Yeni yapılan bir araştırma, erken doğumun bireylerin yetişkinlik dönemindeki ekonomik ve sosyal yaşamını önemli ölçüde etkilediğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, erken doğan çocuklar, ilerleyen yıllarda daha düşük gelir seviyeleri, daha az eğitim fırsatı ve sınırlı istihdam olanaklarıyla karşı karşıya kalıyorlar.
Erken doğum, çocukların gelişim süreçlerini etkileyebileceği gibi, yetişkinliklerinde de bu durumun kalıcı izler bırakmasına neden olabiliyor. Özellikle sağlık sorunları ve nörolojik gelişim eksiklikleri yaşayan bireyler, istihdam piyasasında daha fazla zorluk yaşıyor. Bu durum, uzun vadede gelir seviyelerini ve yaşam standartlarını da etkiliyor.
Araştırmacılar, erken doğumun uzun vadeli etkilerinin toplumsal düzeyde bir eşitsizliğe yol açtığını ve buna bağlı olarak daha düşük gelir, sınırlı eğitim imkânları ve işsizlik oranlarında artışlar yaşandığını vurguluyorlar. Bu bulgular, sağlık politikalarının yanı sıra, eğitim ve iş gücü politikalarının da daha geniş bir perspektifle ele alınması gerektiğini gösteriyor.
Erken doğan bireylerin toplumsal hayata daha sağlıklı bir şekilde entegre olabilmesi için sağlık hizmetlerinin yanı sıra, eğitim ve istihdam desteği gibi alanlarda da daha fazla önlem alınması gerektiği ifade ediliyor.