DÜNYA

Esed rejimi başkent Şam'da bu yıl 817 sivilin mal varlığına el koydu

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Beşşar Esed rejiminin, başkent Şam'ın Zakiye ilçesinde bu yıl 800'den fazla sivilinin mal varlığına ihtiyati haciz yoluyla el koyduğunu bildirdi.

Sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen SNHR, Esed yönetiminin bu yılın ilk yarısında, Zakiye ilçesinde yaşayan sivillerin mal varlıklarına el koyduğuna ilişkin rapor yayımladı.

Raporda ilçedeki 817 sivilinin mal varlıklarına haciz getirildiği belirtilirken bu sivillerin çoğunun daha önce yönetimle uzlaşarak evlerine döndüğü kaydedildi.

Ağın raporunda, haciz kararlarının yargıdan bağımsız alındığına işaret edildi.

Haciz kararlarının "toplu cezalandırma" olduğu vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:

"Maliye Bakanlığının Şam kırsalındaki Zakiye ilçesi halkına yönelik verdiği haciz işlem kararları, aslında herhangi bir yargısal dayanağı bulunmuyor, güvenlik güçlerinin kararları doğrultusunda alınıyor."

Savaş sonrası mülkiyet yasaları

Yasama, yürütme ve yargı erklerini elinde tutan Şam yönetiminin iç savaş sırasında "şehir planlama ve kalkınma yasası", "planlama ve kentsel gelişim kanunu", "enkaz kaldırma" ile "ormanları koruma" gibi çok sayıda yerinden edilenlerin mal varlıklarına el koymak için mülkiyet yasaları çıkartmıştı.

Savaş sırasında çıkarılan mülkiyet yasalarının amacının, yönetime karşı çıkanların mal varlıklarına Suriye yönetimi yandaşlarınca el konulmasına kolaylık sağlamış, bu kanunların başında 2011, 2012, 2015 ile 2018 yıllarındaki 25, 66, 23 ile 10 sayılı kanunları olmuştu.

Şam yönetiminin dönem dönem çıkardığı mülkiyet yasalarının, sahadaki askeri gelişmelerle eş zamanlı olmuş, ayrıca muhaliflerin mal varlıklarının satışını, kiralanmasını ve diğer işlemlerini engellemek için mülkiyet yaslarına ek olarak da "Terörle Mücadele" kanunları çıkartmıştı.

Savaşta hayatını kaybedenlere ölü belgesi vermeyerek yasal mirasçıların hak sahibi olmalarını engellemiş, bunun amacı ise Şam yönetiminin muhaliflerin, akıbeti bilinmeyenlerin ve savaş sırasında hayatını kaybedenlerin mal varlıklarının üzerinde gelecekteki kontrolünü garanti altına almak olmuştu.