Eşrefi mahlukat olarak yaratılan insan, nasıl olurda eşreften yoksun olup mahluk olarak kalabiliyor anlamak zor doğrusu. Yaratılmışların en şereflisi unvanını bir köşeye bırakıp hayatını bu noksanlıkla nasıl sürdürüyor burasıda ayrı bir peslik doğrusu.
Oysa ne çok didinmişti dünyada isminin önüne unvan alabilmek için. Ne çok geceler uykusuz kalmıştı isminin insanlar tarafından çokça zikredilmesine. Tüm bildiklerini unutup yeni çıkmış bilgilerle doldurduğu zihinle aldığı künye için ne çok uğraş sarf etti.
Doğarken ona öğretilen kul olma iç güdüsünü, öğretilerini, yaşayışlarını ve çevresinden edinip bildiklerini öğüterek belki de eğritilerden sıyrılarak hangi yoldan ilerleyeceğini kendi karar verir. Zorlama olmaksızın kendi hür irade ile kararını kendi verir.
Karar merci kendisidir elbette. Kimi zaman baskı altında kimi zaman kendi hür iradesiyle karar vermiştir seçimini. İslam’ın yıldızları ne çok çileler çekmişti sırf bu konu yüzünden... Ne çok çileler... Şiddetin her türlü baskısı altında kalarak yaşamış ve korumuşlardı davalarını. Öyle sıkı sarılmıştılar ki kemiklerinden sıyrılan derileri olsa dahi sıyrılmadılar, kopmadılar inançlarından...
Bağlılık ve kararlılık timsaliydiler… Sevgi ve merhamette çığır açtılar…
Dönüm noktasıdır bu belki de insan için. Hayatı boyunca yürüyeceği yolu kendi seçip bu doğrultuda yeterli düzeyde donanım sahibi olmaya çalışır ve açlık hissiyatı olan zihnini donatır. İyilerden sıyrılır, kötülere yapışır. Her şeye kendi dünyasında cevap verir. İyi bilinene kötü, kötü bilinene iyi der. Ya da tam tersi.
Bir rehber edinmediyse eğer kendi doğrularını yaşar. Bu doğrularla çizdiği kendi yolunda ilerler. Sonraları hak yolunda, çizilen yolunu değil batıl yoldan ilerlemek ister.
Bir insanlığın dönüm noktası nedir?
Bir insanlığın dönüm noktası yürüyeceği yola karar vermesidir. Ayrılmaksızın ilerleyeceği yolu ölüme kadar sürdürebilmesidir. Erkek gibi davasının arkasında koşmasıdır.
Hak olana sarılmasıdır aslında dönüm noktası. Bunca zaman yanlışlarla boyadığı gözleri yalanlarla donattığın zihnini temizleyip Hakka yönelmektir. Ancak salih bir tövbe temizler kendimizi benliğimizdeki kirleri. İşte bu yeniden doğmaktır: yeniden doğmak yeniden dönüm noktasıdır. Sıfır demektir. Sıfırdan başlamaktır. Tazelenmektir. Bir ihtimalin dahasıdır. Yeniden seçme hakkı demektir belki de…