Eşlerin birbirleri üzerinde hakları vardır. Peygamberimiz bunu bize bildirmektedir: “Dikkat ediniz, kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır.” (Tirmizî, Radâ 11) Eşlerin birbirlerine karşı görevleri şu şekilde sıralanabilir: 1. Önce eşler arasında karşılıklı sevgi, saygı, sadakat, sabır, sorumluluk bilinci ve hoşgörü olmalı. 2. Erkek evine bağlı olmalı, ailesinin beslenme, yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçlarını da helâl yönden karşılamalı. 3. Erkek, ailesinin İslâmî vazifelerini en iyi şekilde yapmasına yardımcı olmalı. 4. Erkek hanımına karşı sert, kaba olmamalı, yumuşak, nâzik davranmalı. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Kadınlarla iyi geçinin.” (Nisâ, 4/19)Peygamberimiz (s.a.s.) de şöyle bildirmektedir: “Sizin en hayırlınız kadınlara karşı en iyi davrananızdır.” (Ebû Dâvud, Sünnet 15) 5. Kadın da evine bağlı olmalı, kendi hakkında kötü söz söylenmesine sebep olacak davranışlardan kaçınmalı, dedikodulara sebep olmamalıdır. 6. Kadın çocuklarına en iyi şekilde bakmalı ve evinde yapılması gerekenleri de ihmal etmemelidir. 7. Çocuklarının terbiyesinde de anne-baba birlikte gereken fedakârlığı yapmalıdır. 8. Eşler arasında güzel geçim olmalı. Eşler arasında güzel geçim, mutlu bir evlilikle başlar. Mutlu ve huzurlu evlilik ise, eşlerin birbirlerini sevip saymaları, hayatı dürüstçe paylaşmaları ve sorumluluklarını yerine getirmeleri ile sağlanır. Evlilikte birçok tartışma ve çatışmanın temelinde eşini rencide etmek ve saygılı davranmamak vardır. Tartışmanın büyümeye başladığı zamanlarda en azından eşler, “anlaşamayacaklarında anlaşırlarsa” tartışma, kavga ve çatışmaya dönüşmez. Uyumlu bir karı-koca ilişkisinde, birbirinin kişiliğine saygılı olmak esastır. Sağlıklı bir ailenin temeli eşler arasındaki sağlıklı iletişimle mümkündür. Peygamberimiz şöyle buyurur: “Kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse, kendisine: ‘Hangi kapısından istersen cennete gir!’ denir.” (Tirmizî, Radâ 10) Rasûlullah (s.a.s.) bir sahabeye hitaben: “Hanımının senin üzerinde hakkı vardır. Bedeninin senin üzerinde hakkı vardır. Misafirlerin de senin üzerinde hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver” (Buhârî, Savm 51-55) buyurur. Yüce Allah şöyle buyurur: “Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi, kadınların da onlar üzerinde hakları vardır. Yalnız erkeklerinki kadınlara göre (aile reisliği bakımından) bir derece daha fazladır.” (Bakara, 2/228) Bu üstünlük, erkeğin aile başkanı olmasıdır. “Erkekler kadınlar üzerinde yöneticidirler.” (Nisâ, 4/34) Tabiî ki, ailenin yöneticisi olmak sert davranmaya sebep değildir. Aile reisi olarak erkek, ailenin huzur ve mutluluğundan birinci derecede sorumlu olduğunu göstermektedir. Erkek ailesini huzur ve mutluluk içerisinde idare etmeyi bilmeli, onlara çok iyi davranmalı ve buna çok dikkat etmelidir. Kadın da, evin huzur ve mutluluğu için gerekeni yapmalıdır. Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Hiçbir mü’min, hanımına (aşırı) kızmasın. Onun bir huyunu beğenmese bile beğendiği başka huyları olabilir.” (Müslim, Radâ 61) Bu hadis-i şerifte, bardağın dolu tarafını görmeye çalışmamız gerektiği vurgulanmaktadır. Eğer bardağın boş tarafını değil, dolu tarafını görürsek eşimizle güzel geçinmemize sebep olur. Haramların, günahların yaygın olduğu bir toplumda ve teknolojik imkânlar sayesinde ahlâksızlığın arttığı bir ortamda ailenin huzuru ve devamı için eşler, günahlartdan korunma konusunda da birbirlerine yardımcı olmalıdır. Aile içerisinde huzur ve mutluluk çok önemlidir. Ne mutlu, huzurlu ve mutlu aile olmaya özen gösterenlere!