GÜNDEM

Devlet Bahçeli "Terörist başı buyursun terörün bittiğini ilan etsin"

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, DEM'e uzattığım el günlerdir konuşuluyor. Önüne gelen kendi meşrebine göre değerlendirme yapıyor. 2 haftadır görüşlerimi açıklayıp samimi niyetimi açıklasam da birileri yine rahat durmuyor samanlıkta iğne arayışına kalkışıyor" ifadesinde bulundu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin önemli mesajlar verdi.

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği sırada “Her türlü hizmete hazırım.” dediğini anımsatan Devlet Bahçeli, “Buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.” dedi.

"TERÖRÜN BİTTİĞİNİ HAYKIRSIN"

“Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun.” diyen MHP lideri, şöyle devam etti:

“Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.

Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın.”

"HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞA HAZIRIZ"

Türkiye ve Türk milleti için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını söyleyen Bahçeli, “Tarih huzurunda diyorum ki, yeminliyiz. ‘Yeni Yüzyıl, Yeni Hayat, Yeni Türkiye’ temelinde bagajları boşaltalım ve milli ülküleri hep birlikte yakalayalım.” ifadelerini kullandı.

"TERÖR BAŞKA SİYASET BAŞKADIR"

DEM'e uzattığım el günlerdir konuşuluyor. Önüne gelen kendi meşrebine göre değerlendirme yapıyor. 2 haftadır görüşlerimi açıklayıp samimi niyetimi açıklasam da birileri yine rahat durmuyor samanlıkta iğne arayışına kalkışıyor. Sözlerimin altı doldurulmalıdır diyenlerden yeni çözüm sürecini iddia edenlere kadar pek çok iddia gündeme geliyor. Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine değil ortak aklı çalıştırmaya, dürüst samimi adımlara, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır. Türkiye'nin sorunu Kürtler değil bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek mecburidir. Hiçbir Kürt kardeşim sorun olarak gösterilemez. Kürt sorunu var demek sorun bekleyenlerin yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye asimilasyon politikasına tenezzül etmemiştir.

Terörle mücadeleye ayrılan kaynaklar bölgeye ayrılsa işsizliğin gelir adaletsizliğinin nasıl ortadan kalkacağını her vatansever vatandaşımız tasdik edecektir. Terör başka siyaset başkadır. İkisi arasında duvar örülmeden, silah dışlanmadan en başta Kürt vatandaşlarımız refah ve huzur mertebesine zor ulaşacaktır.

“TÜRKİYE BÖLÜCÜ TERÖRE ASLA RIZA GÖSTERMEYECEK”

Silahlı mücadelenin terörü sona erdiremeyeceği gibi terörün silahsız da çözümü yoktur. Demokratik adımları atmaktan imtina edilmesi hatadır. Terör ile hiçbir yere varılmaz, varılamayacaktır. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyecek, müzakere dayatmaları işe yaramayacaktır. Bir yandan terörle amansız mücadele ederken reformların gerçekleştirilmesi akla en yatkın seçenektir. 

Terörün belini kırmak her şartta ve durumda görevimizdir. Terör eylemlerine ön şartsız son verilmesi, bütün teröristlerin silahları ile devlete teslim olması, cezalarını çekmeleri terör örgütü için son çıkıştır.

Türkiye'ye getirilirken he türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini ilan etsin. Bu çağrımı anlamayanlar, saptırmaya çalışanlar çoktur. Gelsin terörün tamamen bittiğini örgütün lağvedildiğini haykırsın. Her adımı atmaya kararlı, inançlıyız. Yeni yüzyıl yeni hayat temelinde bagajları boşaltalım ve milli hedefleri birlikte yakalayalım.

Eğer terörsüz bir siyaset, ülke, gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız. Kürt kardeşlerim gelin bir ve beraber olalım, bozgunculuk yapanları tarihin çöplüğüne gönderelim. Biz hep birlikte Türk milletiyiz.  

UMUT HAKKI NEDİR?

Hapis cezasına mahkum edilenlerin, kanunla belirlenen sürelerde iyi halinden dolayı koşullu salıverilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesini kapsar.