Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde “26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni”nde konuşuyor.
Erdoğan, açıklamalarına İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazasında ölümüne değinerek başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İran Cumhurbaşkanı Sayın Reisi ve beraberindeki heyetin helikopter kazasında öldüğünü öğrendim. İran Cumhurbaşkanı Reisi ve kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. İran halkına başsağlığı diliyorum. Kaza haberini aldıktan sonra İran makamlarıyla irtibata geçerek arama kurtarma çalışmalarına yardım etmek için harekete geçtik. Arama kurtarma ekiplerimizde bölgeye intikal etmek suretiyle yola çıktılar. Gerek ikili ilişkilerimizi gerekse bölgelerimizi ilgilendiren konularda Reisi ile çok yakın diyalog içerisinde olduk. Bölgenin huzuru için verdiği çabalara bizzat şahitlik ettik. Kendilerini şükranla ve hürmetle yad ediyoruz. İranlı kardeşlerimizin bu süreci suhuletle yöneteceklerine inanıyorum. Türkiye olarak biz de her zaman olduğu gibi bu zor günlerde dost İran halkının yanında olacağız." dedi.
HAKİM VE SAVCI SAYISI 25 BİNE YAKLAŞTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Hakim ve savcılarımızdan 81 vilayetiyle 85 milyon vatandaşıyla bu ülkeyi çok sevmelerini bu devlete en güzel şekilde hizmet etmelerini istiyoruz. Bu genç kardeşlerimizin gittikleri yerlerde adalet sancağını yükselteceklerine inanıyorum. Bugünkü kura töreniyle birlikte hakim ve savcı sayısı 25 bine yaklaştırmış oluyoruz. Kaliteli insan kaynağı hayatın her alanında sistemin başarısının temel unsurudur. Adalet sisteminin kusursuz işlemesinin öncelikli şartı da yetişmiş personeldir.
9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2,5 kattan fazla arttırmak suretiyle mahkemelerimizin yükünü hafiflettik.
Merdivenaltı sistemden bugünkü fiziki koşullara ulaştık. Mahkeme kararlarındaki hataları en aza indirme amacıyla istinaf mahkemelerini kurduk. Bölge Adliye Mahkemelerini 15 yerde, Bölge İdare Mahkemelerini 9 yerde faaliyette geçirdik.
Hukuk devletini güçlendirdik. Vesayet araçlarını tek tek ortadan kaldırdık. Medeniyetimizin temel direği adalettir.
Hz. Mevlana da adalete büyük önem vermiştir. Mesnevi'nin özünü adalet, hukuk kavramları oluşturur desek hatalı bri genelleme yapmış olmayız.
Adalet suçlunun hapiste, masumun dışarıda olmasıdır. İnsanlar arasında cezasızlık algısının yaygınlaşması ise adalete güveni sarsacak ve toplumsal barışı dinamitleyecektir.
Adalet, birliğimizin ve huzurumuzun güvencesidir. 12 Eylül ve 238 Şubat'ta demokrasiye darbe yapanlar, milletin vicdanıyla birlikte bağımsız Türk mahkemeleri tarafından da mahkum edildi. Aynısı 15 Temmuz için de geçerlidir.
"YURT DIŞINA KAÇANLARIN PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"
İhanetlerinin hesabını hukuk önünde verdiler. 253 insanımızı şehit edenler gün yüzü göremeyecekler. Yurt dışına kaçan alçakların peşini de bırakmayacağız. Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız.
"6-8 EKİM HADİSESİ BİR TERÖR KALKIŞMASIDIR"
6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil, 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır. Bu isyan girişiminde 37 insanımız şehir eşkıyaları tarafından katledilmiştir. Doğrudan devleti hedef alan isyan girişimiydi. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Hukuk bunlardan hesap sormak zorundadır. Mahkeme kararlarıyla ilgili haddi aşan yorumları kabul etmiyoruz. Karar yüreklere su serpmiştir, adaletin tecellisine olan inancı güçlendirdi. İsyan girişiminden 10 yıl sonra hakkın yerini bulduğunu görüyoruz.
Adalet sistemimizin şeffaflaştırılması hesap verebilirliğin artırılması yargı tarafsızlığının tahkim edilmesi için bundan sonra da yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz."