Hakemin pasaportu değişince ne oldu?

 

24 Şubat Pazartesi günü oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçını Sloven Hakem Slavko Vincic yönetti. Beklenti; maçın gerilimsiz, tartışmasız, sakin bir ortamda oynanmasıydı. Hakemden, sahaya her anlamda hâkim olması, akışı çok kesmemesi, ölçülü sertliğe izin vererek topun oyunda fazla kalmasını sağlaması da isteniyordu.

Maçın özeti

 

Maçta futbol kalitesi vasatın üstüne çıkmadı. İki takımın da önceliği yenilmemekti. Riske girmeden, kontrollü oynadılar. Birçok derbi maç gibi tatsız tuzsuz, kısacası futbolsuzdu. 

Hakemin yönetimi de ortalama, hatta ortalamanın altındaydı.

Oyuncular hakeme zorluk çıkarmadılar. Aldatmaya çalışmadılar, itiraz ederken aşırıya kaçmadılar. Saha kenarından müdahaleler de sınırlıydı. Kısacası; yabancı hakeme ‘tek maç yönetip gidecek olmasının’ nezaketi gösterildi.

Yerli hakemler, ‘temkinli maç yönettikleri, çok faul düdüğü çaldıkları, oyunun akmasına izin vermedikleri’ için eleştiriliyorlardı.

Yabancı hakem bu konuda da yerli hakemlerden geri kalmadı. Maçta 35 faul kararı verdi, 7 sarı kart gösterdi. Oysa aynı hakem Şampiyonlar Ligi'ndeki Arsenal-PSG maçında 16 faul düdüğü çalmış, 2 sarı kart çıkarmıştı. 

Maç sonunda da değişen bir şey olmadı. Yine görüş ayrılıkları çarpıştı. Yine her iki taraf “bize yapılan haksızlıklar” listeleri yayınladı. “Herkes gördü, bir tek hakem görmedi!” denildi.

 

Bitmeyen tartışmalar

- Maçın başında Yusuf’un, Sallai’nin ayağına basması sarı kartlık mıydı, değil miydi?

- İlk yarıda Fenerbahçe’nin ağlara giden bir topu var. Gol sayılmayan o pozisyonda Szymanski'nin Muslera'ya faulü var mıydı? Yok muydu?

- Osimhen, Fenerbahçe ceza alanı içinde yere düştü. Hakem penaltı vermedi. Penaltı mıydı, değil miydi?

- Fenerbahçeli Oğuz, ceza sahasından topu çıkartırken top eline çarptı. Penaltı olması gerekmez miydi?

- Çağlar’ın Barış Alper’e faulünde, sarı kart doğru muydu?

- Lemina'nın koluna gelen top penaltı mıydı, değil miydi?

- Ceza sahası kenarındaki pozisyonunda top Mert’in koluna çarptı. Destek kolu muydu, sonradan hareket etti mi?

- Hakemin Sallai'ye çıkardığı sarı kartta, avantaj kuralının uygulanması, kartın sonradan gösterilmesi gerekmiyor muydu?

Ve diğerleri…

Yabancı hakem aynasında biz

 

Sahadaki 22 futbolcudan 15’i, üç hakem ve VAR hakemi yabancı. Bize neredeyse sadece tribünde seyirci olmak düşüyor. Üstelik sahaya meşale atarak centilmenliğimizi de sakatladık.

“Dünya derbisi” anonsuyla, yabancı hakeme ihtiyaç duymak arasında bir çelişki yok mu?

Yabancı hakeme ihtiyaç duyan ülkeler; Yunanistan, Suudi Arabistan ve Katar. Bu bize bir şey anlatmıyor mu?

Futbolun değişmeyen ve değişmeyecek bir tabiatı var. Top yuvarlak, hakem her pozisyonu görse de yeterince süzemeyebiliyor (!) ve her maç kendine özel pozisyonlar üretiyor.

Maç berabere bitti. Yerli hakemlerle yabancı hakemlerin maçı olarak düşünürsek; o da berabere bitti. Şimdi durup, yabancı hakem aynasında kendimize bakalım.

Biz, başarıya odaklanırken hakkaniyet duygumuzu yitirmişiz.

Biz, sportmence rekabeti acımasız düşmanlığa dönüştürmüşüz.

Biz, birbirimize dönük toleransımızı, sakinliğimizi kaybetmişiz.

Kaybettiklerimizi yabancı hakemle bulamayız. Kendi hakemlerimizin yeteneğine, dürüstlüğüne, dolayısıyla kendimize güvenmeyi öğrenmeliyiz.