Güneş’teki solar maksimum dönemine girmiş bulunuyoruz. Bu döngünün zirve noktasının tam olarak ne zaman olacağını bilemesek de, Güneş aktif bir şekilde kendini göstermeye başladı. Geçtiğimiz günlerde, bu döngü için en güçlü ikinci güneş patlamasının yaşandığını bildirmiştik; ancak Güneş, bunu geride bırakarak 2017’den bu yana en güçlü patlamayı gerçekleştirdi.
GÜÇLÜ BİR FIRTINA
Güneş lekesi AR3842 tarafından meydana gelen X9.0 sınıfı patlama, aynı zamanda 1 Ekim’deki patlamanın kaynağıydı. Bu patlama, o anda güneşli tarafta bulunan Dünya'da radyo kesintilerine ve iletişim kaybına neden oldu. Ayrıca, güneş lekesi şu anda Dünya’ya doğru yönelmiş durumda ve bölgeden gelen koronal kütle atımları gezegenimize doğru ilerliyor. İki ardışık atımın gelmesi bekleniyor, bu da güçlü bir jeomanyetik fırtınanın yaşanacağı anlamına geliyor. Mayıs 2024’te yaşanan ve üç ayrı atımın birleşerek aşırı bir fırtına oluşturduğu olayın tekrarı beklenmiyor; ancak bu durum yine de güçlü bir fırtına olarak değerlendiriliyor.
BİRÇOK BÖLGEDEN GÖRÜLECEK
Teknolojik açıdan, iletişim, uydu ve enerji altyapısında etkiler yaşanabilir; ancak uzmanlar, fırtınanın geleceğini bildiklerinden bu durumları yönetebilirler. Bizim için heyecan verici olan ise jeomanyetik fırtınalar sayesinde görülebilecek kuzey ışıklarıdır. Kuzey ışıkları, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzey eyaletlerinin yanı sıra Orta Batı ve merkezi ABD, İskandinavya, Britanya ve İrlanda'da görünme olasılığı taşırken; güney ışıkları, Güney Avustralya, Tazmanya ve Yeni Zelanda'nın Güney Adası'nda görülebilir.
Güneş patlamaları, Güneş'ten büyük enerji salınımlarıdır ve güneş lekeleriyle ilişkilidir. Güneş lekeleri, çevresindeki alanlardan daha soğuk oldukları için daha karanlık görünürler; ancak çok daha güçlü manyetik alanlara sahiptirler. Buradaki manyetik alan, Dünya'nın kendi manyetik alanından yaklaşık 2,500 kat daha güçlüdür ve Güneş’in geri kalanına göre önemli ölçüde daha fazladır. Patlamalar ayrıca, Güneş’ten yüksek hızda uzaya doğru fırlatılan elektrikle yüklü plazmanın sebep olduğu koronal kütle atımlarıyla da ilişkilidir. Bu plazma, Dünya'daki uydu ve elektrik altyapısını etkileyebilir ve yüksek enlemlerde etkileyici auroralar yaratabilir.