Deccal aldatıcı demektir (1)

Ahir zamanda zuhur edecek dehşetli şahısların başında “Deccal” olup hakkında hadis kitaplarında geniş izahlar bulunmaktadır. Bu konu asrımızda yaşayan insanlar açısından çok önemlidir. Zira İslam düşmanlığından dolayı “İslam Deccalı” veya diğer bir ismi ile  “Süfyan” adı verilen şahsın yapmış olduğu icraatların büyükçe bir kısmı günümüzde meydana gelmiştir.

Deccal’ın en önemli özelliğini nazara vererek ne derece yıkıcı bir tahribat yaptığını nazarlara vermek gerekiyor. Aksi takdirde bir çok insan Deccal’in tuzağına düşerek vermiş olduğu zararlara ortak olacaktır.

Peygamberimiz Hazreti Muhammed (asm) ümmetini Deccal’in fitnesinden ve tehlikesinden korumak için uyarılarda bulunmuştur. Sahih hadis kaynaklarında bu konuda oldukça geniş ler vardır. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi şudur: “Hz. Âdem’in yaratılışından itibaren kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccaldan daha büyük bir hadise (diğer bir rivayette daha büyük bir fitne) yoktur. (Müslim, Fiten: 126)

Deccal, Arapça bir kelimedir, “decl” kökünden gelir. Sözlüklerde verilen manaya göre Deccal, “yalancı, hilekâr; zihinleri, gönülleri, iyi ile kötüyü, hak ile bâtılı karıştıran, bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen, bucak bucak her yeri dolaşan müfsid ve melun bir kişidir.”

Demek ki İslam Deccalını teşhis ederken onu gayri Müslimler içinde aramayacağız. Aldatıcı özelliğinden dolayı münafıklar içinde yer alacağı ifade edilmektedir. Çünkü aldatıcıdır ve gerçek yüzünü gizleyip fitne ile iş göreceği anlaşılmaktadır.

Bir başka hadis-i şerifte, özellikle onun, “yalancı, dalâlete sürükleyici” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I-VI Kahire Baskısı, 1313, 5:372.6) özelliğine dikkat çekilmiştir. Deccal’in mahiyeti ise, sahih hadislerde bildirildiğine göre “âhir zamanda gelecek ve ümmete karanlık günler yaşatacak, şeâir-i İslâmiyeyi tahribe çalışacak dehşetli ve münafık bir şahıstır” şeklindedir. (Alâeddin el-Müttekì bin Hüsameddin bin İsmail el-Hindî, Kenzü’l-Ummal, 11.125; Bursalı İsmail Hakkı, Ruhu’l-Beyan fî Tefsîri’l-Kur’ân, I-X, 8.197.)

Çoğu kere Deccal’ın harikalıklarından bahsedilir. Bu arada yöneticiliğine de dikkat çekilir.(Müslim, Fiten: 125) Ayrıca insanlara sihir yaptığı (teshir ettiği) hadis yorumcusu İslam âlimleri tarafından ifade edilmiştir. Elbette bazı kişilerin söylediği gibi imtihan sırrına aykırı bir görüntüsü olmayacaktır. Zira gerçekten de dehşetli bir canavar şeklinde zuhur etse bu sefer herkes onun Deccal olduğunu anlayarak karşı çıkacak imanlarını muhafaza edecektir.

İşte her asırda ve her dönemde insanlar, sırrı teklif yani imtihan sırrınca akıl ve kalbine göre hareket etmesi gerekmektedir. Akla kapı açılacak fakat insanın iradesi devre dışı kalmayacaktır. Örneğin Deccal denildiği gibi; boyu yirmi metre olan bir canavarın zuhur etmesi imtihan sırrına aykırıdır.

Demek ki Deccal’ın şekli-şemali insan gibi olacak fakat insanlara verdiği zarar bir canavarın etkisi gibi büyük olacaktır. Vermiş olduğu dehşet; çoğu insanı aldatıp cehenneme sürüklemesinden dolayıdır.

Eğer Deccal, Müslümanları sanıldığı gibi canavarca öldürse; bu takdirde ölenler mazlum olup şehitler arasına karışacaktır. Fakat asıl dehşet; aldatıcılığı ile insanın imanını elinden alıp küfür ve dalalete sürüklemesidir. İşte dikkat edilmesi gereken husus bu noktada yatmaktadır. İslâm Deccalı Süfyan, Allah katında yegâne hak din olan İslam’a hem de açıkça savaş açmaktadır. Onun için de çok dehşetli görülmüştür.

İslam Deccalı ve diğer adıyla Süfyan’ın yalnız başına değildir. Fitne çıkarma konusunda ve aldatıcıkta kendisine itaat eden bir komitesi vardır. Bir hadis âlimi, bu komitenin 4 büyük başı (dört rükün) olduğunu ifade eder. Bu komitenin ilk üçünü aynı asırda yaşadığı için ismen tarif etmiştir. Fakat dördüncüsünü ise muasırı olmadığı için onun ismini değil ancak genel özellikleri ile tarif etmiştir.