırsat ve imkan bulabilirler ise eğitim eksiklerini tamamlamak, diğer yandansa savaş sırasında işlemiş olduklarının getirdiği suçluluk ve utanç duygusundan kurtulmak için mücadele edecekler. Yada uyum sorunu yaşayarak toplumdan dışlanacak ve kimsesiz ve herkesi kendilerine düşman görerek yaşam sürdürecekler.
“ Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır.” ( Enfal-28)
Selam ve Dua ile…