Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ürdünlü mevkidaşı Ayman Safadi, AK Parti Genel Merkez binasında düzenlenen “Filistin'in Geleceği” adlı konferansta İsrail’in Gazze’de bir yılı aşkın süredir devam ettirdiği katliamlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“UTANÇ DUYUYORUZ”
Bugün Gazze'de karşı karşıya kalınan trajedinin yeni bir trajedi olmadığına değinen Fidan, “70 yıldır gözümüzün önünde gerçekleşen bir trajedidir. Uluslararası, Arap ve İslam camiası maalesef güçsüz kalmış ve bu trajediyi bitirme konusunda başarısız olmuştur. Son 70 yıldır bölgede yaşayan insanlar ızdırap çekmekte ve hepimiz Filistin konusu nedeniyle bir utanç duyuyoruz. Bu trajedi 7 Ekim'den bu yana yeni bir form aldı ve hiç kimse böyle bir şeyin tahayyülünde bile değildi. İş artık soykırıma geldi. Bir soykırım gözümüzün önünde meydana gelmekte ve uluslararası camia bunu durdurma noktasında yaramamakta ve çaresiz kalmaktadır.
“YAPAY ZEKLA TARAFINDAN HEDEF BELİRLEMESİ YAPILDI”
Savaş terminolojisine baktığınız zaman bu kişiler İsrail askerleri tarafından hedef alınıyor. Bazı askeri analistler çok fazla kadın ve çocuk öldürüldü çünkü yapay zeka tarafından hedef belirlemesi yapıldı diye söylüyorlardı. Yapay zeka 'vurun' diyor, makine öldürüyor dediler. Kendilerinin ortaya koyabilecekleri en güzel ve en iyi bahane bu zaten, başka bir şey yok. Bu da insanlık değerlerine yapılan bir başka saygısızlık
“SOYKIRIM YAPILDIĞININ ALTINI KALIN ÇİZGİLERLE ÇİZMELİYİZ”
Bununla alakalı çok şey söyleniyor ama çok az şey yapılıyor. Soykırım yapıldığının altını kalın çizgilerle çizmeliyiz ve hiçbir zaman unutmamalıyız. Bizlerin bu neden eyleme geçmesi lazım. İkinci nokta ise soykırımdan daha büyük bir trajedi daha var, bu da uluslararası camianın takındığı tavır. Uluslararası camia ve sistem tamamıyla çökmüştür ve bu da görmüş olduğumuz bir sınav oldu ve sınavın sonucunda son 1 yıldır sistem çöktü
“DÜNYA 5'TEN BÜYÜK DEMEYE DE DEVAM EDECEĞİZ”
Dünya 5'ten büyük dedik ve her zaman demeye de devam edeceğiz. Bu noktada uluslararası sistemin temel problemi budur. Bunu çözmemiz gerekiyor ancak bu çözülene kadar Gazze'de yaşanan benzer problemlerin tekrar yaşanacağını göreceğiz. Ukrayna'da ve Afrika'da binlerce insan hayatını kaybediyor. Yüz binlerce insan dünyanın dört bir tarafında açlık çekiyor çünkü uluslararası sistemin tercihleri var ve bazın azınlıkta olan imtiyazlı ülkelerin öncelikleri doğrultusunda gidiyor. Sistemin çöküşü, soykırım ve uluslararası camianın işe yaramamasını durdurmamız lazım. Özellikle batıdaki ülkelerin halkları her şeye tamam demiyor. Bizim orada da dostlarımız var. Oradan da biliyoruz ki insanlar da buna karşı ama uluslararası sistem maalesef buradaki soykırımı durdurma konusunda adım atmıyor. İnsanlar ellerinden geleni yapıyorlar, bu suça ortak olmuyorlar. Son aylarda bazı Avrupa ülkelerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Filistin Devletini tanıyorlar. İspanya, Slovenya, İrlanda ve Norveç aldığı tanıma kararlarıyla gerçekten asil ülkeler.
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ UNUTTURDU”
“İki devletli çözüm, Filistin ve İsraillilerin güvenliği için elzemdir. Bölgede İsrail halkına sorduğunuz zaman onlar da Filistin halkına bunun verilmesi gerekiyor diyor. Biz dostlarımızla birlikte son 1 yıl içerisinde iki devletli çözüm için çok çalışıyoruz. Netanyahu kendisi adına son 20 yıldır başarılı bir sistem oluşturdu ve iki devletli çözümü bölgede bile unutturdu. İki devletli çözüm gerçekleşmediği müddetçe bölgesel krizlere neden olacak. Bunu durdurabilmemiz ve çatışmanın bölgeye yayılmaması için adil bir şekilde meseleyi ele almamız ve iki devletli çözümü getirmemiz lazım. Biz her zaman bunun altını çiziyoruz ama Netanyahu hükümeti uzun zamandan bu yana Filistinlilere devlet verme niyetini göstermiyor. Mevcut durumu İsrail'in güvenlik meselesiymiş gibi göstermeye çalışıyor. Biz, İsrail ve halkının, gelecek nesillerin güvenliğinin olabilmesi için iki devletli çözüme ihtiyacınız var ve bu tek çözüm opsiyonudur diyoruz. Filistinlilerin kendi egemenlikleri olursa ancak bu gerçekleşebilir. Şu anda biz uluslararası camianın tamamına bir çağrı yapıyoruz. İki devletli çözümü lütfen benimseyin ve bunun için bastırın. Bunu da elinizden gelenin en iyisiyle yapın. Dostlarımız ve uluslararası camia sayesinde BM'ye bağlı 150'nin üzerinde ülke Filistin Devletinin tanınması yönünde bir karar aldı ve Filistin BM'de artık temsil ediliyor. Genel Kurul'da diğer ülkelerin temsilcileriyle oturuyor. Bu tarihi bir başarıdır.”
“ATEŞKES KELİMESİNİ KABUL ETMEDİĞİNİ GÖRDÜK”
Evrensel olarak ülkeler tarafından kabul edilmiş olan soykırıma karşı bütün devletlerin mutabık olduğu bir husus. Bizim için problem şu; bunu nasıl yürürlüğe koyacağız ve uygulayacağız. Bu pozisyona gelebilmek ve bütün ülkeleri bu 3 gerçeği kabul etmeye ikna edebilmek çok zordu. Savaş başladıktan yaklaşık 1 ay sonra Kahire'de ilk bölgesel zirve gerçekleştirildi. Hem bölgeden hem Avrupa'dan hem de diğer ülkelerden liderler geldi. 20 bakan tek bir oda tartışmalara başladığımızı ve bu zirvenin nihai bildirgesi üzerinde mutabık kalmaya çalıştığımızı çok iyi hatırlıyorum. Biz, Avrupa ülkelerinin ateşkes kelimesini kabul etmediğini gördük. Kimse ateşkes kelimesini bu bildirgenin içine derç etmek istemedi
“ABD FAYDA SAĞLAMIYOR”
ABD sadece bölgeyi değil aynı zamanda uluslararası sistemi domine ediyor ve veto gücüne de sahip. Şu anda ABD'de de İsrail politikaları ile ilgili iki kanat. Bunlardan bir tanesi İsrail sınırlarının genişletilmesini savunuyor. İsrail ne yaparsa yapsın desteklemek istiyorlar fakat iki devletli çözümü destekleyen bir grup da var ama İsrail'in soykırım yapmasını engelleyecek hiçbir şey yapmıyorlar. Bu iki kanat bu soykırımı durdurmak için herhangi bir şekilde fayda sağlamıyor. Sürekli olarak protestolar gerçekleştiriyorlar ama bu da açıkçası hiçbir şeye değmiyor. Bu hepimiz için çok büyük bir husus ve hepimiz bunun farkında olmamız lazım. Maalesef, Avrupa'daki bazı ülkeler ABD'nin pozisyonu yüzünden ABD'nin politikalarını destekliyorlar ve herhangi bir soru sormadan bunu yapıyorlar
“İSRAİL HÜKÜMETİNİN VE ONU DESTEKLEYENLERİN BEDEL ÖDEMESİ ŞART”
Elimizden geleni yapmalıyız, yorulmadan, bıkmadan çok çalışmalıyız ve insani yardımın oraya girebilmesi için her şeyi yapmamız lazım. Bu insanlığın bir numaralı önceliği olmalıdır. BM Genel Sekreteri de oradaki insani krizden dolayı oldukça endişeli. UNRWA bir BM kuruluşu, Netanyahu hükümeti tarafından bir terörist organizasyon olarak kabul ediliyor ve ona da saldırıyorlar.
Kelimelerin ve diplomasinin artık sınırına geldik diye düşünüyorum. Uluslararası camianın artık hukuk yoluna başvurması, İsrail'in boykot edilmesi ve daha fazla desteklenmemesi gerekiyor. Her ne alanda olursa olsun uluslararası camianın desteği kesmesi gerekiyor. İkinci aşamaya geçmemiz lazım, eğer geçemezsek İsrail soykırıma devam edecek. İsrail şu anda bir ekonomik, askeri ve politika olarak herhangi bir bedel ödemiyor. Netanyahu hükümetinin bedel ödememesi durumunda herhangi bir şekilde süregelen soykırımı durdurmamız mümkün değil. Dolayısıyla, İsrail hükümetinin ve onu destekleyenlerin bir bedel ödemesi şart.
“LÜBNAN’DAKİ SAVAŞIN GAZZE’Yİ UNUTTURMASINI ENGELLEMELİYİZ”
Böyle bir tehlike de var. Uluslararası medya artık daha çok Lübnan'a odaklanmaya başladı. Bu savaş belki başka alanlara da sıçrayabilir. Lübnan'daki savaşın Gazze'yi unutturmasını engellemeliyiz”
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ise İsrail'in Batı Şeria ve Lübnan'da sürekli savaş suçu işlediğine dikkati çekerek, bir ülkenin bu tür sorumsuzluktan sonra cezalandırılmadığının görüldüğünde o zaman hukukun uygulanmadığına değinerek şu ifadeleri kullandı:
"İSRAİL'İN YARGILANMASI GEREKMEKTEDİR"
Durum aynı değil, Gazze'nin bir devlet olduğu konusunda mutabık değiliz diyorlar. Biz buranın bir devlet olduğunu düşünüyoruz ve uluslararası hukukun çiğnendiği ve toprakları işgal altında olan bir devletten bahsediyoruz. Aynı zamanda İsrail, Lübnan'ın egemenliğini de hiçe sayıyor. Sürekli olarak masum insanlara saldırıyor ve hayatlarından ediyor. Orta Doğu üstüne düşen görevi yapmadı. İsrail'in uluslararası hukuk nezdinde sorumlu gösterilememesi büyük bir problem. Şu anda uluslararası mahkemelerde İsrail soykırım suçuyla yargılanıyor. Dünyanın bunu görmezden gelmesi ve hukukun en hızlı biçimde insani yardımların İsrail tarafından engellenmesi hukuki bir sorundur. İsrail'in yargılanması gerekmektedir. Bir sonraki savaşta yine insan hakları çiğnendiğinde geç olabilir çünkü uluslararası hukuk gereğini yerine getirmiyor
"BURADAKİ ACILARA GÖZ YUMMAYA DEVAM EDERSEK..."
Bir plan dahilinde hareket etmek ve bağımsız, egemen bir Filistin Devleti'ni kabul etmek gerekiyor. Özellikle Batı Şeria ve Gazze'yi de içine alacak şekilde ve başkenti Kudüs olacak şekilde bir planı devreye sokmak ve yeniden inşayı sağlamak gerekiyor. Eğer buradaki acılara göz yummaya devam edersek gerçekten 2,3 milyonun her şeyi kaybettiğini göreceğiz. Herkesin aile üyelerini, hastanelerin, okulların, ibadethanelerin ve kiliselerin kaybolduğunu göreceğiz