Tuğba Çakıroğlu / Muhabir
Gazze’ye yönelik 300 gündür devam eden hava saldırılarıyla insani kriz her geçen gün derinleşiyor. 2015 yılından beri bölgede hizmet veren Yeryüzü Doktorları, krizin ilk gününden beri Gazze’nin tüm hastanelerinde gönüllü sağlık hizmeti vererek sağlık sistemini destekledi. Şimdi de ‘Gazze’de Yaşam Savaşımız Sürüyor’ kampanyası başlattı. Kampanya ile tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan yaşam mücadelesine dikkat çekti.
Yeryüzü Doktorları Gazze’de
Yeryüzü Doktorları Derneği, 7 Ekim’de başlayan hava saldırılarıyla hayatın durma noktasına geldiği Gazze’de krizin ilk gününden beri çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Uzun yıllardır Gazze’de sağlık hizmetlerini sürdüren dernek, krizin başladığı günden bugüne gerek sağlık gerek insani yardım çalışmaları ve kampanya çağrılarıyla Gazze’nin sesini duyurmaya çalışıyor.
‘Gazze’de Yaşam Savaşımız Sürüyor’
Dernek bu kapsamda “Gazze’de Yaşam Savaşımız Sürüyor” kampanyasını başlattı. Gazze’de yaşananlara en yakından tanıklık eden dernek, bugüne kadar hem içerde sağladığı sağlık ve gıda desteğini hem dışardan tedarik ettiği medikal ve insani yardım malzemelerini ihtiyaç sahipleriyle buluşturdu.
Şifa hastanesi için çalışmalar hazır
Dernek savaşın bitmesi durumunda Gazze’nin yeniden kalkınması için çalışmalarını hazırda bekletiyor. Şehrin en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesi’nin yeniden sağlık sistemine kazandırılması için de çalışmalar yürütüyor.
“Gazze’de şartlar iyiye gitmiyor”
Kampanya kapsamında açıklamalarda bulunan Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu Başkanı Uzmanı Dr. Yahyahan Güney, “Gazze’de şartlar iyiye gitmiyor, kamuoyu ve vicdanların sesi maalesef yaşananları bitiremiyor. Yeryüzü Doktorları olarak gönüllü ekiplerimizin yetkinliği, bağışçılarımızın desteği ile Gazze’de daha fazla ne yapabiliriz düşünüyoruz.” dedi.
Gazze’de kriz derinleşiyor
Birleşmiş Milletler’in raporuna göre, sadece 22 Temmuz’dan bugüne istenen tahliyeler nedeniyle 250 bin kişi yerinden edildi. İnsanlar enkaz ve yıkıntılar arasında yaşamlarını devam ettirmeye başladı. Gazze Sağlık Bakanlığı ise içme suyunun yeterli olmadığının, aynı zamanda kanalizasyon sularının şehrin sokaklarına ve çadır kentlere taşmasının menenjit, hepatit C, çocuk felci gibi birçok hastalığında yayılmasına sebep olduğunu söylüyor. BM’nin başka bir raporuna göre 150 binden fazla hamile kadın, ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya yaşıyor. Hamile kadınlar açlık, kısıtlı sağlık erişimi ve bulaşıcı hastalıkların arttığı bölgelerde doğum yapmak zorunda kalırken, enfeksiyon ve kanama riski ile karşı karşıya kalıyorlar.