İçişleri Bakanı Soylu, Hatay'daki konteyner kentte gençlerle buluştu:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, depremin etkilediği Hatay'ın daha güzel bir şehir olacağını belirterek, "Sizin moralli olmanıza bizim de ihtiyacımız var. Çünkü bunu sadece bir inşa faaliyeti olarak görmeyin, ihya faaliyeti olarak görün. Bu bir kültür. Bu nesil gelecek nesle yeni bir kültür, şehir, yaşama, yarın ve dayanışma kültürü bırakacak. Bunu da hep beraber yapmaya çalışacağız." dedi.
Soylu, Antakya ilçesindeki Büyükdalyan Konteyner Kenti'nde gençlerle bir araya geldiği etkinlikte, büyük afette 50 binin üzerinde kişinin vefat ettiğini, bunun başlı başına büyük bir olay olduğunu söyledi.
Hatay'da enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiğine anlatan Soylu, depremin yaşandığı diğer kentlerin bir kısmında yaşam devam ederken Hatay'da Narlıca ve Dağ mahallesi hariç yaşamın olmadığını belirtti.
Dünyada hiçbir devlet veya hiçbir ülkenin böyle büyük bir depremin ardından 54 günde bu konuma gelemeyeceğine dikkati çeken Soylu, "Biz daha önce depremler geçirdik. Elden geldiğince herkes büyük gayret gösteriyor. Vatandaşımız büyük bir dayanışma içerisinde. Sivil toplum kuruluşlarımız, devletimizin bütün kapasitesi, herkes elinden geleni ortaya koymaya çalışıyor." dedi.
Afet sonucu 26 bin binanın enkaz olduğunu, bu 26 bin bina enkazında insan arandığını aktaran Soylu, depremin 54'üncü gününde 650 bine yakın çadırın, altyapılarıyla beraber şu ana kadar yaklaşık 45 bin konteynerin kurulduğunu dile getirdi.
İki ay içindeki kurulmuş konteyner sayısının 200 bini bulacağını vurgulayan Soylu, çadır kentlerde ve iftar çadırlarında 1 milyon 600 bin kişilik yemeğin verildiğini bildirdi.
Hemen hemen her çadır kentte Milli Eğitim Bakanlığı'nın destek kursları bulunduğuna değinen Soylu, "Birçok çadır konteyner kentlerde de var. Yine konteyner kentlere EBA TV verilmeye çalışılıyor. Yine bunun yanı sıra 20 bine yakın tuvalet, 10 bine yakın banyo yine bu rakamlara yakın çamaşır makinesi, kurutma makinesi... Hepimiz bir standarttaydık, konuklarımız vardı, evlerimiz vardı, şimdi hepiniz geçim arama standardına döndük." diye konuştu.
Geçici barınma standardını artırmak için çalışıldığını aktaran Soylu, bu kapsamda önce soğuktan korunmak için çadırların kurulduğunu, sonra çadır kentlerin oluşturulduğunu, ardından da konteynerler kurulduğunu dile getirdi.
Soylu, çadırlara soba verildiğini, çadır kentlerde psikososyal destek birimleri, sosyal marketler gibi çalışmaların yürütülmeye başlandığını, geçici barınmada da ki standardı artırmak için de büyük bir gayret ve çaba sarf ettiklerini vurguladı.
"Sizin moralli olmanıza bizim de ihtiyacımız var"
Soylu, bundan sonraki süreçte kalıcı konutların yapılacağını, şehirlerin daha güçlü hale geleceğini söyledi.
Önümüzdeki bir yıl içinde 350 bin konutun yapılacağına değinen Soylu, şehirlerin konutun yanı sıra iş yerleri, medeniyeti, sanatı, okulları ve üniversitelerinden ibaret olduğunu, tüm bunları hayatiyete kavuşması için çalıştıklarını söyledi.
Deprem bölgelerinde günlük ihtiyaçların hassasiyetle takip edildiğini, suyun gıdanın ölçümlerini yaptıklarını aktaran Soylu, büyük bir medeniyete ev sahipliği yapan Antakya'da geçmiştekinden ziyade zemini güçlü olan yerlere konutların yapılması gerektiğini dile getirdi.
Uygun alanlara da esnaf ve ticaret alanlarının oluşturulması gerektiğine işaret eden Soylu, kültürel ve tarihi mirasa da gerekli özeni göstererek yeniden ayağa kaldıracaklarını dile getirdi.
Gençlerin bu noktada çok moralli olmaları gerektiğini vurgulayan Soylu, "Sizin moralli olmanıza bizim de ihtiyacımız var. Çünkü bunu sadece bir inşa faaliyeti olarak görmeyin, ihya faaliyeti olarak görün. Bu bir kültür. Bu nesil gelecek nesle yeni bir kültür, şehir, yaşama, yarın ve dayanışma kültürü bırakacak. Bunu da hep beraber yapmaya çalışacağız." diye konuştu.
- "Yaşanan travmaları unutmak dayanışmayla, el uzatmayla olur"
İnsanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için ekonomik katkılarda bulunmaya, şehrin hücrelerini harekete geçirmeye gayret gösterdiklerine değinen Soylu, "Önümüzde çok çalışacağımız, çok önemli bir dönem var. Şunu da söylemek isterim; sizi yalnız bırakmayacağız. Önümüzde seçim var. Milletin vereceği karar başımızın üzerine. Eğer bizle alakalı bir devam kararı verecekse, bizim bugüne kadar yaptığımız gibi bugünden sonra da aynısını devam ettireceğiz." ifadesini kullandı.
Soylu, deprem bölgesinde faaliyetleri yürüttükleri sırada Şanlıurfa'da yaşanan sel felaketini anımsatarak, "Burada da çalıştık ama gittik orada insanların evlerinin temizlenmesini yaptık, hasar tespiti yaptık, hepsinin ihtiyaçlarını karşıladık, tertemiz yaptık geldik. Aynısını Elazığ'da, Malatya'da depremlerde yaptık." dedi.
Depremin Allah'tan geldiğini, herkes için farklı bir imtihan olduğuna inandıklarını aktaran Soylu, "Yaşanan travmaları unutmak dayanışmayla, el uzatmayla olur. Bunu unutmak gündelik hayatımıza daha çabuk dönmeyle olur, bunun çabasını ortaya koymaya çalışıyoruz. Birbirimize destek olursa Allah mükafatlandırır. Biz büyük bir milletiz, çok büyük zorluklarla karşılaştık, bunları el birliğiyle aştık. Bunu da aşarız inşallah." diye konuştu.
- "Hepimizin birbirine ihtiyacı var"
Soylu, depremin etkisinin daha önceki afetlere kıyasla daha büyük olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"54 gün sonra sizi şunu söylüyorum; inanın Hatay'da gelecek nesiller, bu depremden sonra yaşayacakları binalarda daha güvenli yaşayacaklar. Bu şehir daha güzel bir şehir olacak. Elbetteki acıları ve hüznü içine çökmüş olacak, bu doğru. Bizim gelecek nesilleri daha dikkatli tedbirli konutlar, binalar yapmasını salık vereceğimiz bir tablo olacağına inanıyorum. Hiç moralinizi bozmayın kendinizi toparlayın. Hepimizin birbirine ihtiyacı var. İnşallah bu işten el birliğiyle çıkmış olacağız. Yakın zamanda sizleri bu konteynerlerden çıkarıp, evlerinizle buluşturacağız. Şehrinizi yeniden sizlere emanet edeceğiz. İnşallah bu şehrinizde de güzel bir şekilde yaşayacaksınız."
Bakan Soylu, konuşmasının ardından gençlerin sorularını cevapladı, taleplerini dinledi.