Evet Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerini okuyanların imanla kabre girdiğine dair o kadar çok delil vardır ki. İşte Selim Gündüzalp bunlardan sadece bir tanesidir. Bu eserleri yani Risale-i Nur kitaplarını okuyanlar ümid edilir ki imanla son nefesini vereceklerdir. Çünkü bu eserlerin en önemli konusu tevhid hakikatını anlamaya çalışmaktır. Allah’ın bir olduğunu ve ondan başka ilahlar bulunmadığını bundan daha güzel ifade eden Kuran tefsiri pek azdır.
Keza lailahe İllallah’tan sonra en önemli söz olan “Muhammeden Resulullah” sözünün manasını da Bediüzzaman, o kadar güzel ifade etmektedir ki, ne kadar dua etsek azdır.
Tevhid ve nübüvvet hakikatinden başka haşir ve adalet kavramlarını da yine Risale-i Nur külliyatı ile günümüz insanlarına en güzel şekliyle anlatıldığını görebiliriz. İşte Selim Gündüzalp yapmış olduğu program ve sunumlarda hep bu hakikatları dile getirmiş binlerce insanın imanının kuvvetlendirilmesine gayret etmiştir. Rabbim cümlemizi onun gibi son nefesine kadar iman ve Kuran’a hizmet etmeyi nasip etsin.
İşte Selim Gündüzalp’in bu eserlerden istifade ederek yazdığı son makalelerden birisini arz ediyorum. Sanki rızkını denizlerden çıkaran benim gibi insanlara hitap ediyor ve denizde batmamak için önemli ikazlarda bulunuyor:
“Denizin üstünden uçup giden kuşlar gibi emniyet içinde DÜNYADAN GÖÇMEYİ NASİP EYLE.
Nasipten öteye yol yok.
Her şey kader ile takdir edilmiştir bilirim.
Son nefesi almadan, son yudumu içmeden,son lokmayı yemeden gitmem bilirim.
Bir ayağı denizde olsa da , bir gözü hep sahilde olmalı insanın.Batmak ta kaybolmak da var denizlerde.
“Denizin üstünden uçup giden kuşlar gibi emniyet içinde DÜNYADAN GÖÇMEYİ NASİP EYLE.
Nasipten öteye yol yok.
Her şey kader ile takdir edilmiştir bilirim.
Son nefesi almadan, son yudumu içmeden,son lokmayı yemeden gitmem bilirim.
Bir ayağı denizde olsa da , bir gözü hep sahilde olmalı insanın.Batmak ta kaybolmak da var denizlerde.
Denizler kimin ise içindekilerde onun.
Allah’ım ben de senin aciz bir kulunum.
Kaybolup gitmekten boğulup gitmekten sen muhafaza eyle.
Her şey senin.Her yer senin.
BEN DE SENİN bir aciz kulunum. Batmaktan, içimin denizlerinde boğulmaktan beni muhafaza eyle.
Arzularım çok, hayatım kısa.
Teknem küçük, denizin büyük.
Sana bir çocuğun zafiyeti, bir mübarek ihtiyarın acziyeti ile iman ederim.
Sen yarattığın her şeyden büyüksün.
Dualarımı kabul eyle.
Denizlerinde batmadan, dünya sularında boğulmadan ,
ebediyet sahillerine güven içinde ulaşmayı nasip eyle”.
(Amin)
2017 Eylül Sayısı (Zafer Dergisi)