Değerli okur eğitimin şart olmasını bugün sadece okullarda okuyan öğrenciler için değil (tabi onlar için bu öncelikli şart) yetişkinler için de şart olduğu bilinciyle başlamalıyız.
Köşe yazılarını takip ediyorum çok değerli insanların değerli tespit ve çözüm önerilerini, hepsi kıymetli, güzel öneriler var mutlaka, konunun asıl uzmanları tarafından incelenmeli.
Bu yazıda eğitime farklı bir açıdan bakmak ve asıl sorunumuz hakkında biraz görüş paylaşalım. Zira bu güne kadar eğitim sistemimizi dışarıdan veya başka bir kurumdan almadık, bizi yöneten bizim oylarımızla seçtiğimiz yöneticilerin bilgi, öngörü ve ferasetine güvendiğimiz insanlar tarafından eğitim sistemi şu andaki yetersiz ve eleştirilir hale geldi.
Kanaatimce asıl sorunumuz eğitimin sisteminden daha önemlisi bu sistemi hazırlayacak insanların ilk olarak; eğitimi, deneyimleri ve bu güne kadar başarılarını gözlemlemek gerekir. Tabi bu gözlemi yaparken kendimizi de incelememiz gerekir, biz ne kadar eğitimliyiz? Çünkü karşınızdaki insanı değerlendirebilmeniz için önce kendimizi bilmeliyiz. Bu bakış açısıyla hareketle daha yapıcı olacağını düşünüyorum.
Ve bu konuya haddimi aşmadan burada noktayı koyuyorum.
Haddim olan konuya gelecek olursak o da ancak kişisel eğitimim ve etkileyebileceğim (naçizane örnek olabileceğim çevrem) yakınlarım.
Bu yüzden toplum içerisinde hal ve hareketlerimizden tutun da kişisel seçimlerimize kadar bencil düşünceden uzak, toplu halde yaşamanın inceliklerine özen göstererek her sorunun üstünden gelebiliriz. Bizleri diğer canlılardan farklı kılan en büyük özellik; toplu halde yaşamak değil, toplu halde yaşamanın inceliklerini uygulamamızdır.
Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir. Düşünmek için aklın eğitilmesidir.
Albert Einstein
Evet, Einstein’ın dediği gibi aklımızın eğitimine nefes aldığımız sürece devam etmeliyiz. İşte o zaman birbirini anlayan, saygı duyan ve saygı duyulan oluruz. Okumaya ve öğrenmeye devam…
Esen kalın…