Bursa'nın Osmangazi ilçesi Kükürtlü Mahallesi'nde gerçekleşen olayda bir kamu hastanesinde hemşire olarak görev yapan 46 yaşındaki Ayşe Dalyan Çinko, evde mutfak tüpünün bittiğini görünce tüp bayisini arayarak sipariş verdi. Bayiden gelen yetkili tüpü değiştirip evden ayrıldıktan kısa bir süre sonra mutfaktan gelen yoğun sese doğru giden Çinko, tüpün patlamak üzere olduğunu fark etti. Müdahale etmek istediği sırada tüpün patlaması ile vücudunda derin yanıklar oluşan Çinko, Bursa Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Yanık merkezinde yürütülen başarılı tedavi sonucu vücudundaki yanıklar büyük ölçüde iyileşen Çinko'nun tedavisine hastanede devam ediliyor.
Yaşadığı zorlu süreci anlatan Hemşire Ayşe Dalyan Çinko, “Akşam saatlerinde evde tüpümüz bitti. Ertesi gün tüp bayisini arayıp tüp istedim. Getiren kişi ‘Ben mi takayım, siz mi takacaksınız' dedi. ‘Ben anlamam, siz takacaksınız' dedim. Geldi, dolabın içinden bitmiş tüpü çıkardı. Dolusunu taktı, yerine yerleştirmeden bana ‘Abla, ocağı açıp dener misiniz' dedi. Ocağın orta gözünü açtım. Çakmağını çaktım, yandı ve kapattım. Daha sonra değiştirmiş olduğu tüpü dolabın içine yerleştirdi. Kapıda ödemesini yaptım ve gitti” şeklinde konuştu.
Birkaç dakika sonra mutfaktan ablasının kendisine seslendiğini dile getiren Çinko, “Bana ablacım, 'Mutfaktan çok yoğun ses geliyor, bakar mısın' dedi. Hemen fırladım yatak odasından, inanılmaz bir şekilde ses geliyordu. Ablam, 'Tüp patlayacak, gaz kaçırıyor' dedi. Tehlikeye rağmen mutfağa girdim. Bir metre mesafeden kapalı mı diye ocağın gözlerine baktım. Kapalıydı ve o esnada ocağın altından mavi alev çıktığını gördüm ve aynı anda patlama oldu. O patlama ile ben alev aldım. Ablamın koluma dokunduğunu hatırlıyorum. Sonra daha şiddetli bir patlama oldu ve bizi mutfaktan salona fırlattı. Kafamı duvara çarpıp yere düştüğümü hatırlıyorum. Yarı bilinçli, yarı bilinçsiz halde banyoya gidip duşun altına girdiğimi hatırlıyorum. Kendimizi söndürdük” dedi.
16 yaşındaki oğlunun 112'yi aradığını belirten Çinko, “Daha sonra duman iyice artmaya başladı. Evde iki tane köpek vardı. Onlar köpekleri buldular. Kucaklarına alıp çıktıklarını hatırlıyorum. Merdivenlerden tutunarak aşağıya indik. Benim bacaklarımda deriler sallanıyordu. Çok yanmıştı. Kolum, parmaklarım, gözüm kapanmıştı. Çok uzun sürmeden itfaiye, polis ekipleri ve ambulans geldi. Oğlum, eşime haber vermiş. Hastaneye gitmeden eşimin geldiğini hatırlıyorum” diye konuştu.
Yanık oluşan durumlarda kişinin üzerindeki kıyafetlerin çıkarılması beklenmeden suyun altına sokulması gerektiğinin önemini vurgulayan Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Op. Dr. Selma Beyeç ise, “Çünkü kıyafetler çıkarılırken hem süre kaybı hem de yanan kısımların soğuması oluşabildiği için öncelikle en kısa sürede duş yapmak isabetli olacaktır” ifadelerini kullandı.