DÜNYA

Gazze'de katliam: Şanslı olanlar hemen ölüyor

İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’ye başlattığı soykırım saldırılarında 313 gün geride kaldı. “Sayılabilen” ölü sayısının 40 bini aştığı Gazze’de, saldırıların başladığı günden beri doğan 115’i bebek en az 16 bin çocuk can verdi. Gazze’ye gönüllü giden doktorlar şahit oldukları vahşeti, duyanları dehşete düşüren, “Şanslı olanlar hemen ölüyor!” sözleriyle özetledi.

Haber Merkezi

ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki San Joaquin Hastanesi’nde görev yapan 42 yaşındaki cerrah Feroze Sidhwa, mart ayı sonunda Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) çağrısı üzerine gittiği Gazze’de tanık olduğu vahşeti anlattı. Gazze’ye gitmeden önce tıbbi malzemeler için 25 bin dolar bağış toplandığını ve yaklaşık 340 kilogramlık bir bagajı yanında götürdüğünü anlatan Dr. Sidhwa, Avrupa Hastanesi’nde karşılaştığı manzaranın “şoke edici” olduğunu vurguladı. 

EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKİLENDİ

En basit tıbbi malzemelerin bile olmadığını belirten Dr. Sidhwa, bu imkânsızlıklar içerisinde birçok tedavinin yapılamadığını söyledi. Karşılaştığı yaralanma ve ölümler karşısındaki çaresizliğini dile getiren ABD’li doktor, savaşın en çok çocukları etkilediğini söyledi. Karşılaştıkları bazı vakalarda çocukların özellikle başlarından ve kalplerinden hedef alındığına şahit olduğunu anlatan Dr. Sidhwa, bu durumun münferit vaka olmadığını, her gün en az bir çocuğun bu şekilde can verdiğini söyledi. 

KESKİN NİŞANCILAR ÇOCUKLARI VURUYOR

Benzer vakaları diğer doktor arkadaşlarının da teyit ettiğini anlatan ABD’li doktor, çocukların, İsrail ordusunun keskin nişancıları tarafından özellikle hedef alındığını şu sözlerle anlattı: “Her gün başından veya göğsünden vurulmuş çocuklar geliyordu. Hastaneye getirilen çocukların çoğunun savaşın rastgele kurbanları değil, çapraz ateşle kurşun isabet etmesi sonucu ölmediler. Bilerek ve isteyerek başlarından ve kalplerinden hedef alındılar. Doğrudan başlarından ve kalplerinden hedef alınarak öldürülen çocukların küçük yaşta olduğunu özellikle vurgulayan Dr. Sidhwa, “Ergenlik öncesi çocuklardan, genç çocuklardan, küçük çocuklardan, küçük kafalı, küçük göğüslü çocuklardan bahsediyorum. Hepsi öldü.” dedi. Dr. Sidhwa Gazze’de kaldığı süre boyunca kalbinden ve kafasından vurulmuş 13 çocuk cesedi gördüğünü de sözlerine ekledi. 

ACI ÇEKEREK ÖLÜYORLAR

Çocuklar için asıl acı verici olanın “yavaş yavaş ölmek” olduğunu belirten Dr. Sidhwa, şahit olduğu vahşeti şu sözlerle anlattı: “Çoğu, moloz altında sıkışarak öldü. Bazıları, başlarına bir beton blokun çarpması veya buna benzer bir şey yüzünden hemen ölse de asıl dayanılmaz olan bir uzvu moloz altında sıkışan çocukların durumu. Onlara ulaşmanın bir imkanı yok. Enkaz kaldırma imkanı yok. Mezara girmiş gibi tek başlarına günlerce acı içinde bekliyorlar. Geceleri soğuktan, gündüzleri ise sıcaktan dolayı acı çektiler. Kanamaları günlerce sürdü ve yavaş yavaş öldüler.” 

“EN KÖTÜSÜ GAZZE”

Sınır Tanımayan Doktorlar ekibinden Dr. Javid Abdelmoneim Gazze’nin, görev yaptığı yedinci savaş bölgesi olduğunu söyledi. Gazze’deki durumun diğerlerinden çok farklı olduğunu vurgulayan Dr. Abdelmoneim, “Çok farklı çünkü sivillerin ve çocukların böyle öldürüldüğü başka bir savaş görmedim.” dedi. Gazze’deki Nasır Hastanesi'nde iki ay görev yapan Dr. Abdelmoneim, “Dünyanın dört bir yanındaki toplu ölümlü olaylarda çalıştım ve kan kokusu nerede olursanız olun aynıdır. Ama burada Gazze'de dehşet gerçekten canınızı acıtıyor.” diye konuştu.