2019'da ilk kez oturduğu İBB Başkanlığı koltuğundaki icraatlarına “temel atmama” töreni düzenleyip, Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesini iptal ederek başlayan Ekrem İmamoğlu, geride kalan altı yılda Marmara Denizi'ni ve çevreyi geri dönüşü zor bir ekolojik krizin eşiğine getirdi.
Marmara bu yükü taşıyamaz
İSKİ verilerine göre, İstanbul’a günlük arıtma kapasitesi 6 milyon 161 bin 365 metreküp olan 90 atık su arıtma tesisi hizmet veriyor. Ancak bu tesislerin yalnızca 13’ü ileri biyolojik teknolojilere sahip. İstanbul’un atık sularının sadece yüzde 34,43’ü ileri biyolojik tesislerde arıtılıyor. Söz konusu oran, Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmak için yetersiz bulunuyor.
Kalıcı hasara yol açıyor
Marmara Denizi’nde 2021’de yaşanan müsilaj felaketi, ileri biyolojik arıtma tesislerinin yetersizliği nedeniyle derinleşti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun '1,5 milyar liralık mali yükten kurtulduk.' sözleriyle iptal ettiği Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi, bu sorunun çözümünde kilit rol oynayacaktı. Uzmanlar, tesisin iptal edilmesinin Marmara Denizi’nde kalıcı ekolojik hasara yol açtığını belirtiyor.
Kapasite artırılmalı
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. İzzet Öztürk, Marmara Denizi’ni kurtarmak için biyolojik ve ileri biyolojik arıtma kapasitesinin artırılması gerektiğini vurguladı. Öztürk, “Atık su arıtma yatırımları hızlanmalı. Aksi takdirde Marmara Denizi’ndeki ekosistemin geri dönüşü olmayan vahim bir noktaya sürüklenmesi kaçınılmaz.” dedi.