Evlilik yıldönümleri...

Ve bir gün evleniyorsun ama görücü usulü ama flört ederek. Hiç farketmez evlimisin evlisin. Söz, nişan, düğün derken bir de yıldönümleri çıktı karşına. Bayanlar naz makamında süprizler genellikle beylere düşüyor. Yapmak zorundalar mı evet yapmak zorundalar. Şartlar ne olursa olsun boyunlarının borcu. Hele ilk yıldönümü. Eğer es kaza kaçırdıysan bütün evliliğin boyunca yüzüne vurulur. Yeni evlilerin gözü korkmasın bir çiçek, güzel bir şiir de yeterli aslında. Önemli olan hatırlamak mevzusu yıldönümleri için gerçekten geçerli. Uzun yıllardır evli olan ben bunu tasdikledim ve onayladım. Benim sevgili eşim her ne kadar tarihleri karıştırıp doğru bildiğini iddia ediyorsa bile asla ve asla evli olduğumuzu unutmaz. Bize her gün evlilik yıl dönümü der çıkar işin içinden. Hele bir keresinde yalnız benim evlilik yıldönümüm mü diye zeytinyağı gibi üste çıkıverdi. Ben de sesimi soluğumu çıkarmadan bir sonraki yıldönümümüzü bekledim.

Siz siz olun bir ay önceden hatırlatmaya başlayın. Siz yapamıyorsanız çocuklarınıza bu görevi verin ya da telefonuna kaydedebilirsiniz daha garanti olur sonuçta çoğu erkek telefonlarını ellerinden düşürmüyor. Hep erkeklerden bahsediyorum ama şu ömrü hayatımda evlilik yıldönümünü unutan bir kadın görmedim. Neyse gelelim mutlu kadın rolleri yapan sosyal medyacılara. Koca bir demet çiçek yerlere saçılmış filan. Balonlarda seni seviyorum aşkım, şık bir kutuda taşları göz kamaştıran bir yüzük ya da iki uçak bileti yuppii ne oluyoruz ya harikalar diyarındamıyız neyiz. Ah gençliğim saçımı süpürge etmiştim oysa. Koyamadım böyle bir foto instataya bana yapılırmı bu. Eşime söylenip duruyorum, başının etini de yemiyorum değil ama nafile gerçek değil bunlar diyor da başka bir şey demiyor.

Niye gerçek olmasınki var var böyleleri de var. Ben kıskançlıktan çatlamak üzereyim. Evde her gün aynı mevzu. Benim neyim eksik ama onlardan. Bak yine hasbinallah çekti kafasını çevirdi. Hiç umrunda değil. Ben de ne yapıyorum koşa koşa çiçekçiye gidip koca bir buket gül alıyorum kendime, etrafı da süsleyip masaya iki mum, iki tabak iki bardak koyup koca buketimi de yerleştiriyorum gelsin fotolar bir sağdan bir soldan bastığım yerlere de yapraklar güller serpiştirdim mi oldu bitti. Hediyem de hazır düğünüm de takılmıştı bir kaç yüzük onları da hazırladım lame kurdelayla daha ne olsun ki. İnandınız mı bilmem de ben hiç inanmadım. İnsanların özel günlerini paylaşmasının anlamı ne olabilir ki. Hem de en özel günlerini sadece iki kişiye ait. Bunlara inanıp da gerçekten baş eti yiyenler var.

Nice evliliklere mezar olmuş saçma gösterişler. Bana ne ya senin yalancı hediyenden. Bana göstermekteki amacın nedir. Ben çok mutluyum her gün süprizlere boğuluyorum demek mi istiyorsun. Keşke gerçekten mutlu olsan. Mutlu olsan zaten bunları yapmazsın ki. Eşinle yediğin bir yemek samimi duygular yeter sana. Kendini kandırma istersen. Bir de bu gösterişleri ciddiye alanlar var. Evinde huzursuzluk çıkarıp boşu boşuna alınganlık yapanlar. Yuva demek sırları mutlulukları birlikte yaşamak demektir her yaşadığını ulu orta göstermen senin seviyeni ve asaletini varsa eğer tabii, daha da ayaklar altına alır.

Bizlere de komedi filmi gibi izlemek düşer. Hani görüyoruz ya reklam yapmak için çok mutluymuş gibi yapan ünlüleri tıpkı onlara benzetiyorum sizi. Mutluymuş gibi yapıp bir an da ayrılıveriyorlar. Nasıl oluyor bu anlamadım gitti. Ben bile gerçek zannediyorum onlardamı ayrıldı filan diye şaşırıyorum. Nasıl bir algı yapıyorlarsa artık. Boş verin mutluymuş gibi yapmayı mutlu olun, elinizdeki imkanlar her ne ise memnun olun. Bir demet çiçek ya da sadece hatırlanmak yetsin size. Her gün seni mutsuz etmiş birisi evlilik yıldönümünü hatırlasa ne olur hatırlamasa ne olur. Sevin sevilin yeter, ama bir çiçek de alsınlar yani. Sevgilerimle her evli çifte mutluluklar diliyorum...