Sevgili okurlar, 20-40 yaş aralığında daha sık görülen ve her iki cinsiyeti de eşit oranda etkileyen inflamatuvar bağırsak hastalıkları (İBH), sindirim kanalında tekrarlayan iltihabi süreçlerle seyreden kronik rahatsızlıklardır.
Bu hastalıkların neden geliştiği tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlığı olan bireylerde çevresel etkenlerin bu süreci tetiklediği düşünülmektedir. Ülseratif kolit (ÜK), Crohn hastalığı (CH) ve mikroskopik kolit (MK) gibi hastalıklar İBH başlığı altında yer alır ve her biri farklı klinik özelliklere sahiptir.
Genetik ve çevresel faktörler İBH'nın gelişiminde önemli rol oynar. Birinci derece akrabalarda İBH öyküsü, Doğu Avrupa ırkından olmak ve belirli gen dizilimlerine sahip olmak genetik yatkınlığı artırır. Çevresel faktörler arasında aşırı hijyenik ortamlarda büyümek, Batı tarzı beslenme ve sigara kullanımı öne çıkar. Ayrıca bağırsak florasındaki değişiklikler ve bakteri içeriği de hastalığın gelişiminde kritik öneme sahiptir.
İBH'nın belirtileri hastalığın türüne göre değişkenlik gösterir. ÜK hastaları genellikle kanlı dışkılama ve ishal şikayetleriyle başvururken, CH hastalarında karın ağrısı ve ishal daha belirgindir. Ancak her iki hastalık da sindirim kanalı dışındaki sistemleri etkileyebilir ve deri, eklem ve göz gibi organlarda iltihabi hasara neden olabilir.
Tanı sürecinde gastroenteroloji uzmanları tarafından yapılan endoskopik incelemeler ve biyopsi değerlendirmeleri kritik öneme sahiptir. İBH tanısı alan bireylerin yaşam boyu bir gastroenteroloji uzmanı tarafından takip edilmesi gereklidir. Hastalığın şiddetine ve tutulum bölgesine göre çeşitli ilaç tedavileri uygulanır. Takipsiz ve tedavisiz kalan hastalarda kalınbağırsak kanseri riski artar, bu nedenle düzenli kontrollerin ve tedavinin aksatılmaması hayati önem taşır.
İBH global bir sağlık sorunu olup, sağlık sistemlerini ve ülke ekonomilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu hastalık hakkında farkındalığın artırılması ve erken tanı ile tedavi süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.