BİLİM, TEKNOLOJİ

Dünya'yı kendi ellerimizle öldürüyoruz! 2024 İklim Durumu Raporu geleceğe dair umutlandırmıyor...

Bugün yayımlanan 2024 İklim Durumu Raporu, gezegenin iklim değişikliği nedeniyle ciddi bir tehdit altında olduğunu ortaya koydu. Uluslararası bilim insanları koalisyonunun hazırladığı raporda, 35 hayati belirti arasında en az 25’inin rekor seviyelere ulaştığı belirtiliyor. Ortalama yüzey sıcaklığı, Temmuz 2024'te 17,15°C (62,87°F) ile tarihindeki en yüksek seviyeye ulaştı.

2024 İklim Durumu Raporu, gezegenimizin insan faaliyetleri nedeniyle felaketin eşiğine nasıl geldiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bugün yayımlanan yıllık raporda, uluslararası bir bilim insanları koalisyonu, dünyanın iklim değişikliğiyle nasıl başa çıktığına dair güncellemeler sunarak "gezegensel hayati belirtiler" adı verilen birçok kategoriyi ölçüyor. Rapor, 35 hayati belirtinin en az 25’inin rekor seviyelere ulaştığını vurguluyor.

Raporun yazarları, "Geri döndürülemez bir iklim felaketi eşiğindeyiz. Bu, kuşkusuz bir küresel acil durum. Dünya üzerindeki yaşamın pek çok unsuru tehdit altında," ifadelerini kullanıyor.

SICAKLIK REKOR SEVİYELERDE

Dünya’nın ortalama yüzey sıcaklığı rekor seviyede. Temmuz 2024'te kaydedilen en sıcak üç gün, 22 Temmuz'da gezegenin ortalama sıcaklığının 17,15°C (62,87°F) ile rekor kırmasıyla zirveye ulaştı. Rekor kıran bir yazın ardından, bu yılın en sıcak yıl olması bekleniyor ve 2023'ün rekorunu geçeceği tahmin ediliyor.

Artan sıcaklıklar, buzul tabakalarının, buzulların ve permafrostun çözülmesi gibi olumsuz etkilere yol açıyor. Bu değişiklikler, biyolojik çeşitliliği, insan sağlığını ve refahını da etkiliyor.

İKLİM FELAKETİ 

Oregon Eyalet Üniversitesi’nden ekoloji profesörü William Ripple, "2023 raporumuzun yayımlanmasının ardından, Asya'da binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve Hindistan'ın bazı bölgelerinde 50°C’ye ulaşan sıcaklıklara neden olan bir dizi iklimle ilgili felaket gerçekleşti," dedi.

Ripple, iklim değişikliğinin şimdiden milyonlarca insanı yerinden ettiğini ve yüz milyonlarca, hatta milyarlarca insanı yerinden etme potansiyeline sahip olduğunu ekleyerek, bunun daha büyük jeopolitik istikrarsızlığa ve belki de kısmi toplumsal çöküşe yol açabileceğini vurguladı.

FOSİL YAKIT KULLANIM ORANINDA ARTIŞ

Sıcak yüzey sıcaklıkları sorunun sadece bir boyutudur. Okyanus ısınması ve suyun daha asidik hale gelmesi de söz konusudur; bu, artan karbondioksit emilimiyle bağlantılıdır. Tüm bu etkiler, büyük ölçüde fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan sera gazı emisyonları ile doğrudan bağlantılıdır.

Son zamanlardaki emisyon azaltma çabalarına rağmen, fosil yakıtların yıllık tüketimi 2023'te %1,5 oranında artış gösterdi; kömür kullanımı %1,6 ve petrol kullanımı %2,5 oranında yükseldi. Yenilenebilir enerji de artış gösterdi, ancak hala fosil yakıt kullanımının yalnızca 1/14’ünü oluşturuyor.

Eski OSU doktora sonrası araştırmacısı Christopher Wolf, "Metan emisyonlarının büyüme oranı hızlanıyor, bu son derece endişe verici. Nitroz oksit de, güçlü ve uzun ömürlü bir gaz olarak, rekor seviyede," açıklamasında bulundu.

RİSKLERİ İYİ DEĞERLENDİRMEK GEREKİYOR

Araştırmacılar, öncelikle dünyanın sera gazı emisyonlarını azaltması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, daha zengin sektörlerden emisyonları azaltmak için küresel bir karbon fiyatlandırma mekanizması getirilmesi gibi daha pratik çözümler öneriyorlar. Bu mekanizma, iklim girişimlerine yeniden yatırılabilecek fonlar sağlayabilir. Enerji verimliliği ve koruma çabalarının iyileştirilmesi de fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecine destek olabilir.

Rapor, dünya nüfusunun da daha bitki bazlı gıdalar tüketmesi ve iklim değişikliğinin riskleri konusunda daha iyi eğitim alması gerektiğini belirtiyor.

İLERLEME KAYDEDİLMEDİ

Wolf, "İklim Değişikliği Uluslararası Paneli'nden gelen altı rapor, yüzlerce başka rapor, on binlerce bilimsel makale ve Birleşmiş Milletler’in Taraflar Konferansı'nın 28 yıllık toplantısına rağmen, dünyada iklim değişikliği konusunda pek ilerleme kaydedilemedi," dedi.

Wolf, "İnsanlığın geleceği yaratıcılık, ahlaki erdem ve sebat gerektiriyor. Gelecek nesillerin hak ettiği dünyayı miras alması için kesin eylem gerekiyor ve bu eylem acilen hayata geçirilmelidir," şeklinde sözlerini tamamladı.