10. Yol kenarındaki akaryakıt istasyonları ve restoranların aşırı ışıklı rengarenk reklam yazıları sürücüleri yanıltıyor ve gözlerini alıyordur.
11. Yol çalışması olan bölümlerde yeterince ışıklı uyarıcı levha yoktur.
12. Şerit çizgileri siliktir.
13. Yol kenarındaki meyve sebze satıcılarından alışveriş yapmak isteyen sürücüler tehlikeli bir şekilde emniyet şeridine park ediyordur.
14. Üç şeritli akan yol, uygulama yapan polis ekiplerinin yola yerleştirdiği, tozdan görünmeyecek duruma gelmiş dubalar yüzünden bir anda tek şeride düşüyordur.
15. Refüjü sulayan sular; çamurla birlikte yola akıp kupkuru olan yolu bir anda ıslatıp kayganlaştırıyordur.
16. Trafik ekibi şehir içinden geçen devasa trafik yüklü yolu denetlemesi gerekirken, hiçbir kaza riskinin olmadığı şehir içindeki meydana trafik aracını çekip gelen geçenle sohbet ediyordur.
İşte tek taraflı yani çarpışma olmadan yapılan kazalar çoğunlukla bu saydığımız nedenlerden meydana gelmektedir. Ayrıca neredeyse her yol çalışmasında trafik kazaları olmaktadır. Çünkü çalışma yapılırken gerekli emniyet ve güvenlik önlemleri alınmamaktadır. Sürücülerimiz çok dikkatli ve yetenekli olsa da sayılan bu nedenlerden dolayı trafik kazaları kaçınılmaz olacaktır.
Birbiri ile uyumlu olmayan çelişkili hız tabelaları da kazaları arttıran bir etkendir. Duble yollardaki hız sınırı tabelaları yolun durumuna göre değil, tek tip olarak belirlenmiştir. Oysa hız sınırları yolun durumu ve çevresine göre belirlenmelidir. Üstelik ülkemizde duble yollar, otoyol vazifesi gördüğü için, hız limitleri sürücüleri sık sık şaşırtmaktadır.
Özellikle meskûn mahallerde yaşayan insanların hayatına değer verecek şekilde hız sınırları düzenlenmelidir. Duble yolun meskûn mahal dışındaki bölgelerinde makul hız sınırlaması olmalıdır. Örneğin saatte 50 veya 70 km. yazan hız tabelalarına sürücülerin uyması mümkün değildir.
Karayolu üzerindeki kontrolsüz yaya geçitleri de kazalara yol açmaktadır. Duble yolların köy kesimlerinde sinyalizasyonsuz yaya geçidi çizgileri vardır ve saatte 50 km azamî hız tabelaları yer almaktadır. Maalesef uluslararası transit bir yolda bu yaya geçitlerinin hiçbir anlamı yoktur. Akan trafikteki hiçbir araç o geçitlere yaklaşınca yavaşlamaz zaten. Genellikle 50 km tabelası; yaya geçidi çizgileri geçildikten sonra fark edilmektedir. Zaten iş işten geçmiş olmaktadır. Bu konuda bir başka hata; eğer yol binlerce insanın yaşadığı şehirlerin içinden geçiyorsa, o yol duble yol da olsa, burada üstünlük araçların değil yayalarındır. Fakat bu konuda hem yaya hem de sürücü eğitimimiz çok zayıftır.
Sinyalizasyonlu yaya geçitleri yerine çoğunlukla yaşlıların, bebek ve pazar arabalı kadınların çıkamayacağı üst geçitler inşa edilmektedir. Ayrıca bir insanın yolun karşı tarafındaki komşusuna veya mahalle bakkalına gidip geri gelmesi için yüzlerce metre yürüyüp o üst geçitlerden geçmesi istenmektedir. Halbuki bundan üşenen vatandaşlar üst geçidi kullanmayıp şehir içinde hiçbir hız denetiminin olmadığı vızır vızır geçen araçların arasından geçmektedir. Elbette trafik kazaları kaçınılmaz olmaktadır. Mahalle ortamının olduğu meskûn mahal içinden geçen duble yola üstgeçit kurulması yanlıştır. Çünkü burada öncelik ve üstünlük araçların değil, şehirde mukim olan insanların olmalıdır. Buna göre yol boyunca ihtiyaç sayısınca sinyalize yaya geçitleri yapılmalı, araçların her ışıklı yaya geçidinde durmasının önüne geçen yeşil dalga sistemini kurularak trafiğin akışı sağlanmalıdır.