GENEL

Desene göre hazırlanan kartlar ve ipin uyumuyla yüzlerce yıllık motifleri işliyorlar

Geleneksel Türk dokuma sanatında özel bir yeri olan "çarpana"ya müfredatında yer veren Bursa Olgunlaşma Enstitüsü, usta öğreticilerin ellerinden çıkan eserlerle tekniği gelecek kuşaklara aktarıyor.

Delikli kartlar kullanılarak suni ipek ipliklerle yapılan çarpana dokuma, karta ip geçirme, bağlama teknikleri, desen okuma ve desen çizme ile son olarak dokuma yapılmasıyla ürüne dönüşüyor.

Yüzlerce yıllık desenler kullanılarak çarpana kartlarıyla elde yapılan dokumalarla, renklerine uygun püsküllerle kemer, ceket manşeti, bileklik, gözlük ipi ve anahtarlık gibi enleri dar, boyları uzun ürünler ortaya çıkarılıyor.

Bursa Olgunlaşma Enstitüsü El Sanatları Bölüm Şefi Güleser Sencer, AA muhabirine, çarpana dokuma tekniğinin aslında tüm dünyaya ait anonim bir iş olduğunu söyledi.

Üretim, ticaret, tarım ve hayvancılık yapılan bölgelerde kullanılan bu dokuma türünün, gücü çeken ve taşıyan bir teknik olduğunu belirten Sencer, "Esnemeyen, bozulmayan bu dokumayla bir hayvanı da bir aracı da çekebilirsiniz. Sırtınızdaki küfenizi de taşıyabilirsiniz. Belinize kemer de yapabilirsiniz, boynunuza kolye de yapabilirsiniz." dedi.

Olgunlaşma Enstitüsü olarak geçmişi gelecek kuşaklara aktarma görevini yerine getirdiklerini vurgulayan Sencer, eskiyi araştırıp yeni eserler ortaya çıkardıklarını bildirdi.

Sencer, "Modacılar sağ olsunlar geçmişe yönelik eski eserlerin ortaya çıkması ve kültürel varlıklara atıfta bulunmalarıyla beraber biz de yeniden çantalara, kemerlere, aksesuarlara hayat vermeye çalışıyoruz. Eski olan her şeyi yeniden dokuyup geleceğe de arşiv olarak bırakıyoruz." ifadesini kullandı.

- "Çarpananın da olmazsa olmaz bir matematiği vardır"

Güleser Sencer, çarpananın kartlarla işlenen bir teknik olduğunu, önce geometrik çizimlerinin yapıldığını anlattı.

Tekniğin belli bir düzen içinde oluştuğuna dikkati çeken Sencer, şöyle devam etti:

"Her şeyin bir matematiği vardır, çarpananın da olmazsa olmaz bir matematiği vardır. Ritmik hareketlerden oluşur. Deseninizi hazırlarsınız, kartınızın üzerinde ipleriniz desenin mantığına göre kartın deliklerini kullanarak geçer. İki ileri bir geri ise aynı şekilde o motifi iki ileri bir geri hareketiyle uygularsınız. Kartlarınızın ip üzerindeki ahenkli dans etmesiyle çarpana motifleri çıkar ama olmazsa olmazı, bir desenin başından sonuna kadar gidebilmesi için elinizin aynı sertlikte ya da aynı yumuşaklıkta çalışması ve yapılan hareketin, kart dönüşüm noktalarının ritmik aynı şeyi yapması gerekir."

Bazı modacılarla çalıştıklarını dile getiren Sencer, o yıl kreasyonda kullanılacak ürünlere göre üretim yaptıklarını belirtti.

Uluslararası çalışan modacılarla bu teknikleri daha kolay hayata geçirdiklerine değinen Sencer, "Kıyafet süslemeleri yapıyoruz. Bunu da daha fazla yabancı müşterilerin alışveriş yaptığı 'Bohça' mağazalarımızda kendi kültürümüzü yansıtmak için yapıyoruz. Süsleme tekniği olarak yapıyoruz. Bileklikler yapıyoruz, gözlük iplikleri, kolyeler ve kemerler yapıyoruz. Yani hem kendi satabileceğimiz ürünleri hazırlıyoruz hem de toplumun kültürel değerlerini ortaya çıkaran sanatçılarımızla çalışıyoruz." diye konuştu.

El sanatları usta öğreticilerinden Elif Çaçe de enstitüde öğrenci olarak başladığını ve bu tekniği öğrendiğini aktardı.

Çarpana üzerine 2 yıldır çalıştığını dile getiren Çaçe, "Çarpana, elde işlenen çok keyifli bir teknik. Metraja göre süresi de değişiyor. Örneğin bir kemer dokuyorsak 1,5-2 günümüzü alıyor. Bizim için çok gurur verici. Güzel şeyler çıkartıyoruz. Geçmişimizi günümüze yansıtıyoruz." değerlendirmesini yaptı.