GÜNDEM

Erdoğan: Bu saldırılar zulme, mezalime ve katliama dönüştü! 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Gazze'ye yönelik saldırılarda kendini savunma sınırının çoktan aşılmış olduğunun altını çizerek, "Savaş, açık bir zulme, mezalime, katliama ve barbarlığa dönüşmüştür" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Türkiye Yüzyılı'nda Ailemiz, İstikbalimiz" temasıyla düzenlenen 8. Aile Şurası'nda, Dünya'nın da gündeminde olan İsrail-Filistin çatışmasına değindi. 

Küresel vicdanın harekete geçmesi gereken bir diğer alanın da herkesin yüreğini parçalayan Gazze olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim'den bu yana İsrail yönetiminin, yaşadığı şoku bahane ederek Filistinlilere yönelik acımasız bir katliam yaptığını belirtti.

Kendisini izleyen ulusal ve uluslararası topluma seslendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu sabah da Katolik camiasına Papa vasıtasıyla seslendim. Camiler, kiliseler, okullar, pazar yerleri, hatta hastaneler, İsrail güçleri tarafından bombalanmaktadır. Bugüne kadar İsrail'in Gazze ve Ramallah'a yönelik saldırıları neticesinde, çoğu çocuk ve kadın 6 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Yine kahir ekseriyeti kadın ve çocuk olan 17 bin kişi yaralandı. Etrafı tamamen kuşatılmış 360 kilometrekarelik dar bir alanda yaşama tutunma mücadelesi veren 2,3 milyon insanın tepesine, şu ana kadar tespit edilen, 12 bin tondan fazla bomba yağdırıldı. Amerika orada, Avrupa orada, bütün imkanlarıyla orada ve tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar. Gazze'deki konutların neredeyse yarısı ya yıkıldı, ya zarar gördü, ya kullanılmaz hale geldi. BM rakamlarına göre 600 bin Gazzeli yerlerinden edildi. Şu anda BM ekipleri her an orayı terk etmeyi planlıyorlar, onun hesabını yapıyorlar."

Tüm savaşlarda olduğu gibi burada da en büyük mağduriyeti kadınlar ve masum çocukların yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'den yansıyan haberler ve fotoğraflara bakıp da tepkisiz kalmak mümkün mü? Ne kadar sarsıcı olursa olsun hiçbir eylem böyle bir vahşeti meşru kılmaz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'ye yönelik saldırıların, kendini savunma sınırını çoktan aşmış açık bir zulme, mezalime, katliama ve barbarlığa dönüştüğünü ifade ederek, "İşin üzücü yanı, medeni geçinen gayri medenilerin bu vahşeti sadece seyretmesidir." değerlendirmesini yaptı.

AB Komisyonundan dün, "Henüz ateşkes çağrısı yapamayız." şeklinde açıklama yapıldığını aktaran Erdoğan, "Daha ne kadar insan ölmesi lazım? Ne kadar çocuk ölmesi lazım? Sizin hesabınız ne, neye göre yapıyorsunuz bunu? Bunu bir açıklayın. Ateşkes ne zaman yapılır ne zaman yapılmaz? Eğer siz siyaset yapıyorsanız, bu siyaseti biz de yapıyoruz, 40 yıldır siyasetin içindeyim ama hiçbir zaman sizin gibi bu tür vahşetlere seyirci kalmadık ve kalamayız. Ağız birliği etmişçesine tüm Batılı ülkeler İsrail yönetimini aklıselime davet etmek yerine, saldırılara koşulsuz destek veriyor." diye konuştu.

Lafa gelince insan hak ve hürriyetleri konusunda ahkam kesenlerin, Gazzeli mazlumların hayat hakkını tam 19 gündür yok saydıklarını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Ne oldu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi? Siz bu beyannameye hiç bakmıyor musunuz? Yok. İşlerine gelirse bakarlar. İşlerine gelmediği için bakmazlar, niye? Akan kan Müslüman kanı da onun için. Yardım gemisi göndermek yerine uçak gemisi, savaş gemisi göndererek hangi lobilere hizmet ettiklerini açıkça ortaya koydular, ortaya koyuyorlar. Sizi daha iyi tanıdık, daha da iyi tanıyacağız. Bunun adı ikiyüzlülüktür, riyakarlıktır, ateşe benzin dökmektir. Buradan soruyorum, Avrupa Birliği Komisyonunun ateşkes çağrısı yapabilmesi için sayıyı versinler, daha kaç çocuk ölmelidir? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin harekete geçmesi için daha kaç ton bombanın Gazze'ye düşmesi gerekir? Batılı kuruluşların katliama 'dur' demeleri için daha ne kadar kadın, sivil, yaşlı hayatını kaybetmelidir? Uluslararası basın organlarının gerçekleri yazması, söylemesi, anlatması için daha kaç tane meslektaşları bombaların hedefi olmalıdır? Bölgemizi yangın yerine çeviren bu krizi sona erdirmek için daha ne kadar beklenmelidir?"