Esaad Hasan Şeybani'nin Türkiye ziyareti

Suriye'nin yeni dışişleri bakanı Esaad Hasan Şeybani, Türkiye'ye ziyaret gerçekleştiriyor. Suriye'deki büyük dönüşümün ardından ülkedeki yeni yönetimin, birçok yurt dışı ve uluslararası temasları oldu. Bunların ilk başında Arap devletleri oldu ama en önemli ziyaret elbette Türkiye. Şüphesiz Türkiye’ye yapılan ziyaret için gelen ve Türkiye'de okumuş olan Suriye'nin yeni dışişleri bakanı ilk defa Türkiye'ye gelmiyor.

Gelen Bakan, Türkiye'yi çok yakinen biliyor ve tanıyor. Türkiye'de sadece eğitim görmedi; aynı zamanda yüksek lisans tezinde de Türkiye'nin Suriye politikasını çalışan birisi.

Suriye'deki büyük dönüşümle beraber yeni dönemde artık Suriye'de Türkiye'yi düşman olarak gören bir yönetim yok. Türkiye'de eğitim görmüş, Türkiye'yi yakinen bilen ve Türkiye'ye dostane yaklaşan bir yeni yönetim var.

Bu bağlamda Türkiye'nin Suriye'deki politikası için de çok önemli bazı ipuçları var. Suriye'nin yeni dışişleri bakanının sadece bir sembolden öte olduğunu düşünüyorum. Yani şöyle ifade edeyim; Suriye'de artık yeni elitler içerisinde hiç kimse yok ki bir şekilde Türkiye ona dokunmamış olsun. Bu da iki ülke arasındaki ilişkiyi kalıcı bir şekilde olumlu yönde etkileyecek.

Gelelim asıl diğer bir meseleye. Peki tüm bunlar yapılırken bu kadar büyük kazanımların, bu kadar büyük başarılarının temelleri atılırken Türk kamuoyunda ne tartışılıyordu, biraz hatırlayalım.

Türkiye'deki yabancı öğrencilere yönelik ırkçı eleştiriler, yabancılara yönelik olaylar ya da Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara yönelik olumsuz söylemler vardı. Öngörüye ve stratejik derinliğe sahip olmayanların ortaya atmış olduğu bu görüşler ve yaklaşımlar aslında sadece nefretin dışa vurmuş hâliydi.

Bunu iyi anlamamız lazım. Türkiye'nin uluslararası alandaki etkisi sadece Suriye değil birçok alanda genişledi. Somali’de nasıl bir bakan Türkiye'den mezunsa şu an Suriye'deki Dışişleri Bakanı da Türkiye’den mezun. Önümüzdeki süreçte bu tarz Türkiye'de mezun olanların başka ülkelerde bakanlar pozisyonuna geldiği süreçler devam edecek ve iyice çoğalacak.

Türkiye'nin yabancı öğrenciler noktasına ortaya koymuş olduğu başarılı yaklaşımın sonucunu yeni yeni almaya başladık. Bu bağlamda özellikle Yurt Dışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Birliği'nin büyük başarısının altını çizmem gerekiyor.

YTB çok önemli bir çalışma yürüttü; Türkiye'nin uluslararası alanında yumuşak gücünü oluşturmak için büyük bir seferberlikle çalıştı ve büyük bir başarı elde ettu. Biz şu an o başarının meyvelerini daha yeni toplamaya başlıyoruz. Önümüzdeki süreçte daha da fazla meyvesini toplayacağız.

Bunu düşününce insan hatırlamadan edemiyor. Mesela Karabük Üniversitesi'ne yönelik ya da Mardin Artuklu Üniversitesi'ne yönelik yapılan eleştiriler vardı. Ne kadar kısır eleştiriler olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.

Suriye'deki yeni yönetimde İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, Mardin Artuklu Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi mezunları var. Devamı da gelecektir. Türk üniversiteleri, Suriye’nin yeni yönetim kadrolarının önemli bir kısmını yetiştirdi.

Bu başarının altını çizerken bir hatırlatma da yapayım: Uluslararası ilişkilerde yumuşak güç tek başına çok anlam ifade etmeyebilir; fakat sert güç de yumuşak güç olmadan kalıcı olmaz.