‘FM’ bir oyundan fazlası

Her kasım ayında yenisi çıkan birçok kişinin bağımlısı olduğu Football Manager(FM) oyunu, bu yıl kasım ayında çıkmayacak. Oyunun yapımcıları, yeni oyun için mart ayını işaret etti. Bu oyun, hepimizin içindeki teknik direktör olma isteğinin dışarıya yansıması âdeta. Yaş fark etmeksizin futbola gönül vermiş kişilerin sığınacağı bir liman gibi. Oyun sizi tamamen içine çekip, gerçek hayattan uzaklaştırıp o teknik direktör rolüne büründürüyor. Gün içinde dizilişi kafasında kuran beyaz yakalar, büyük bonservisle alınan oyuncunun performans verememesine içerlenenler, oyundaki yetenekli oyuncuları unutmamak için deftere not alıp oyuncu havuzu oluşturanlar, altyapıdan yetiştirdiği oyuncuyla bağ kurup onun gelişimine duygulananlar, takımı Şampiyonlar Ligi finaline çıkacak diye pijamalarını çıkarıp takım elbisesini giyen koca koca adamlar. Gelişen dünyada, eski kalmayı başarmış bir oyun. Ufak tefek değişimler yaşansa da oyunun mantığında çok büyük değişimler olmadı. Ben de FM tutkunlarından biriyim. Abimin FİFA 2000 oyununun yanında aldığı CM 3’le başladım ve o günden bu güne istikrarla oynamaya devam ettim. Arada başka oyunlar da oynadım ama her yeni oyun aslında iki FM kariyeri arasındaki kalıcı olmayan duraktan başka bir şey değildi. Futbola olan tutkum FM’yle birleşince daha da katlandı. Birçok oyuncunun istatistiklerine, geçmiş kulüplerine daha fazla hâkimiyet kazandım. Sanalda gördüğüm oyuncuların gerçek kariyerlerini de daha iştahlı takip etmemi sağladı. Aslında oyuncu ağı çok geniş olduğu için kulüplerin de bundan faydalandığını biliyoruz.

FM’de keşfedilen yıldızlar

Her ülkede kurdukları oyuncu değerlendirme birimleri, futbol kulüpleri için de bir gözlem rehberi oluşturuyor. Özellikle Avrupa’daki kulüpler, oyunun genç yetenekler listesini sürekli takip hâlinde tutuyorlar. Dünya yıldızı olmadan önce FM’nin işaret ettiği birçok oyuncu var. Verratti, Fernando Torres, Robben, Kim Kallström, Van Der Vaart, Rommedahl ve Wilfried Bony gibi oyuncuları 17 yaşlarında henüz futbol sahnesine çıkmadan oyun herkese sunmuştu. Tabii her zaman bu kadar isabetli olamıyorlar. Bazen yıldız gözüken, büyük takımlara transfer olup oyundaki performansını gösteremeyen oyuncular da mevcut. Pablo Piatti, Julies Aghahowa, Fredy Adu gibi oyuncular, oyunda deyim yerindeyse uçarken gerçek kariyerlerinde böyle bir performans sergileyemedi. Bir de oyunun gerçekten tamamen kopuk oyuncuları var ne zaman iki FM tutkunu yan yana gelse bu oyuncuları yâd etmekten geri duramaz. Maxim Tsigalko, Nikiforenko, Mark Kerr, Mika Aaritalo, Todorov gibi isimler oyun içinde efsane olsa da gerçekte esamesi okunmayan oyuncular olarak görülüyor. Oyunun Türk yıldızlarından Temur Altunhan, kariyerinde büyük performanslar sergilemese de oyundaki ünü sayesinde kendisine gösterilen ilgiyle alakalı röportaj dahi verdi. Bence bizim kulüplerimiz de oyunun işaret ettiği oyuncuları yakından takip etmeli, sadece bir oyun deyip geçmemeli.

Son olarak çok güldüğüm bir tweeti paylaşayım. FM oynayan adam sadıktır, sevgilisini aldatmaz, bir aylığına tatile gidersin döndüğünde o hâlâ wonderkid arıyordur. Ona, gözünüz kapalı güvenebilirsiniz.