Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Ankara Üniversitesi, Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) koordinesindeki "Türkiye'nin Deniz İklimi Stratejisinde Gençlerin Rolü Projesi" kapsamında, Ankara'daki bir otelde düzenlenen Ulusal Zirve Çalıştayı'nın kapanış programına katıldı.

Buradaki konuşmasında, denizlerin sadece doğal güzellikleriyle değil aynı zamanda ekonomik, ekolojik ve sosyal boyutlarıyla da Türkiye'nin vazgeçilmez zenginlik kaynaklarından olduğunu belirten Aydın, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için herkesin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu söyledi.

Bu noktada gençlerin öncü rol üstlenmesi ve deniz iklimi stratejilerinin hazırlanma sürecine aktif katılımının gelecek için büyük umut oluşturduğunu ifade eden Aydın, "Denizlerimiz vatan topraklarımızın devamıdır. 'Mavi Vatan' olarak adlandırdığımız kıta sahanlığımız ve münhasır ekonomik bölgelerimiz yalnızca ekonomik çıkarlarımız değil, denizlerin ekosistemini ve doğal kaynaklarını sürdürülebilir şekilde koruma sorumluluğumuzu da ifade etmektedir." diye konuştu.

"Sıfır Atık Projesi tüm dünyaya örnek"

Aydın, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Mavi Vatan stratejisiyle denizlerdeki hak ve menfaatleri koruma konusunda da kararlılıkla hareket ettiğine işaret ederek, bu mücadelenin çevresel sürdürülebilirlik adına Türkiye'nin küresel çapta üstlendiği diğer inisiyatiflerle de örtüştüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde yürütülen "Sıfır Atık Projesi"nin çevre bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilirlik kültürünün yaşam tarzına dönüştürülmesi açısından önemli bir örnek olduğunu vurgulayan Aydın, "Proje, doğal kaynaklarımızı korumak, atık yönetiminde etkin yöntemler geliştirmek ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak amacıyla tüm dünyaya da örnek teşkil etmektedir." ifadelerini kullandı.

Aydın, Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği "Dünya 5'ten büyüktür" söyleminin yalnızca uluslararası sistemin dengesizliğini eleştiren bir söylem değil, aynı zamanda insanlık için daha adil, barışçıl bir düzen çağrısı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bugün dünyanın çeşitli bölgelerinde, özellikle Gazze'de masum insanların genç, çocuk, kadın ayırt edilmeksizin hayatına kast eden saldırılarla karşı karşıyayız. İsrail tarafından gerçekleştirilen bu terörist eylemler, sadece bölgeyi değil, tüm insanlığı vicdanıyla yüzleşmeye davet etmektedir. Türkiye olarak bu adaletsizliklere karşı durmaya ve mağdurların yanında olmaya devam edeceğiz."

"Türkiye'nin iklim stratejisi, gençlerimizin çabasıyla güçlenecektir"

Denizlerin korunması ve sürdürülebilir yönetiminin, tıpkı uluslararası düzeyde adaletin tesis edilmesi gibi, insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bir mesele olduğunu aktaran Aydın, "Denizlerimizdeki biyolojik çeşitliliğin korunması, iklim değişikliğiyle mücadele, sürdürülebilir balıkçılık ve deniz turizmi gibi alanlarda Türkiye'nin stratejik planlarını güçlendirmek gençlerimizin katkılarıyla mümkün olacaktır." dedi.

Aydın, projenin amacının 18-30 yaş arasındaki gençlerin, deniz çevresinin korunması ve deniz iklimi stratejisi konularında farkındalık kazanmalarını sağlamak olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Proje boyunca Türkiye'nin deniz çevresine yönelik mevcut sorunlar ele alınmış, çözüm önerileri geliştirilmiş ve gençlerimizin deniz hukuku ile iklim değişikliğinin denizler üzerindeki etkileri konularındaki bilgi ve becerilerinin artırılması hedeflenmiştir. Proje kapsamında, Türkiye'nin farklı bölgelerinden 119 genç, deniz hukuku, çevre ve iklim değişikliği konularında fikir alışverişi yapma imkanı bulmuş ve ortak çözüm önerileri geliştirilmiştir."

Bakan Yardımcısı Aydın, "Unutmayalım, denizlerimizin korunması yalnızca doğamızı değil, ülkemizin ve dünyamızın geleceğini korumaktır. Türkiye'nin iklim stratejisi, gençlerimizin kararlılığı ve çabasıyla güçlenecek, denizlerimiz daha sağlıklı bir geleceğe kavuşacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Net sıfır emisyon hedefi önemli kararlılık ve irade göstergesi"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Orhan Solak ise iklim değişikliğinin Türkiye ve dünya gündeminin en üst sırasında yer alan küresel bir kriz haline geldiğine dikkati çekti.

İklim değişikliğinin etkilerinin sadece afetlerle sınırlı olmadığını anlatan Solak, küresel tedarik zincirlerinin bozulması, üretim alanların daralması, su ve gıda kriziyle iklim göçlerine varan etki ve risklerin söz konusu olduğunu belirtti.

İklim krizini sadece çevre sorunu olarak değil, çevresel, ekonomik ve sosyal etkileriyle bir kalkınma ve güvenlik meselesi olarak tanımladıklarını kaydeden Solak, deniz suyu seviyesinin yükselmesinin deniz ve kıyı ekosistemlerini etkilediğine, tatlı su kaynaklarında azalmaya sebep olduğuna dikkati çekti.

Solak, Türkiye'nin sera gazı emisyon azaltım hedefini yüzde 41 oranına yükselttiğini anımsatarak, "Aynı zamanda '2053 net sıfır emisyon' hedefi de Türkiye'nin bu anlamdaki önemli bir kararlılık ve irade göstergesidir." diye konuştu.

"Gençlerin katkı, görüş ve önerilerini almak için yola çıktık"

DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara da hayatın her alanında güçlü şekilde hissedilen iklim değişikliğinin denizlerdeki etkilerinin göz ardı edilmesinin imkansız olduğunu söyledi.

Denizlerin sürdürülebilirliği, gelecek nesillere temiz ve müreffeh bir hayat bırakmanın yönteminin çevreyi korumak ve iklimin etkilerini minimize etmekle mümkün olduğunu aktaran Başkara, şunları kaydetti:

Arktik Okyanusu, 2027'de ilk 'buzsuz' gününü yaşayabilir Arktik Okyanusu, 2027'de ilk 'buzsuz' gününü yaşayabilir

"Denizlerin korunmasındaki stratejilerin en önemli bileşenlerinden birisi her geçen gün önemini daha iyi anladığımız iklim değişikliğiyle mücadeledeki denizlerin rolünü kavramaktı. Bu noktada bizler de DEHUKAM olarak deniz hukuku ve deniz çevresinin korunması ile iklim değişikliği alanındaki tecrübelerimizi yansıtabileceğimiz ve gençlerimizin Türkiye'nin dört bir yanından katılımıyla şekillendirecekleri bir proje kapsamında Türkiye'nin iklimi stratejisinin şekillenmesinde doğrudan katkılarını, görüşlerini ve önerilerini almak için bir yola çıktık."

Program, projeye katılan öğrencilere sertifikalarının verilmesi ve hatıra fotoğrafı çekiminin ardından tamamlandı.

Kaynak: AA