Çocuklar zararlı alışkanlıklardan nasıl korunmalı? –(2)

8) Aile yuvası, çocuk için çekici ve sıcak bir ortam haline getirilmelidir. Çocuk her türlü neşeyi, huzuru ve mutluluğu ailesinde bulursa, problemlerini ailesiyle paylaşırsa, dışarıyla paylaşacağı bir şeyi kalmaz. Bu şekilde zararlı alışkanlıklardan korunmuş olur. Çocuğu, uyuşturucu batağına yuvarlanmasına vesile olabilecek kötü örneklerin ve özelliklerin birahane, meyhane, diskotek, kahvehane gibi yerlerden uzak tutmalı

Gençler uyuşturucu tuzağına genellikle arkadaş bağlarıyla çekilmekte. Bilinçsiz gençler bu tuzağa kolaylıkla düşmekte.  Onun için gençlerin arkdaşlık ettiği kişilere çok dikat etmek gerekir. Ergenin en önemli problemlerinden biri de boş zamanını değerlendirememesidir. Boş zamanlarını değerlendirmesi için ergen, çeşitli sanat ve kültür aktivitelerine veya sportif faliyetlere yönlendirilebilir. Böyle sosyal becerilerinin artmasının sağlanmasının yanı sıra, madde kulanabileceği ortamlardan da uzaklaşmış olur.

Ergenin bağımlılık yapan maddeleri yasaklayan kural ve değerlere önem vermesini sağlamak önemli bir tedbirdir. Bunu dinî ve ahlâkî kurallara saygı besleterek temin etmek mümkündür. Çocukların ve gençlerin zararlı alışkanlıklardan korunmaları için sevgiden, ilgiden ve şefkatten mahrum kalmamaları ve müspet kişilik sahibi olmaları gerekir. Ailenin, okulun, iş çevrelerinin ve medyanın görevi, insanlara yapıcı mesajlar vererek, onların müspet kişilik sahibi olarak yönlendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak...

Sigara bağımlısı, sigarayı kendi iradesi ile bırakamıyorsa, sigara da dâhil, alkol, uyuşturucu ve kumar bağımlılığının klinik tedavisi esastır. Günümüzde çocuklarımız kötü arkadaş, internet ve zararlı neşriyat, sigara, alkol ve uyuşturucu gibi tuzaklarla karşı karşıyadır. “Hiçbir aile ‘Benim çocuğum yapmaz’ dememeli. Bu itibarla ebeveyn bunlara karşı uyanık olmalı ve çocuklarını korumalıdır. Çocuklarımızı bu gibi tehlikelerden koruyacak en etkili ve güçlü kalkan, sağlıklı bir din eğitimidir.

3- İslâm Dini Zararlı Alışkanlıkları Yasaklamıştır

Günümüzde sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı ve kumar her geçen gün biraz daha artmaktadır. Gençlik aynı zamanda kişilik yapısının oluştuğu, iyi ve kötü alışkanlıkların kazanıldığı bir devredir. Birçok zararlı alışkanlık gençlik döneminde edinilir. İçki doğurgan bir kötülüktür; her günah, başka bir günaha kapı açar, ama içkinin açtığı kötülük/günah kapıları hem daha âcil açılır, hem de kapıların sayısı çok fazladır.

Hz Peygamber (s.a.v.) bunu hatırlatır: “İçki bütün kötülüklerin anasıdır”(Nesâî, Eşribe 44) “...İçki içme. Çünkü içki, bütün şerlerin/kötülüklerin anahtarıdır. (İbn Mâce, 4034)  Günümüzde içki, hiddet ve öfkenin, şiddetin ortaya çıkmasına etki eden en büyük faktör olarak kabul edilmektedir.

Kur’an da, bu alışkanlığın toplumda düşmanlıklara sebebiyet verdiğine dikkat çekmektedir: “Şeytan içki ve kumar yolu ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister”(Maide, 5/91) İçki insanlar arasında kin ve düşmanlığın meydana gelmesine neden olan zararlı bir alışkanlıktır. Kısacası alkol kişiye, aileye ve topluma ciddi zararlar vermektedir. Yapılan istatistikler de bunu göstermektedir.

Dünya Sağlık Teşkilatı’nın Türkiye’nin de içinde bulunduğu otuz ülkeyi kapsayan son araştırma raporlarına göre cinâyetlerin % 85’i (% 60-70’i aile içine dönüktür), tecâvüzlerin % 50’si, şiddet olaylarının % 50’si, eşlerini dövenlerin % 70’i, işe gitmeyenlerin % 60’ı ve akıl hastalıklarının % 40-50’si (bu oran bizzat alkol kullananlarla ilgilidir; onlardan doğan çocuklarda aklî ârızalar % 90’lardadır. Alkol; üzüntüleri, sorunları unutmanın ya da çözmenin aracı değil, sorunların kaynağıdır. İşte alkollü içkilerin haram olmasının nedeni de budur. İslâm, bütün sarhoşluk veren içkileri haram kılmış, içmeyi yasaklamıştır. Yüce dinimiz; aklı, malı, canı, nesli ve dini korumayı esas almış, bu değerlere zarar verilmesini de şiddetle yasaklamıştır. Bu sebeple İslâm Dini, insanlara yararlı ve temiz olan şeyleri helâl, zararlı ve temiz olmayanları da haram kılmıştır. (Maide, 5/4-5; A’raf, 7/157)

Dünya ve âhiret mutluluğunu engelleyen, ferdî, ailevî ve toplumsal huzursuzluklara sebebiyet veren yasakların başında, içki ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar gelmektedir. Nitekim Yüce Allah bizleri şöyle uyarmaktadır: “Ey iman edenler! (aklı örten) şarap (alkollü içkiler), kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans için kullanılan fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bunlardan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz. Gerçekten şeytan içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı zikretmekten ve namazı kılmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz, değil mi?(Mâide, 5/90-91)

Bu âyet-i kerimede Yüce Allah içki ve kumarın haram olduğunu açık bir şekilde bildirmiştir. Hem kendimize hem de aile ve çocuklarımıza sahip çıkalım, geleceğimizin teminatı çocuklarımıza ve gençlerimize güzel örnek olalım. Dünyada ve âhirette huzur ve mutluluğun ancak Yüce Allah’ın emir ve tavsiyelerine uymakla mümkün olduğunu unutmayalım!